USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

İSLAM ÜMMETİ UYKUDAN UYANDI

İSLAM ÜMMETİ UYKUDAN UYANDI

İSLAM ÜMMETİ UYKUDAN UYANDI
26-12-2017 06:00
Google News


HAYRULLAH AĞKAŞ
Programda konuşan Dünya Müslüman Alimler Birliği Genel Sekreteri Prof. Dr. Ali Muhyiddin el-Karadaği, Türkiye´de bulunmaktan duyduğu mutluluk ve memnuniyeti dile getirdi. Karadaği, "Hepimiz, bir umut içindeyiz. Çok mutluyuz ve umutluyuz. İnşallah, büyük bir zafer kazanacağız çünkü bu ümmet, uykusundan uyandı. İnşallah bir neticeye varacaktır. Kudüs, bizim dinimizin bir bölümüdür. Mescid-i Aksa temel bir bölümdür. Biz, onu gece ve gündüz vakitlerinde tilavet ederiz" diye konuştu.
ZULÜM VE HAKSIZLIK DEVAM EDİYOR
CÜ Rektörü ve Uluslararası Üniversiteler Konseyi Başkanı Prof. Dr. Alim Yıldız da Kudüs´ün İslam alemindeki önemine dikkati çekerek, Türkiye´nin İslam coğrafyası ve Kudüs için güçlü olması gerektiğini söyledi.
"Ne hazindir ki bundan 2 bin yıl önce dinleri yasaklanan ve yurtlarından kovulan İsrailliler, aynısını Filistinli kardeşlerimize yapmaya devam ediyorlar" diyen Yıldız, şunları dile getirdi:
"Filistin´de yapılan zulüm ve haksızlık, yarım asırdır devam etmektedir. İsrail, yaptığı zulmün farkında ve o kadar korkuyor ki 14 yaşındaki çocuk tutuklandığında etrafında 25´e yakın İsrail askeri var. Bugün Filistinlilere yaptıklarının bir gün onlara dönmesinden korkuyorlar. 2012 yılında İsrailli askere kafa tutan ve bu yüzden, Hanzala Cesaret Ödülü´ne layık görülen 16 yaşındaki Ahed et-Temimi, dünyanın gözü önünde gözaltına alınıyor ve hala nerede olduğu bilinmiyor. Down sendromlu bir insanı gözaltına alacak kadar çirkinleşiyorlar. İslam alemini derinden sarsan bu adaletsizlik son bulmadıkça coğrafyamızın huzura kavuşması da mümkün değildir. Alınan Birleşmiş Milletler kararlarına rağmen hala tiyatro oynanmaya devam ediliyor. Cumhurbaşkanımızın da belirttiği gibi dünyamızda üstünlerin hukukunun geçerli olduğu küresel bir sistem var."
"MESCİD-İ AKSA´NIN ÖNEMİ
KUR´AN´DAN GELMEKTEDİR"
Kudüs ve Mescid-i Aksa Komitesi Başkanı, Yardım ve Kalkınma Örgütleri Federasyonu Genel Sekreteri Ahmed El-Umeri de Selahaddin Eyyubi´nin Kudüs´ü fethederek özgürlüğüne kavuşturduğunu söyledi.
Umeri, "Oranın mücahitleri, Kur´an-ı Kerim´i bilen gençler ve kadınlardı. Mescid-i Aksa´nın önemi Kur´an´dan gelmektedir. Müjdeler veririm size ey iman edenler, ey Türkiyeliler, büyük ve cesur komutanınız, Başkanınız, İsrail Başkanı´na, ´Sizler çocukları öldürdüğünüz için teröristsiniz´ demişti. İsrail, bu sizin terörist olduğunuzun göstergesidir" ifadelerini kullandı.
ÇALIŞTAY İKİ OTURUM HALİNDE YAPILDI
Birinci oturumda birinci oturumun başkanlığını Ahievran Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Vatan Karakaya yaptı. Konuşmacılar ise eski Diyanet İşleri Başkanı Prof. Dr. Mehmet Görmez, Mardin Artuklu Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ahmet Ağırakça, Kudüs Vakfı Müdürü Dr. Sâmî el-Advânî, ve Uluslararası Kudüs Gençlik Birliği Başkanı Tarık eş-Şâyî oldu.
Birinci oturumun tamamlanmasının ardından CÜ Basın Yayın ve Halkla İlişkiler Birimince hazırlanan Kudüs konulu VTR izleyenleri duygulandırarak büyük beğeni topladı.
İkinci oturumun başkanlığını ise Gaziantep Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Ali Gür yaptı. Konuşmacılar ise Marmara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Ömer Faruk Harman, CÜ İlahiyat Fakültesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Dursun Ali Aykıt, Ümmetin Vakfı Müsteşarı Dr. Semîr Saîd, Birliğin Mütevelli heyeti üyesi ve yurt dışındaki Filistin alimler heyeti başkanı Dr. Nevâf et- Tekrûrî oldu.
İki oturumun tamamlanmasından sonra hazırlanan "Kudüs´e Evrensel Bakış Çalıştayı Sonuç Bildirgesi" imzalanarak tüm katılımcıların huzurunda Uluslararası Üniversiteler Konseyi Kurucu Başkanı Orhan Hikmet Azizoğlu tarafından okundu.
"KUDÜS´E EVRENSEL BAKIŞ
ÇALIŞTAYI SONUÇ BİLDİRGESİ"
"Allah´ın yeryüzündeki ikinci mabedi Mescid-i Aksa´nın bulunduğu Kudüs, Müslümanların ilk kıblegâhı olduğu gibi Peygamberler silsilesinin son temsilcisi olan Hazreti Muhammed´in Miracına basamaklık etmiş bir şehirdir. Tarih boyunca peygamberler şehri olarak kabul edilen Kudüs,  İslamiyet, Yahudilik ve Hristiyanlık için kutsal yerleri barındırmaktadır. Hazreti Ömer ve Selahaddin Eyyûbî tarafından fethedilen Kudüs; Selçuklu ve Osmanlı dönemleri de dâhil olmak üzere 13 asır İslam hâkimiyetinde kaldığı dönemlerde farklı din ve inançların uyum içinde yaşadığı adının da ifade ettiği gibi barış şehri olarak insanlığa örnek teşkil etmiştir. Bu sebeple özellikle tüm Müslümanlar için vazgeçilmez ve mukaddes bir emanet olarak kabul edilmiştir. Müslümanların emanetindeyken insanlığın ortak mirası olan sevgi, hoşgörü ve birlikte yaşamanın merkezi olan bu kutsal mekân, ne yazık ki özellikle son asırda şiddet, nefret ve zulümle anılır hale gelmiştir.
Kudüs´ün bu noktaya gelmesinde Ortadoğu´yu menfaatleri doğrultusunda yönetmek isteyen ülkelerin barıştan, haktan ve adaletten uzak müdahalelerinin büyük rolü olmuştur. Bu müdahalelerin son adımı ABD´nin Kudüs´ü, devlet terörü uygulayan İsrail´in başkenti olarak tanımasıdır. ABD´nin bölgeyi ve dünyayı kaosa sürükleyecek bu kışkırtıcı adımı, işgalci ve terörist İsrail devletini daha da cesaretlendirecek, masum Filistin halkına baskı ve zulmün daha da artmasına sebep olacaktır. Bu teşebbüs, Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan´ın liderliğinde Türkiye Cumhuriyeti´nin ve İslam İşbirliği Teşkilatının girişimleri ve gayretleri sayesinde büyük ölçüde bertaraf edilmiştir.
Amerika´nın çağ dışı tehditlerine rağmen Birleşmiş Milletlerin ezici bir çoğunlukla Kudüs´ü İsrail´in başkenti olmasını kabul etmemesi, dünya üzerindeki bütün mazlum milletleri umutlandırmıştır. Bu kararla özellikle son iki asırdır dünya üzerinde hüküm süren kapitalist, sömürgeci ve materyalist anlayışın böyle devam etmeyeceği, güçlü olanın değil haklı olanın kazanabileceği gösterilmiştir. Bunun sonucunda Kudüs bağlamında insanlığın geleceğiyle ilgili olarak barış ve adaletin tesis edilebileceğine olan inancımız artmıştır. Birleşmiş Milletler 21 Aralık 2017 tarihinde aldığı kararla, Kudüs´ün üç semavi dinin kutsal bir mekânı olmasının yanı sıra insanlığın evrensel değerlerinin beşiği olduğunu göstermiştir. Bunda en büyük katkı Türkiye´nin önderliğinde Birleşmiş Milletlerde Amerika ve İsrail zulmüne karşı oy kullanan devletlerin olmuştur.
Bizler, bölgede kalıcı barış ve huzurun ancak İsrail´in kayıtsız şartsız 1967 tarih ve 242 sayılı BM kararındaki sınırlarına dönmesiyle sağlanacağına inanmaktayız. Ayrıca İsrail gibi devlet terörü uygulayan devletlere karşı bundan sonra da Birleşmiş Milletlerin inisiyatif almaya devam etmesini özgür dünya ulusları sağlamalıdır.
Kudüs´ün kaderini ancak o toprakların gerçek sahibi olan Filistin halkı ve Ortadoğu´da yaşayan milletlerin belirleyebileceğine inanmaktayız. Kudüs, İsrail Devleti´nin değil, Türkiye Cumhuriyetinin ve İslam dünyasının önemli bir bölümünün resmen devlet olarak tanıdığı Filistin´in başkentidir. Kudüs´ün bu konumu, sadece Müslümanlar için değil, bütün dünya milletlerinin vicdan, adalet ve hoşgörü duyguları için önemlidir."


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!