Haber Merkezi
Havaların ısınmasıyla birlikte park ve bahçe gibi açık alanlarda vakit geçirme sıklığının artması, kene vakalarını da tetiklemeye başladı. Sivas’ta bu yıl kene ısırması sonucu ortaya çıkan Kırım Kongo Kanamalı Ateşi (KKKA) hastalığı nedeniyle ölenlerin sayısı ise 3'e yükseldi.
Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel konuyla ilgili açıklamalarda bulundu.
VAKALAR NİSAN AYINDA GELMEYE BAŞLADI
2002 yılından itibaren KKKA hastalığının yoğun olarak görüldüğünü söyleyen Ondokuz Mayıs Üniversitesi (OMÜ) Tıp Fakültesi Hastanesi, Enfeksiyon Hastalıkları ve Klinik Mikrobiyoloji Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Esra Tanyel, “KKKA hastalığı geniş bir bölgede görülmeye başladı. Kelkit Havzası ve çevre iller dışında da kenelere rastlandı. Yaz ve bahar aylarında; ateş, halsizlik, kas ağrısı, eklem ağrısı ve kanama gibi şikayetlerle başvuran hastalarda KKKA hastalığı ihtimalini muhakkak düşünmemiz gerekiyor. Diş eti ve burun kanaması, iç kanama ve idrardan gelen kan gibi bulgular şeklinde seyredebilir. Vakalarımız Nisan ayında gelmeye başladı. Ekim ve Kasım aylarına kadar sürecin devam edeceğini düşünüyoruz” ifadelerini kullandı.
Çevre illerden hastaların geldiğini vurgulayan Prof. Dr. Esra Tanyel sözlerine şöyle devam etti:
“Bazı bölgelerdeki hastanelerde kan temininde ciddi sıkıntılar olduğundan hastalar bize gönderiliyor. Hastanemiz, ileri tetkik ve özel tedavi gerektiren hastalıklar için yüksek teknoloji içeren eğitim ve araştırma hizmetlerinin verilebileceği altyapıya sahip üst düzey olduğu için bölgedeki ağır hastalar buraya sevk ediliyor. Erken dönemde gelen hastalara ilaç tedavisine başlıyoruz. Kişinin durumu çok ağır değil ve ilaç yutabiliyorsa hap şeklinde kullandığımız bir ilaç tedavisi de var.”
KKKA HASTALIĞINA TANI KAN ÖRNEĞİYLE KONULUYOR
Kenelerin çalılık ve kısa otlarda bulunduğunu söyleyen Prof. Dr. Tanyel, “Pantolon paçasından veya tişört kolundan kene bize tutunabilir. Vücudumuzun her yerinde kene ısırığı olabilir. KKKA için kenenin illaki ısırması gerekmiyor. Bu virüs ayrıca hayvanların üzerindeki kenelerin ezilmesi ve virüs bulaşmış olan kanamalı hastaya temas yoluyla da bulaşabilir. KKKA hastalığına tanı kan örneğiyle konuluyor. KKKA’dan dolayı yüzde 5 civarında ölüm oranı mevcut. Yıllar içerisinde vaka sayıları azaldı. Bu bölgede 2009-2012 yılları arasında çok sayıda vakayla karşı karşıya kaldık. Sağlıkçılar, hastalığın kendilerine bulaşmaması için oldukça dikkatli olmalı. Önceki yıllarda KKKA hastasının iğnesinin batmasından dolayı sağlık çalışanı arkadaşlarımızı kaybettik. Dolayısıyla bizler için önem arz eden bir konu” diye konuştu.
PANTOLON PAÇALARI AÇIKTA KALMAMALI
Hayvancılık yapan kişilerin ve pikniğe çıkan vatandaşların dikkat etmesi gerektiğinin altını çizen Tanyel; “Uzun kollu kıyafetler tercih edilmeli. Pantolon paçaları açıkta kalmamalı. Mümkünse açık renk kıyafetler tercih etmeliyiz. İmkân varsa böcek kovucu sprey ve losyonlar kullanılmalı. Eve döner dönmez tüm vücut kontrol edilmeli. Kene, cımbızla çok sıkmadan oynatarak yavaşça çıkarmalı. Mümkünse kene bir bütün halinde çıkarılmalı. Kişi kendisi çıkaramazsa hızlıca en yakın sağlık kuruluşuna gitmelidir. Vücutta ne kadar çok kalırsa o kadar çok kan emiyor. Kanı emdikten sonra tükürüğündeki virüsü de vücuda enjekte ediyor. Kenenin üzerine gaz yağı, benzin, çamaşır suyu dökülmesi uygun değildir çünkü bu gibi durumlarda virüsün bulaşma riski artmış oluyor” açıklamasında bulundu.
Editor : Fatih Tabur