Yunus BUDAKTAŞ
Atatürk Caddesi üzerinde bulunan Vakıflar İş Hanı, çürük raporu olması sebebiyle yıkılmaya başlandı. Binanın yıkım çalışmaları devam ederken yerine yapılması planlanan binanın taslak resimleri kamuoyundan ?ikinci aynalı kutu´ yada ?aynalı facia´ olarak tepkilere yol açmıştı.
Konu hakkında gazetemize özel açıklamalarda bulunan Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, yapılan eleştirilerin acımasızca olduğunu belirterek konuyla ilgili herkesin görüş bildirmesinin anlamsız olduğunu söyledi. ?Bilen bilmeyen konuşuyor´ diyen Karaca, ?Şöyle bir tabir var; ağzı olan konuşuyor. Bilen bilmeyen, anlayan anlamayan veya kendisine vazife olan olmayan konuşuyor. Ehli olan konuşsun?? dedi.
Yeni yapılacak binada klasik Osmanlı mimarisiyle çağdaş mimarinin harmanlanacağını söyleyen Karaca, yeni binanın mevcut yerinden 15 metre geriye çekilerek Taşhan´ın rahatlatılacağını kaydetti.
Yeni yapılacak olan Vakıflar İş Hanıyla ilgili tepkiler sürerken Vakıflar Bölge Müdürü Cemal Karaca, tepkilerin amacını aştığını belirterek, binanın cephesiyle ilgili modelleme çalışmalarının devam ettiğini dile getirdi.
Gazetemize özel açıklamalarda bulunan Karaca, şehir merkezinde halihazırda bulunan ve silüeti bozan vakıflar çarşısından kurtulmak için çalışmaların başladığını kaydetti. Karaca, ?Şehrin ortasında bir bina inşa ediyorsunuz ve var olan binayı yıkıyorsunuz. Aslında arka plana baktığımız zaman 2014-2015 yıllarında rapor alınmış ve bu rapora istinaden çürük raporu alınmış. Genel müdürlükle görüşülerek yıkım için esnafa 1 yıl süre tanınmış. Yasal olarak hemen tahliye edilmesi gerekirken biz ?Hadi çıkın´ demedik. Buna istinaden 2016 yılının sonuna kadar esnafımıza süre tanıdık? dedi.
MODELLEME ÇALIŞMALARI SÜRÜYOR
Vakıflar Bölge Müdürü Karaca, binanın oturum planının hazır olduğunu, ancak cephesiyle ilgili görüşmelerin devam ettiğini aktardı. Sivil toplum kuruluşları ve şehrin yöneticileriyle istişare yapılarak en uygun tasarımda karar kılınacağını aktaran Karaca, ?2017 yılında başlamak üzere bir proje tasarımıydı bu yaptığımız. Projenin aslı değildi. Proje başladı ihale edildi ancak bir tasarım çalışması yapın dedik. Binaya yakından bakıldığı zaman bir katı komple cam görülüyor. Ancak bu bir tasarımdı. Nabız yoklaması yaptık aslında. Biz zaten gerek belediye, gerekse sivil toplum kuruluşlarının görüşlerini aldık. İnşaat alanına astığımız modele halkımızdan tepkiler geldi. Tasarım kabul görmedi? dedi.
Farklı modelleme çalışmalarının devam ettiğini belirten Karaca, ?Bunları yine kamuoyuna sunacağız. Gerek sivil toplum kuruluşlarının, gerek mimarlar odasının, gerek belediyenin ve diğer ilgililerin hepsinin kanaatini alarak hangi tasarımın iyi olacağı üzerinde ittifakla durulacak. Oturum planı tamam ancak çevresinde bulunan tarihi dokuya da uygun olacak bir cephe tasarımını oturtmaya çalışıyoruz. Şehre yük olmayacak, kat yüksekliği ve kütlesiyle Taşhan´ı boğmayacak. Bu anlayış içerisinde modelleme çalışmalarına devam ediyoruz. Binanın belediye tarafından verilen ruhsatı belli. 8 kat olarak ruhsat verildi. Ancak biz onu kademeli olarak düşünüyoruz. Kütle olarak 8 kat düşünmüyoruz. Yeni yapılacak binayı Taşhan´dan 15 metre geriye çektik? ifadelerini kullandı.
EHLİ OLAN KONUŞSUN
Yapılan eleştirilerin acımasızca olduğunu kaydeden Karaca, konuyla ilgili herkesin görüş bildirmesinin anlamsız olduğunu söyledi. Karaca, ?Şöyle bir tabir var; ağzı olan konuşuyor. Bilen bilmeyen, anlayan anlamayan veya kendisine vazife olan olmayan konuşuyor. Ehli olan konuşsun. Konuyla ilgili gerek basına konuşan gerekse kulislerde konuşanlarla birebir görüştük. Yaptıkları açıklamalardan dolayı özür diliyorlar. Biz böyle olduğunu bilmiyorduk diyorlar. Bilmiyorsanız niye konuşuyorsunuz. Olaya birkaç boyutuyla bakmak lazım. Kendi başına karar veren, istediğini yapan bir mantık devlette olmaz. Şehrimizin yöneticileriyle, siyasileriyle ve sivil toplum kuruluşlarıyla istişare halindeyiz. Bu işi kısa zamanda tamamlayarak şehrimize kısa zamanda güzel bir bina kazandırmak istiyoruz. Bu amaç içinde çalışıyoruz? şeklinde konuştu.
YAPILAN BİNALAR KENDİ
DÖNEMİNİ YANSITMALI
Yapılan yeni binaların kendi dönemine ait mimari tarzı yansıtması gerektiğini ifade eden Karaca, ?Yeni binanın cephesinin de klasik Osmanlı mimarisi ve çağdaş mimarinin sentezlenmesi şeklinde yapılacağını belirterek, ?Üzerinde çalıştığımız modelin alt kısımları mimari olarak taş bir yapıdır. Taş yapı modern bir taş yapıdır. Burada şöyle bir mesaj vardır. Benden sonra tarihi bir yapı başlıyor mesajını verir. Mimari felsefeyle bakıldığı zaman tarihi yapının varlığını haber verir. Ehli olanlar bunu bilir? şeklinde konuştu.
Yeni binanın iş yeri ve ofis olacağı için ışık alması gerektiğine dikkat çeken Karaca, ?Birde bizden beklenen şu; biraz daha çağdaş mimariyle klasik mimariyi harmanlamak. Tabi burada kurulların da bazı istekleri var. Kurullar yeni yapıların biraz daha çağdaş mimariyle yapılmasından yana. Her yapının da kendi dönemini yansıtması lazım. Bizde hem dönemimizi yansıtalım hem de bu dönem içerisinde geçmişe bir gönderme yapalım istiyoruz. Çağdaş mimariyle klasik Osmanlı mimarisinin harmanlanmasını arzuluyoruz. Aynısını yapmak, ona benzerini yapmak, eski binayı taklit etmek aslında yanlıştır. Bundan dolayı da çağdaş mimariyle klasik Osmanlı mimarisini harmanlamamız gerekiyor. Sonuçta çağdaş bir bina yapıyorsunuz. Bu binanın da kendi dönemini yansıtması lazım? dedi.
Editor : Haberpanelim