Gündem

?Tarım ve Hayvancılıkta İlerleme Kaydettik?--Video

05-09-2018 07:00

274 OKUNMA

FATİH TABUR / OĞUZHAN SARZEP

Sivas Kongresi´nin 99´uncu yıldönümü etkinlikleri kapsamında 5´incisi düzenlenen ?AGRO Sivas 2018 Tarım, Hayvancılık ve Gıda Fuarı´ ile İlçeler Sergisi´nin açılışı gerçekleştirildi.

Kongre Merkezi ve Fuar Alanı´nda bu yıl 5´incisi düzenlenen AGRO Sivas 2018 5´inci Tarım, Hayvancılık ve Gıda Fuarı ve İlçeler Sergisi´nin açılış törenine TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı İsmet Yılmaz, Vali Davut Gül, AK Parti Sivas Milletvekili Habip Soluk, AK Parti Sivas Milletvekili Semiha Ekinci, CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek, BBP Genel Başkanı Mustafa Destici, Sivas Belediye Başkanı Sami Aydın, ilçe kaymakamları, belediye başkanları, protokol üyeleri ve çok sayıda kişi katıldı.

Saygı duruşunda bulunulması ve İstiklal Marşı´nın okunmasıyla başlayan program, açılış konuşmaları ile devam etti.

EKEN: ?FUAR İLİMİZ AÇISINDAN

BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR?

Programda konuşan Sivas Ticaret ve Sanayi Odası Başkanı Mustafa Eken, fuarın Sivas açısından büyük önem arzu ettiğini belirterek; ?Bu fuar ilimiz ve ülkemiz açısından büyük önem taşımaktadır. Çünkü içerisinde bulunduğumuz ekonomik dalgalanma da milli tarım ve hayvancılığın önemini bir kez daha ortaya koymuştur. Savunmada yerli sanayi ne kadar önemlisi ise gıda tarım ve hayvancılık da o kadar önemlidir. Ülkenin kalkınması tarımla başlar sanayi ile devam eder bilgi ile taçlanır. Zengin bir ülke olmak istiyorsak tarıma da sanayiye de bilgi katmak zorundayız. Artık tarım sadece karın doyurmak için yapılmıyor. Küresel aktörlerin en önemli faktörlerinden birisi haline geldi. Bizler de güçlü bir Türkiye için katma değerli ürünler üretmeliyiz. Üretim yaparak istihdam sağlayarak ürünlerimizi markalaştırıp dünya pazarına açmalıyız. Bunu da köylümüzle, çiftçimizle, sanayicimizle hep birlikte başaracağımıza olan inancımız tamdır. Bu duygu ve düşüncelerle fuarın hayırlı olmasını diliyorum? dedi.

AYDIN: ?SİVAS´TA TARIM VE

HAYVANCILIK ARTTI?

Daha sonra kürsüye gelen Belediye Başkanı Sami Aydın, Sivas´ta son yıllarda tarım ve hayvancılıkta çeşitliliğin arttığını belirterek şunları söyledi; ?Tarım ve hayvancılık bugün olduğu gibi gelecekte daha da önemini artırarak varlığını sürdürecektir. Biz Türkiye olarak kendi ihtiyacını karşılayacak bir potansiyele sahibiz ancak her alanda olduğu gibi tarım ve hayvancılık alanında da bu işi daha rantabl yapmanın gayreti içerisinde olmalıyız. Özellikle Sivas olarak son yıllarda tarımda çeşitliliğin arttığını görüyoruz. Hayvancılığa olan ilginin arttığını görüyoruz. Bunda çiftçimizin bilinç düzeyinin artmasının, bu tür fuarların yapılıyor olmasının ve de devlet olarak bu alanda verilen desteklerin çok büyük önemi var. Sivas´ta yakın zamana kadar sulanabilir arazi son derece sınırlı ve kısıtlı iken son yıllarda yapılan kamu yatırımlarıyla beraber çok geniş arazilerin sulanabilir noktaya geldiğini görmekten büyük mutluluk duyuyoruz. Bu altyapı ile beraber hangi toprakta hangi ürünlerin daha verimli yetiştirebileceğinin hesabını yapmalıyız. Çünkü dünyada tarıma ihtiyacı olmayan hiçbir ülke yoktur. Öyle ki sadece kendi ihtiyacımız karşılayan değil ürettiğimizi dünyaya pazarlayan bir noktaya kavuşmamız lazım. Bu doğrultuda bundan sonra da eğitim programlarının artacağına inanıyorum. Sivas´ta 5.´sini düzenliyoruz. Sivas artık sadece kendi ihtiyacını değil ürettiğini ticari olarak ülkenin dört bir tarafına pazarlayan illerden birisi olacaktır. Bunu temenni ediyoruz.?

ÖZYÜREK: ?TARIM VE

HAYVANCILIKTA ÇOK GERİDEYİZ?

MHP Sivas Milletvekili Ahmet Özyürek ise, Sivas´ın tarım ve hayvancılıkta çok geride kaldığını ifade ederek; ?Bugün baktığımızda insanların ihtiyaç duyduğu 3 önemli faktör var, enerji, sağlık ve gıda. Yani gıda ile ilgili de çok iyi şeyler söylememize rağmen maalesef Sivas´ımızda gerçekten tarım ve hayvancılıkta çok geride kaldığımızı görüyoruz. Yüzde 80´lerde olması gerekirken bugün yüzde 20´lerde olan Sivas´ımızdaki tarım ve hayvancılığı teşviklerle nasıl öne alarak daha kıymetli hale nasıl getirebileceğimizin çalışmasını yapmak zorundayız. Çok iyi şeyler söyleyerek buradaki hemşerilerimizi avutmamızın, teselli etmemizin hiçbir anlamı yoktur. Sayın milletvekillerimiz de burada, bürokratlarımız da burada. Sivas´ımıza sahip çıkmalıyız. Çok eksiklerimiz var. Bunun için de değerli milletvekillerime, bürokratlara ve bütün sivil toplum örgütlerine sesleniyorum. Birlikte olalım. Yeni projeler üretelim. Bunları Meclis´e sunalım ve Sivas´ımızda tarım ve hayvancılığı gerçek hak ettiği yere getirelim. Şunu herkes bilsin ki Sivas´ımız sahipsiz değildir ve Sivas´ın yiğit insanları vardır? şeklinde konuştu.

KARASU: ?ÇİFTÇİLERİMİZ KARA

KARA DÜŞÜNMEYE BAŞLADILAR?

CHP Sivas Milletvekili Ulaş Karasu da, çiftçilerin zor şartlarda üretim yaptıklarını söyleyerek şu ifadeleri kullandı; ?Tarım fuarımızı düzenleyen emek veren herkese teşekkür ediyorum. 4 Eylül Sivas Kongresi´ni gerçekleştiren Mustafa Kemal Atatürk´ü ve kongreye katılan delegeleri bir kez daha rahmetle anıyorum. Sivaslı çiftçilerimiz hasatlarını yeni gerçekleştirdiler. Buğdaylarını, arpalarını sattılar; satmaya çalıştılar ve ekimi nasıl yapacağız diye kara kara düşünmeye başladılar. Çünkü çiftçimiz gerçekten de zor şartlarda üretmeye devam ediyor. Alın terinin karşılığını almak için de mücadele ediyor. 11 yaşından bu yıla kadar ekip biçen bir kardeşinizdim ama ne yazık ki son 10 yıldır sadece bu sene para kazandım. O da icara verdiğim için icarın karşılığını aldım. Ne yazık ki son yıllarda çiftçilerimiz bir türlü alın terinin karşılığını alamamaktadır. Tarlasını ekebilmek için geçen yıl 1 lira 60 kuruşa aldığı DAP gübresini bugün 3 lira 50 kuruşa almak zorunda. 4 lira 50 kuruşa kullandığı mazotu şu anda 6 lira 25 kuruşa kullanmak zorunda çiftçimiz. Buna karşın geçen yıl 85-86 kuruşa sattığı arpayı bu sene 78 kuruşa, 84-85 kuruşa sattığı buğdayı 87-90 kuruşa zor sattı. Bir de bunun üstüne satımını sadece lisans alan firmalara yapmak zorunda bırakılıyor çiftçimiz. Kangallı çiftçilerimiz bu noktada şikâyetlerini sürekli dile getiriyorlar. Lisanslı firmaya çiftçimiz mahkûm ediliyor. Ne için? Lisanlı firmaya verirseniz devlet teşvik veriyor. Çiftçimize sahip çıkması gereken kurum ofislerimizdir. Ofislerimiz çiftçinin malını değerinde almak zorundadır. Hayvancılıktan bahsediyoruz. Ne yazık ki geçen yıl 45 liraya aldığı yemin torbasını çiftçimiz bugün 80-85 liraya almak zorunda. Sütünü buna karşı pazarlayamıyor. İşte Türkiye´de çeşitli bölgelerde şarbondan dolayı karantina uygulanıyor. İthalle geleceğimizi öremeyiz. Buğdayı, arpayı, nohudu, mısırı, hayvanları ithal ederek çiftçimizi ayağa kaldıramayız. Milli ve yerli bir tarım politikasına ihtiyacımız var. Nasıl geçmişte Mustafa Kemal Atatürk ve arkadaşları yoktan var ettilerse bu ülkeyi, şimdi bizlerin yapması gereken de milli bir tarım politikası ile çiftçimizin alın terinin karşılığını aldığı günleri oluşturmaktır. Ancak o zaman çiftçimiz köyünde kalır, üretim yapar. Çiftçimizin yüzü gülmezse Türkiye´nin yüzü gülmez diyorum fuarımızın hayırlara vesile olmasını diliyorum.?

DESTİCİ: ?ÇİFTÇİYE VERİLEN MAZOTTAN

VERGİ ALINMAMASI LAZIM?

BBP Genel Başkanı Mustafa Destici ise, çiftçiye verilen mazottan vergi alınmaması gerektiğini söyleyerek; ?Fuarın hayırlar getirmesini temenni ediyorum. Emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Tarım ve hayvancılık alanında düne göre durumumuzun daha kötü olduğunu söyleyemeyiz ama eksiklerimiz yok mu? Var. Bize düşen bu eksiklikleri elbirliği ile ortadan kaldırmak. Sivas tarım arazilerinin büyüklüğü bakımından Türkiye´nin 4. büyük şehri. Biz bunu nasıl daha verimli hale getiririz? Hep birlikte bunun uğraşını vermemiz gerektiğini düşünüyorum. Belki Sivas´ta küçük küçük süt üretim tesisleri var ama biz Sivas´a yakışır gerçekten Türkiye çapında, hatta uluslararası çapta bir süt fabrikasını nasıl kurabileceğimizin uğraşını vermek zorundayız. Ben de aynı zamanda çiftçilik yapan bir kardeşinizim. 10 sene öncesine göre mazotu, gübreyi yüzde 300 zamla alıyoruz. Buna mutlaka çare üretilmesi lazım. Çare belli. Çiftçiye verilen mazottan vergi alınmaması lazım. Vergi alınmazsa çiftçiye mazot çok rahat bir şekilde 2 buçuk, 3 liraya verilebilir. Vergi alınmasın demiyorum. Vergi ürettikten sonra alınsın diyorum. Bu hususta hep birlikte gayret göstermemiz gerekiyor. Gübre fiyatlarında çok dengesiz bir artışın olduğunu görüyoruz. Süratli bir şekilde yerli gübre üretimini artırmamız gerekiyor. Dışa bağımlılıktan kurtulmamız lazım. Organik tarım açısından da bu çok önemli. Sivas´ta; büyükbaş ve küçükbaş hayvancılık ile arıcılık alanında da atılması gereken adımlar var? şeklinde konuştu.

GÜL: ?SİVAS HAK ETTİĞİNİN

FAZLASINI ALIYOR?

Daha sonra söz alan Vali Davut Gül de, Sivas´ın tarım anlamında hak ettiğinin fazlasını aldığını söyleyerek; ?Benden önceki hatipler anlattılar. Bazılarında tabii ki bilgi eksikliği var, bazıları da doğru. Öncelikle kamu yatırımlarının geneli başta olmak üzere tarımda buna dâhil. Sivas hak ettiğinin fazlasını alıyor. Nasıl fazlasını alıyor? Bizim verdiğimiz vergi olarak iller sıralamasında 57. sıradayız. Kamu yatırımlarında aldığımız pay itibariyle de 9. sıradayız. Yani para verirken 58. sırada olan bir iliz. Nüfus itibariyle 58. sırada bir iliz. Ama kamu yatırımlarında ilk 10´uz. Kamu yatırımlarında 27 milyar lira son 15 yılda yapılan yatırımlar. Eski parayla 27 kat trilyon lira. Komşumuz Kayseri 16 milyar lira yatırım almış. Şunu dersek çok doğru olmaz, Sivas kamu eliyle geri kaldı, ya da Sivas kamu eliyle geliştirilmedi. Tam aksine verilmesinin çok çok üzerinde verildi. TKDK´da hibe anlamında biz ilk 3 arasındayız. Tarımda son 15 yılda verilen teşvik miktarı 1 milyar 600 milyon lira. Bu güncellenmiş rakam değil. Güncellenmiş rakam olduğunda bu 3 buçuk milyon lira? dedi.

YILMAZ: ?HEPSİ LAF! GERÇEK NE??

Son olarak kürsüye gelen TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı İsmet Yılmaz da, konuşulanların hepsinin laf olduğunu söyleyerek şunları ifade etti; ?5. Düzenlediğimiz Sivas Tarım ve Hayvancılık fuarı hayırlı uğurlu olsun. Bu fuarda katkı veren herkese teşekkür ediyorum. Fuarın düzenlenme amacına ulaşmasını diliyorum. Tarım sektörü hem ülkemiz için hem de Sivas´ımızın için hayati önemdedir. Ülkemizde yaklaşık 5 buçuk milyon insanımıza istihdam sağlayan tarım ülkemizin gıda güvenliği ve halkımızın sağlıklı beslenmesi açısından önemlidir. Nasıl ülkenin sınırlarının güvenliği önemliyse, gıda güvenliği de ondan çok daha önemlidir. Karnını doyuramadığınız askerin sınırda nöbet tutabilmesi mümkün olmaz. 2002´de 36 milyar lira olan tarımsal gelir 2017´de 188 milyara yükseldi. Üretmeden yapabilir misin bunu? Ziraat Odası Başkanlığımızın temsilcisi güzel bir şey söyledi. Hepsi laf! Gerçek ne? 80 milyon nüfusumuz var, besliyor muyuz? Besliyoruz, yetmez. Yurtdışından gelenler var, besliyor muyuz? Besliyoruz, yetmez. 40 milyon turist geliyor, besliyor muyuz? Besliyoruz, yetmez. Birde 16 milyar geçen yıl ihracat yapıyorsun. Üretmeden ihracat yapabilmek mümkün mü? Kelime burada! 4 milyar ihracat yapıyorduk 2002´de, şimdi 17 milyar ihracat yapıyoruz. Tarımsal milli gelirimiz 36 milyar dolarken şimdi 188 milyar TL´ye çıktı. Üretmeden mümkün mü bu??

?GEÇMİŞE KIYASLA ÇOK ŞEY YAPTIK?

Başkan Yılmaz, geçmişe kıyasla çok şey yapıldığını vurgulayarak, konuşmasını şöyle sürdürdü; ?Hepimiz köylü çocuğuyuz, hepimiz çiftçiyiz. Bende köylü çocuğuyum. 1 Tane traktör yoktu köyümde. Şimdi gidin 2 evin birisinde kesin var. Ben 2 evin birisinde var diyorum. Burada olan çiftçi kardeşlerimden hangisi söyleyebilir. Benim zamanımdaki köyümde tek traktör yoktu diye. İlçemizde tek bir gölet yoktu. Şimdi söyleyebilir misiniz ilçemizde gölet yok? Sizin köyünüzde yoktur da yandaki köyde vardır. Söyleyebilir misiniz bizim köyde tek traktör yok diye? O zaman da Âşık İsmeti´nin sözünü söylemek lazım; ?Körün beklediği güneş boşuna, güneş ne yapsın göz olmayınca.? Geçmişe kıyasla çok şey yaptık. Ülkemiz tarımsal hâsılada Avrupa´da 4. sıradan 1. sıraya yükseldi. Nasıl yükseldik? Üretmeden olur mu? Avrupa´nın en büyük tarım ülkesi konumuna geldik. Ülkemizin tarımda ithal ettiği var. Diyelim ki muzu ithal ediyor yada başka şeyler. Ama ihraç ettiği ithal ettiğinden daha fazla, bu bakımdan da Türkiye tarımda her dönemde net ihracatçı olmuştur. 2002´de 4 milyar dolar olan tarım ve gıda ürünleri ihracatı geçen yıl 17,6 milyar dolara çıktı. Türkiye 195 ülkeye 1690 çeşit tarımsal ürün ihraç etmektedir, tebrik etmek lazım. Dünya´da zaten en az 200´ün üzerinde ülke var, bu ülkenin 195´ine ulaşıyorsun ve 1690 çeşit Türkiye´de üretilen tarımsal ve gıda ürünü ihraç ediyorsun, bunu alkışlamak lazım. Buna şapka çıkarmak lazım. Eğer ki yetersiz görenler, o zaman çevresindeki ülkelere baksınlar. Aynı coğrafyada yaşıyoruz. Toplam tarımsal destek 2002´de 1,8 milyardı, geçen yıl 13 milyar TL oldu. Kaç kat artmış? Benim çiftçim hesaplasın. 2002´de 83 milyon lira olan hayvancılık desteği, geçen yıl 3,8 milyara yükselmiş. 83 milyonun 3,8 milyara kaç kat yapar? Onu da hesaplayın. Ondan sonrada 80 yılda verilen desteğin kat kat fazlası verilmiştir. 2003-2017 yılları arasında üreticimize 8 milyar TL mazot destek ödemesi yapıldı. Çiftçilerimizin kullandığı mazotun yarısı ilk kez destek olarak verilmektedir. Bu kapsamda üreticilerimize 2017 yılı üretimi için 2018 yılında 1,9 milyar lira TL mazot desteklemesi ödemesi yapıldı. Prim desteğine verilen ürün sayısı 5´ti, şimdi ise 17. 2002 yılında 186 lira olan prim desteği 2017 yılında 3,9 milyara ulaştı. Geçen yıl 2016 yılında gübre ve yemdeki KDV oranını 0´a indirdik. Ne anlama geliyor bu? Çiftçimize ilave 2 milyar devletin alması gerekenden feragat ettiği. Yani devletin çiftçimize 2 milyar TL gübre ve yemden ilave katkı sağladığı anlaşılıyor.?

?TARIMIN HER ALANINDA

İLERLEME KAYDEDİLDİ?

Tarım ve Hayvancılığın her anlamında ilerleme kaydedildiğini aktaran Yılmaz, daha çok yapılacak şeyin olduğunu belirtti. Başkan Yılmaz; ?Benim babamda çiftçiydi, bende bilirdim. Bütün ilaçlarımızı kendimiz alırdık. İlacı vurmak için veteriner veya hayvan sağlık memuru götürdüğümüzde, iğne parasını da biz verirdik, araba parasını da biz verirdik. Bundan 15-20 yıl önce tek bir kalemde devletten hibe alındığı duyulmuş mudur? Söyler misiniz var mı çiftçiliği bilenlerden? 2005 yılından bugüne kadar sertifikalı tohum ve fidan kullanan çiftçilerimize, tohum ve fidan üreten kuruluşlara 1,7 milyar destek verdik. Sertifikalı tohum üretimini 1 milyon tonun üzerine çıkardık. 2002 yılında çiftçiler Ziraat Bankasından kredi alırlardı. Faizi ne kadardı? Yüzde 59. 2006 yılından itibaren kredi konusuna bağlı olaraktan yüzde 0 ile faiz, yüzde 8,25 arasında uygulanıyordu. 2002´de 421 bin ton olan kırmızı et üretimi geçen yılın sonunda 1,1 milyon tona ulaşmış. 80 yıl çalışıyorsun ürettiğin et miktarı yılda 421 bin ton. Şimdi 1,1 milyon ton. Peki, niçin alıyorsun o zaman yurtdışından? Nüfusumuz arttı ama ondan dolayı değil. İnsanımızın et tüketimi de arttı. 8,4 milyon olan süt üretimi geçen yıl 20 milyon tona çıktı. 2 katından kat kat fazla. Öğrenciyken bize de süt verirlerdi. Amerikan süt tozundan yapılmış sütü içerdik. Hatırlayanlar vardır. Niçin veriyordu Amerikan süt tozunu? Kendi çiftçimiz süt üretemiyordu veya kendi çiftçimizin ürettiği sütü evlatlarınıza ulaştıramıyordunuz. Şimdi Türkiye nereden nereye geldi diyenlere sadece bir örnek bile yeterlidir. Şimdi kendi evlatlarımıza sütü veriyor muyuz? Veriyoruz. Yılda yaklaşık 6 milyon evladımıza kendi çiftçimizin üretmiş olduğu sütü veriyoruz. Tarımın her alanında ilerleme kaydedildi. Ancak daha çok yapılacak şey var? dedi.

?TAM BAĞIMSIZ TÜRKİYE´Yİ

BİZ SAĞLAYACAĞIZ?

TBMM Milli Savunma Komisyon Başkanı Yılmaz, son olarak tam bağımsız Türkiye´yi sağlayacaklarını vurgulayarak; ?Sivas 4 Eylül Kongresinin yıldönümünde, çünkü bu tam bağımsızlığa giden yol. Tam bağımsızlığa milletin vermiş olduğu karar burada açıkça ifade edildi. Bizde bu dönemde tam bağımsız olalım diyoruz. Bu tam bağımsızlıktan zarar duyanlar var. Niçin dış politikayı bağımsız uyguluyorsun. Başka yerler ne der diye bakmıyorsun. Bu ülkenin, bu milletin çıkarı neyse onu söylüyorsun. Onu söylediğin için de Güney´de terör koridoru oluşturmak isteyenlere müsaade etmiyorsun. Bu birilerini rahatsız ediyor. Eğer siz rahatsız edenleri, rahatsız etmeyelim diye bundan vazgeçersen işte buna çağdaş mandacılık derler. Biz mandaya hayır ı Sivas´a dedik ve yine diyoruz. Mandaya hayır diyoruz. Tam bağımsız Türkiye´yi biz sağlayacağız. Ondan hiç şüpheniz olmasın. Bugünümüz dünden daha iyi. İnşallah birlik ve beraberlik içinde de yarınımızda bugünden daha iyi olacaktır. Her sözünüz hak yüzünüz ak olsun? ifadelerini kullandı.