Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından 2025'in "Aile Yılı" ilan edilmesinin ardından Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanı Mahinur Özdemir Göktaş'ın öncülüğünde hazırlanan "Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi Vizyon Belgesi ve Eylem Planı" kapsamında Samsun Büyükşehir Belediyesi Şehit Ömer Halisdemir Çok Amaçlı Salonu'nda iki gün süren Ailenin Korunması ve Güçlendirilmesi İl Eylem Planı Çalıştayı düzenlendi.
Çalıştayda bugünlerde hızla değişen toplumsal dinamikler, küreselleşme, teknolojik dönüşüm, teknoloji, sosyal medya, sosyal riskler ve sapkın akımların aile birliğini tehdit etmesi üzerinde duruldu.
Akademisyenler ve uzmanlar, çalıştayda 5 amaca yönelik 10 stratejik hedef ile Samsun'da yürütülecek 50 faaliyetin belirlenmesi için görüş ve önerilerini sundu.
"Çocuğun ilgiye, sevgiye ihtiyacı var, bunları karşılayabilmeliler"
Çalışma gruplarında yer alan Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Eğitim Fakültesi Eğitim Bilimleri Bölümü Kadın ve Aile Araştırmaları Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Hatice Kumcağız, çalıştayın aile ve evlilik kurumunun korunması ile güçlendirilmesi adına son derece önemli olduğunu vurguladı.
Kumcağız, ailenin korunması noktasında derinlemesine görüşmeler yaptıklarını ve fikirler ortaya atıldığını belirterek, "Aile bireylerinin iletişimi nasıl daha sağlıklı olabilir, problemleri olduğunda aileler kimlerden yardım alabilirler? Aslında bununla ilgili yapılan faaliyetler ve çalışmalar var. Bunlar daha nasıl zenginleştirilebilir, sağlıklı boşanma ve parçalanmış ailelerin çocuklarıyla ilgili neler yapılabilir, ne gibi çözüm önerileri var? Bunları ana hatlarıyla ele aldık." dedi.
Ailenin toplumun en temel direği olduğuna işaret eden Kumcağız, şunları kaydetti:
"Sağlıklı toplumlarda sağlıklı bireylerin oluşması önemli. Bu kapsamda aileye büyük sorumluluklar düşüyor. Ebeveynler ekonomik anlamda çocuklarına gelecek vadedebilmek adına çalışıyor. Aslında ebeveynlerin çocuklarıyla iletişimi çok kıymetli. Çocuklarına vakit ayırmalılar. Yani etkili vakit ayırabilme, bu kapsamda çok önemli. Eve gelindiği zaman 15 dakika, yarım saat konuşulmalı. Çocuk neler yaptı bugün, ne ihtiyacı var? Çocuğun ilgiye, sevgiye ihtiyacı var, bunları karşılayabilmeliler."
Çocukların anne babayı model aldığına dikkati çeken Prof. Dr. Kumcağız, o yüzden ebeveynlerin evlatlarına karşı sağlıklı model oluşturabilmesi gerektiğini kaydetti.
"İletişim ve problem çözebilme yöntemi noktasında çocuklarımıza model olmalıyız"
"Çocuklar söylediğimize değil de yaptıklarımıza bakıyorlar, bizi örnek alıyorlar." diyen Kumcağız, "Bu yüzden olumlu model olabilmek için çocuklarımızı dinleyebilmemiz de gerekiyor. Bizler genelde dinlemeyi unutuyoruz, genelde çok konuşuyoruz. Konuşmak yerine dinlemeyi tercih etmemiz gerekiyor. İletişim ve problem çözebilme yöntemi noktasında çocuklarımıza model olmamız gerekiyor, özellikle sağlıklı aile ilişkileri kapsamında." önerisinde bulundu.
Kumcağız, teknoloji ve sosyal medyanın yok sayılamayacağını ancak bilinçli kullanılmasının gerektiğini ifade ederek, şunları paylaştı:
"Dijital araç ve gereçlerin sağlıklı kullanılmasıyla alakalı çocukları bilgilendirmek gerekiyor. Çocuklar telefon ve bilgisayarla ne yapıyor, hangi diziyi izliyor, hangi programlara giriyor? Arkadaş gibi yaklaşarak onunla birlikte anne ve babanın orada yer alması gerekiyor. 'Hadi telefonunu al, odana git.' gibi söylemler yerine anne ve babanın birlikte bu sürece katılması lazım. Bir babaya sorulduğu zaman, 'Çocuğum için her şeyi veririm, gerekirse organımı da veririm. Neye ihtiyacı varsa veririm.' diyor ama yarım saatini ayırma noktasında, 'Çok yoğunum.' diyor. Çocuğuna paranı, her şeyini veriyorsun ama zamanını da paylaşman gerekiyor."
Aileleri boşanmaya götürün en önemli sebeplerin başında iletişimsizliğin geldiğine işaret eden Hatice Kumcağız, "Problem çözme becerileriyle ilgili ebeveynlerin bilinçlenmesi gerekiyor. Bizler problemimizi şiddete başvurarak çözersek, çocuk anne babayı model alıyor. Okula gittiği zaman arkadaşıyla problem yaşadığı zaman o da şiddete başvurabiliyor. Çocuk onu görmüş evde. Bizler etkili problem çözme becerisine sahip olmalı, içselleştirmeli ve bunu hayatımıza uygulamalıyız." şeklinde konuştu.
Editor : Anadolu Ajansı
