USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

BİR HALİL KAYBETTİM AMA BİNLERCE HALİL KAZANDIM

BİR HALİL KAYBETTİM AMA BİNLERCE HALİL KAZANDIM

BİR HALİL KAYBETTİM AMA BİNLERCE HALİL KAZANDIM
10-03-2017 06:00
Google News


Hayrullah AĞKAŞ

15 Temmuz darbe girişiminde şahadet şerbetini içen Halil Kantarcı´nın babası Ali Kantarcı, oğlunun hayat hikâyesini gazetemizle paylaştı.

Halil Kantarcı´nın daha 15 yaşındayken 28 Şubat olaylarında birahaneye taş atmak gerekçesiyle tutuklandığını ve DGM´de yargılandığını belirten Baba Ali Kantarcı, daha çocuk yaşlarda oğlunun büyük eziyetler çektiğini söyledi. Halil Kantarcı´nın 8 yıl 3 ay cezaevinde kaldığını belirten Ali Kantarcı, ?Halil 25 yaşına geldiğinde senin yaşın küçükmüş. Biz seni Devlet Güvenlik Mahkemesinde yargılayamayız deyip, Çocuk Mahkemesine gönderdiler. Halil burada çıktığı ilk duruşmada tahliye oldu? dedi.

Cezaevinden çıktıktan sonra birçok konuşmasında oğlu Halil´in şehitlik mertebesine ulaşmak istediğini ifade eden Baba Kantarcı, 15 Temmuz darbe girişiminde Çergelköy Karakolu´nda darbeci askerler tarafından şahadet şerbetini içtiğini belirtti.

Oğlu Halil´i anlatırken, gözyaşlarına hakim olamayan Baba Ali Kantarcı, ?28 Şubat sürecinde oğlum Halil´i birahaneye taş attılar diye tutukladılar. Oğlum o dönemde 15 yaşındaydı. 8 yıl 3 ay boyunca cezaevinde yattı ama bir suç bulup da ceza veremediler. Hemen hemen her 4 ayda bir duruşmaya çıktı. Ama mahkemelerden herhangi bir sonuç çıkmadı. Aslında oğlumu Devlet Güvenlik Mahkemesi (DGM) yargılayamazmış. Öyle bir kanun varmış ama yürürlüğe koymamışlar. 8 yıl sonra bu kanun yürürlüğe girince ?Biz seni yargılayamayız, sen çocuk mahkemesine gideceksin´ demişler. Çocuk mahkemesinde çıktığı ilk duruşmada da beraat etti. 15 yaşında cezaevine giren oğlum Halil Kantarcı, 23 yaşında cezaevinden çıktı. Halil cezaevinden çıktıktan sonra ben bir süre çalışmasını istemedim. Çünkü psikolojik olarak çok yıpranmıştı. Biraz kendini toparlasın istedik. Sonrasında oğlum Halil İstanbul Üsküdar´da evlendi. 3 çocuğu var? ifadelerini kullandı.

Kantarcı şöyle devam etti:

?Oğlum İstanbul´da sabah kalkıp camiye giderdi. Camiden çıktıktan sonra da çay içtikleri bir yerleri varmış. Orada arkadaşlarıyla hep sohbet ederlermiş. Halil´i vapura binip karşıya geçerken oradaki talebelerin hepsi tanırmış. Orda oğlumu gören gençler ?Halil abi seninle biraz sohbet edelim´ derlermiş. Üsküdar´a geldikten sonra da eve bırakmazlarmış. Halil´in sohbetini, muhabbetini dinlemek isterlermiş. Oğlumun bu 28 Şubat sürecinden sonra birçok zaman konuşmaları oluyordu. Zaman zaman televizyon programlarına da katılmıştı. Halil cezaevinde çok kitap okuyordu. Burada yattığı süreçte çok kitap okumuş. Yani adeta cezaevini bir Yusufiye medresesi haline getirmiş. Zaten o süreçte de kendisinin tutuklu kalmasıyla ilgili de birçok şey okumuş ve öğrenmişti. Bunun için çok sayıda hukuk kitapları okudu. Bunların yanı sıra derslerine de devam etti. Öncesinde onları cezaevlerinde hor görürken, sonrasında sahip çıktılar. Başkaları cezaevine gittiğinde kapalı görüşte görüşüyordu. Biz gittiğimizde açık olarak görüşüyoruz. Bizim çocuklarımızı yanımıza gönderiyorlardı. Oğlum cezaevinde okula devam etti. Cezaevindeki görevliler her sınavı olduğunda Halil´i okula götürüp, geri getiriyorlardı. Orada bir Binbaşı vardı. Bana ?Halil sakın okulu bırakmasın, okuyabildiği kadar devam etsin. Ben her zaman sınavlarına gönderteceğim´ derdi.?

ÖBÜR DÜNYA İÇİN

SERMAYE LAZIM

Oğlu Halil´in cezaevinden çıktıktan sonra özellikle 28 Şubat süreci ile ilgili toplumsal olaylarda daha aktif olduğunu belirten Kantarcı, ?Bazı programlara falan da katılmıştı. Ben birkaç kez Halil´i uyarmıştım. ?Oğlum artık evlendin. Böyle şeylere fazla uğraşma. Yine içeri almasınlar´ falan demiştim. Halil ise bana ?Baba öbür dünya için sermaye lazım´ dedi? ifadelerini kullandı.

DARBE HABERİNİ ALINCA

SOKAĞA KOŞTU

?15 Temmuz akşamında Halil kayınvalidesinin evindeymiş. Diğer oğullarım Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan ve Başbakanımız Binali Yıldırım´ın çağrılarının ardından havalimanına gitmişler. Büyük oğlum Halil´i arayıp durumu anlatmış. Çengelköy´de karakolu bastıklarını söylemiş. Halil de kayınvalidesinin evinde sohbet ediyorlarmış, televizyon falan da kapalıymış. Hiç kimsenin bir şeyden haberi yok. Haberi aldıktan sonra hanımına ?Hemen sizi eve bırakıyım, ben gideceğim´ diyor. Hanımını ve çocuğunu evine bırakıyor. Halil tekrar dışarı çıktıktan sonra o anda uçaklar alçak uçuş yapmışlar. Evde hanımı bu sesleri duyunca hemen balkona çıkıyor. Bir patlama mı oldu bu sesler ne diye soruyor. Sonra Halil ?Gelip bir helalleşelim, ondan sonra gidiyim´ diyor. Tekrar eve gidip hanımıyla helalleşiyor. Sonra evden çıkarak karakola doğru gidiyor. Karakola yakın bir yerde oğlum vurularak, şehit oluyor. Boynundan giren kurşun sol böbreğinden çıkmış. Yaklaşık 40 metre öteden vurmuşlar.?

BİNLERCE HALİL KAZANDIM

Bir şehit babası olarak bir yerde oğlunu kaybettiği için üzüldüğünü ama diğer taraftan bir şehit babası olduğu için gurur duyduğunu belirten Baba Ali Kantarcı, ?15 Temmuz sürecinden sonra İstanbul´daydım. Bir AVM´nin önünden geçerken, birisi beni durdurdu. Halil´i tanıyormuş, cenazesine de katılmış. Yeni doğan oğlunu göstererek, ?Bu Halil´ dedi. Çocuğuna oğlumun ismini vermiş. Gaziantep´ten, Ordu´dan, Tokat´tan birçok kişi bana ulaştı. Bu kişilerden kimisi oğluna Halil´in ismini vermiş, kimisi kendi ismini değiştirmiş. Ben belki bir Halil´i kaybettim ama binlerce Halil kazandım? dedi.

ŞEHİT HALİL

KANTARCI KİMDİR?

1980 doğumlu olan Kantarcı, 1995´te henüz 15 yaşındayken Milli Gençlik Vakfı´na üye olduğu, meyhanelere saldırdığı ve vatandaşları tehdit ettiği iddiasıyla İstanbul´da gözaltına alındı. Asılsız suçlamalarla gözaltına alınan Kantarcı, hukuksuz yargılanma sürecinin ardından henüz 18 yaşında değilken idam cezasıyla yargılandı.

Dönemin Devlet Güvenlik Mahkemesi tarafından idamla yargılanan 15 yaşındaki çocuk, yapılan iddialara karşı delilleriyle karşı çıkmayı başardı. Dönemin acımasız polislerin günlerce Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü´ndeki işkencelerine maruz kalan Kantarcı, beş çocukluk arkadaşıyla birlikte 8 yıl 3 ay hapis yattı. 25 yaşına geldiği zaman suçsuz olduğu anlaşılan Kantarcı, hâkim kararıyla beraat ederek özgürlüğüne kavuştu.

28 Şubat davalarına katılacağını her fırsatta söyleyen Kantarcı, FETÖ´cü teröristlerin 15 Temmuz Cuma akşamı darbe girişimi esnasında sokağa çıkmış ve Çengelköy?de bir grup asker tarafından şehit edildi. Evli olan Kantarcı´nın 3 çocuğu var.

Milli iradeye sahip çıkmak için meydanlardan destek veren Kantarcı, o gece sosyal medyada ?Asker Çengelköy ışıklarına barikat kurdu. Ateş ediyorlar. Millet birikiyor. Allah büyük? paylaşımında bulunmuştu.

/resimler/2017-3/9/1559223185481.jpg


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
25.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!