Divriği’de tarih lezzetle buluşuyor!
UNESCO Dünya Kültür Mirası Listesi'nde yer alan ve yaklaşık 9 yıl süren restorasyonun ardından 6 Mayıs 2024'te yeniden ibadete ve ziyarete açılan Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası yaz ayının gelmesiyle ziyaretçi akınına uğruyor.
İspanya'nın Granada kentindeki İslam mimarisinin en önemli eserleri arasında yer alan El Hamra Sarayı'na benzediği için Avrupalı bilim insanlarınca "Anadolu'nun El-Hamrası" olarak da nitelendirilen yaklaşık 800 yıllık Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası, inanç ve tarih turizmi açısından Şehrimizin en önemli eserleri arasında yer alıyor.
Anadolu beyliklerinden Mengücekoğulları döneminde hükümdar Süleyman Şah'ın oğlu Ahmed Şah tarafından 1228 yılında yaptırılan Divriği Ulu Camisi 1280 metrekare, caminin bitişiğinde Behram Şah'ın kızı Melike Turan Melek'in aynı yıl yaptırdığı darüşşifa da 768 metrekarelik alanda bulunuyor. Darüşşifa taç kapısı, caminin kuzey ve batı taç kapısı ile Şah Mahfili taç kapısının her biri birbirinden farklı eşsiz bezemeleri ile dikkati çekiyor.
BÜYÜK İLGİ GÖRÜYOR
Geçen yıl mayıs ayında ibadete ve ziyarete açılmasının ardından Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifası ziyaretçi akınına uğramaya devam ederek eşsiz figürleri ve yapısıyla ziyaretçilerini adeta mest ediyor.
"KENDİNE HAYRAN BIRAKIYOR”
Ziyaretçileri ağırlıklı olarak yerli turistlerden oluşsa da yurt dışından da ziyaretçiler bu eşsiz yapıtı görmek için ilimizdeki Divriği’ye geliyor. Yapıtın Batı kapısında Mayıs ile Eylül ayları arasında, ikindi namazından 45 dakika önce insan silueti şeklinde bir gölge oluşmaktadır. Bu siluet önce Kur’an okuyan, namaz saati yaklaştığında ise ellerini bağlayarak kıyamda duran bir insan gölgesi şeklini almaktadır. Bu yüzdende ziyaretçiler bu siluetleri görebilmek için genellikle ikindi namazı saatini tercih ediyorlar.
“DİVRİĞİ ETLİ PİLAVIDA UNUTULMAMALI”
Divriği Ulu Camisi ve Darüşşifasını ziyarete gelen misafirler Hüma Hatun Sokağı’nda bulunan ve sadece kadınların esnaflık yaptığı meşhur Divriği etli pilavcısı Zeliha Gürsoy’un ( Zeliha Abla) dükkanını ziyaret ederek etli pilavı ve arkasından da üzüm hoşafını tadıyor.
ECDAT YADİGARIMIZI GÖRMEMİŞ İNSANLARI DİVRİĞİ’YE DAVET EDİYORUM
Zeliha Gürsoy, “Bu ecdat yadigarı çok insana ekmek kapısı oldu. Buradaki kültür sokağımızda birçok esnaf iş yapıyor. Bizler de elimizden geldiği kadar misafirlerimizle ilgilenmeye, onlara yardımcı olmaya çalışıyoruz. Bu ecdat yadigarımızı henüz görmemiş insanlarımızı Divriği ilçemize davet ediyorum. Ayrıca da meşhur etli pilavımızı ve üzüm hoşafımızı tatmaya bekliyorum” dedi.
Kaynak:Bilal Hasdemir
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.