Hayrullah AĞKAŞ
Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Psikoloji Kulübü tarafından ?Varoluş Ağrısı Üzerine Bir Söyleşi: İnsanlar, Robotlar ve Diğer Her Şey? başlıklı konferans düzenlendi.
Cumhuriyet Üniversitesi Kültür Merkezi Kadı Burhaneddin Salonu´nda gerçekleştirilen programa Psikoloji Bölümü öğretim elemanları, konuşmacı Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kökdemir ve çok sayıda öğrenci katıldı.
Programın açılış konuşmasını yapan Psikoloji Kulübü Başkanı Aysima Akyol Türk, Türkiye Psikoloji Öğrencileri Çalışma Grubu (TPÖÇG) hakkında bilgi vererek, ?Türkiye ve KKTC sınırları içerisindeki her bir psikoloji öğrencisinin hem sosyal hem akademik açıdan gelişimini en üst seviyede tamamlamış bir psikolog olarak yetişmesine katkıda bulunmaktır? dedi.
Konuşmasına Fransız ressam Paul Gauguin´in ?Nereden Geliyoruz? Biz Neyiz? Nereye Gidiyoruz?? resmini anlatarak başlayan Başkent Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Doğan Kökdemir ise gerçekle sanal arasındaki farklara değindi.
Prof. Dr. Kökdemir, ?İnternette, kitaplarda gördüğümüz sanat eserlerinin gerçekliğiyle kıyasladığımızda aslında yapay ortamlarda baktığımızda hiçbir şey olduğunu anlıyoruz. Bu çok etkileyici bir resimdir ve insanın bütün evrelerini anlatır. İnsanlık açısından 3 evre ele alınmış; doğuş, gelişim ve ölüm. Buradaki soru önemli. Bunun yanında bir de ?Niye geldik?´ sorusu üzerine de konuşmamız lazım. Bu genelde konuştuğumuz ama sevmediğimiz, inkar ettiğimiz daha doğrusu cevabını bulamayacağımız bir soru. Niye geldikten kasıt şu koskoca evrende niye insan var, niye bu şekilde var? Mesela niye bilinçli olarak var? Bizim diğer bilinenlerden farklılaşmamızın sebebi ne? Bunu kendi inanç dünyanızda veya felsefi dünyanızda, akıl yürütmenizde farklı şekilde açıklayabilirsiniz ama emin olun bu açıklamalardan hiçbirini doğru ya da gerçek olarak kabul etmemiz mümkün değil. Çünkü bununla ilgili bir kanıtımız yok. Niye geldiğimizi bilmiyoruz ama bununla ilgili bir sorun yaşıyoruz. Varoluş dediğimiz sorun aslında bu sorununun cevabından kaynaklanıyor. Bu dünya üzerinde niye varız? Bu çok önemli bir soru.? dedi.
Kökdemir, konuşmasını şu ifadelerle devam ettirdi: ?Bizim neye inandığımızın önemi yok ama insan var olduğu andan itibaren gündelik yaşamına, hayatına bir anlam katmaya çalışıyor. Varoluş o demek zaten. Benim hayatım anlamlı olsun ben bu dünyada bir şey olayım. Hayatımın bir amacı olmalı yani bir süre yaşayacağım ondan sonra öleceğim. Bu çok tuhaf. Ne kadar uzun olursa olsun bütün bir evren içerisinde düşündüğünüz zaman yaşadığınız süre çok kısıtlı. Doğuyorsunuz, büyüyorsunuz ve ölüyorsunuz. ?Bu kadar saçma olamamalı´ diyor insan kendisine. O yüzden de yaşadığı anı, günü, yılları anlamlandırmaya çalışıyor.?
Editor : Haberpanelim