Arife Defne DOĞAN
1923 yılının Eylül ayında ilk sayısıyla yayın hayatına başlayan ve Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra da dönemin içerik açısından en zengin kaynaklarından biri olma özelliğini taşıyan "Ayın Tarihi" dergisi, Cumhurbaşkanlığı İletişim Başkanlığı tarafından 100'üncü yılında yeniden yayımlanmaya başlanmıştı. İletişim Başkanlığı himayesinde, 2024 yılından itibaren her ay düzenli olarak yayınlanacağının duyurusunun yapıldığı derginin, Ocak ayı sayısında Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Onur Taydaş da yer aldı. Sivas Cumhuriyet Üniversitesi, İletişim Fakültesi, Radyo Televizyon ve Sinema Anabilim Dalı Bölüm Başkanı Doç. Dr. Onur Taydaş, son sayısında ayın dosyası olarak “Dezenformasyonla Mücadele” konusunun işlendiği asırlık dergide, dezenformasyonu tüm yönleriyle ele aldı.
Yazısında dezenformasyon konusunda acil önlem alınması gerektiğini vurgulayan Taydaş, günümüz bilgi dünyasının acil önlem alması gereken problemlerinden birisinin dezenformasyon olduğuna dikkat çektiği yazısında: “Özellikle toplumları derinden etkileyen olayların yaşandığı dönemlerde ve kriz anlarında dünyanın her yerinde dezenformasyon konusu gündeme gelmektedir. Özellikle sosyal medya kullanıcıları, bilinçli ya da bilinçsizce yaptıkları paylaşımlarla, olayların kontrol edilmesini zorlaştırabilmekte ve dahası sürece zarar vererek dezenformasyonun bir parçası olabilmektedirler” ifadelerine yer verdi.
“İNTERNETİN SEÇİM ÜZERİNDEKİ ETKİSİ YADSINAMAZ”
Özellikle seçim döneminde internetin gelişmesiyle birlikte artan dezenformasyona dikkat çeken Doç. Dr. Taydaş, “Siyasal seçimler ne zaman hangi amaçla yapılırsa yapılsın önemli tartışmaları beraberinde getirmekle kalmayıp, aynı zamanda yeni tekniklerin de kullandığı bir süreç olarak göze çarpmaktadır. Seçim kampanyalarında başvurulan yöntem ve tekniklerde ilgili aktörler yeniliğe adapte olmakta, internetin, sosyal medyanın kullanımının siyasal seçim nerede yapılırsa yapılsın, sonuçlarına etki yaptığı da yadsınamaz bir gerçekliktir. Dahası dezenformasyon barındıran içerikleri oluşturmanın kolaylaşması, deepfake başta olmak üzere birçok uygulamanın yaygınlaşması ve kolaylaşması sonucunda seçim sürecinde, propaganda faaliyeti olarak düşünülen, kimi zaman ‘amaca giden her yol mubahtır’ düsturuyla hareket eden kesimlerinde bunu ‘mubah’ görmesi sonucunda tabi ki sosyal medyada bu içeriklerin dolaşımı artacaktır. Zira kararsız seçmenlerin iknasına yönelik olarak yürütülen birçok faaliyet içinde en sorunlusu da şüphesiz dezenformasyon tabanlı olanlardır. Rakip siyasal partilere ya da adaylara dair hazırlatılan bu içerikler toplumda algı yaratmakla kalmayıp, seçim sonuçlarının da manipüle edilmesine neden olmaktadır” cümleleriyle, internet ve dezenformasyon arasındaki ilişkiye yönelik değerlendirmelerde bulundu.
YASAL DÜZENLEMELERE HIZ VERİLMELİ
Yayınlanan yazısında, bilgi kirliliğinin ortadan kalkması için yasal düzenlemelere hız verilmesi gerektiğini söyleyen Doç. Dr. Onur Taydaş, yapay zekâ geliştiricilerine de dezenformasyon konusunda sorumluluk verilmesinin önemine vurgu yaptı. Taydaş, mücadelenin sadece devlet ve kolluk kuvvetleri ile değil, bilişim sektörünün de desteğini de alarak, hep birlikte, topyekûn bir mücadele ilkesi ile yapılması gerektiğine dikkat çekti.
Editor : Hayrullah Ağkaş