USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Mavi Vatan´a Sahip Çıkmalıyız

Mavi Vatan´a Sahip Çıkmalıyız

Mavi Vatan´a   Sahip Çıkmalıyız
12-09-2020 07:00
Google News


Fatih TABUR

Saadet Partisi (SP) İl Başkanı Mehmet Zahit Tokgöz, gündeme ilişkin konularda değerlendirmelerde bulundu.

Parti binasında basın mensuplarına açıklamalarda bulunan Başkan Tokgöz, ?Ülkemiz gündemi çok hızlı değişkenlik gösteren yoğun tempoda geçmeye devam ediyor.  4 Eylül kutlamaları; emperyalist güçlere özgürlük manifestosu olan, ilimiz ve ülkemiz tarihi için çok önemli yere sahip olan Sivas Kongresi´nin 101. yılını daha önceki yıllardan farklı olsa da bir coşku ile kutladık . Bu bağlamda bağımsızlığımızın temelinin atıldığı kongreye katılan başta Gazi Mustafa Kemal Paşa olmak üzere ahrete göç eden tüm şehit ve gazilerimizi rahmet ve minnetle anıyoruz. Savaşlardan harap ve bitap düşmüş yokluklar içindeki milletimiz yeni bir devletin temelini atmıştır. Büyük şairimiz Mehmet Akif´in dediği gibi medeniyet denilen tek dişli canavar yenilmiştir. Merhum liderimiz Necmettin Erbakan´ın şu sözlerini de hatırlamak da fayda görüyorum: Bir milletin asıl gücü topu tüfeği değil, imanlı gençleridir. Başta Sivas kongresi olmak üzere Çanakkale zaferlerini, 30 Ağustosu, içinde olduğumuz hafta olan 9 Eylülü, Kıbrıs barış harekâtının anlam önemini nesillerimize aralıksız iletmeli nesillerimizi bu şuurla yetiştirmeliyiz.  Söz zaferlerden açılmışken Batının şımarık çocuğu olan Yunanistan ve onun görünen destekçisi Fransa ve görünmeyen tüm işbirlikçilerine de hatırlatırız: Eğer uyarılarımızı dikkate almazlarsa bu sefer İzmir´den değil Atina´dan denize dökeceğimizi bilmelerini isteriz. Bu manada hükümetimizin Doğu Akdeniz´de yaptığı ülkemizin çıkarlarını korumaya yönelik tüm adımlarını destekliyoruz? dedi.

?MAVİ VATAN´A SAHİP ÇIKMAKLA MÜKELLEFİZ?

9 Eylül 1922´de ülkemizi işgal eden düşman kuvvetlerinin İzmir´den denize döküldüğünü hatırlatan  Tokgöz, ?Bu coğrafyanın bağımsızlığı tescillenmiştir.  Bu tarihi gün ülkemiz ve İslam coğrafyasında emelleri olan emperyalizme ve ırkçı siyonizme her daim hatırlatılmalı, bağımsızlık konusunda asla taviz vermeyeceğimiz unutulmamalıdır.  Bugün gerek İslam ülkelerinde yaşananlar gerekse Doğu Akdeniz´deki meseleler bu tarihsel şuur üzerinden değerlendirilmeli, egemenlik haklarımızdan ve bağımsızlığımızdan bir nebze dahi taviz vermeyeceğimizi herkes bilmelidir.  Doğu Akdeniz´de yaşananlar, Yunanistan ve Fransa´nın tavrı hatta AB´nin uluslararası bütün kuralları bir kenara iterek takındığı tavrı anlamak mümkün değildir.  Bu sebeple 9 Eylül´ü Yunanistan bir daha hatırlamak mecburiyetindedir. Türkiye´nin burada göstermiş olduğu tavrı desteklediğimizi özellikle ifade etmek istiyorum. Mavi Vatan mefhumu önemli bir mefhumdur biz Mavi Vatan´a sahip çıkmakla mükellefiz.  Ege Denizi bir Yunan denizi haline gelemez bu girişimde bulunmak ateşle oynamak manasına gelir.  9 Eylül biraz geri de kaldığı için belki unutmuş olabilirler ama 1974 yakın tarihimizdir, bunu da unutmamaları gerekir.  Türkiye Doğu Akdeniz´deki haklarından hiçbir zaman vazgeçmemelidir vazgeçmeyecektir de? açıklamasında bulundu.

?TARİHİ BAŞARISIZLIKTIR?

?Bir noktayı daha belirtmek istiyorum ne yazık ki iktidarın uyguladığı yanlış politikalar bizim yalnız kamamıza sebep vermiştir. Bizi destekleyen bir tek İslam ülkesi kalmamıştır? diyen Tokgöz, ?Dış politikada gösterdiğimiz acziyetin bir neticesidir. Haklı bir durumda bile desteğini almamız gereken ülkelerin desteğini alamıyoruz. Bu tarihi bir başarısızlıktır? açıklamasında bulundu.

?GENÇLERİMİZ NASIL BU ÜLKEDE YAŞAMAK İSTESİN??

Geçtiğimiz hafta KPSS sınavının gerçekleştirildiğini kaydeden Tokgöz, ?Daha önümüzde 4 milyondan fazla kişinin katılacağı ön lisans ve lise mezunu adayın umut sınavı olacak. Bu durum ülkemizde genç işsizliğin ne safhada olduğu göstermesi açısından önemlidir. Maalesef ülkemizde işsizlik ve umutsuzluk bir biri ile yarışarak devam ediyor.  Bugün Türkiye´de gençler umutsuz, gençler mutsuz. Ülkenin dertleri o kadar devasa bir hal aldı ki gençlerimiz bu devasa problemler altında adeta eziliyor. Bakınız son yapılan bir araştırmaya göre Türkiye´de gençlerin durumu nedir; Türkiye´deki gençlerin yüzde 76,2´si yurt dışında yaşamak istiyor.Yüzde 77,6´sı torpilin yetenekten üstün tutulduğunu düşünüyor. Yüzde 50,5´i mutlu olmadığını ifade ediyor. Yüzde 81,3´ü yetişkinlerin kendilerini anlamadığını düşünüyor. Bugün gençleri anlayan tek siyasi parti Saadet Partisidir. Çünkü biz gençlerin dertlerini de bu dertlerin nasıl çözüleceğini de biliyoruz. Gençlerimizin Türkiye´den bu denli ümidini kesmesinin sebebi mevcut ekonomik, sosyal ve ahlaki durumdur. Türkiye´de 20-24 yaş grubu için işsizlik oranı yüzde 23,8. 2019- 2020 eğitim öğretim yılında mesleğine kavuşamayan öğretmen sayısı yarım milyon.  5 milyon öğrenci de kredi borçlusu durumunda. Kredi borcunu ödeyemeyen 280 bin öğrenciye haciz uygulandı. Şimdi böyle bir atmosferde gençlerimiz nasıl mutlu olsun? Gençlerimiz nasıl bu ülkede yaşamak istesin? Bu tablonun müsebbipleri biraz olsun yollarından döner mi bilmiyoruz fakat biz ne yapıp edip gençlerimizi geleceğe emin adımlarla taşımak için gayret göstermeliyiz? değerlendirmesinde bulundu.

?DİYANET´İN BİR TAKIM ADIMLAR ATMASINA İHTİYAÇ VAR?

Ülkemizde son dönemde hoş olmayan bazı olayların cereyan ettiğini dile getiren Tokgöz, ?Memleketimizde hoş olmayan bir takım hadiselere de şahit oluyoruz Kendini tasavvuf şeyhi gibi takdim eden bir meczup ülkemizin gündemine girdi. Burada görev herkese düşüyor. İnsanları aldatmak isteyenler her kılığa girebiliyorlar. Bundan dolayı hem tasavvuf erbabının hem Diyanet´in bir takım adımlar atmasına ihtiyaç var. Tasavvuf demek nefis terbiyesi demektir. İslam´ın özünün yaşanmasıdır, güzel ahlaktır, mahviyet sahibi olmaktır. Tasavvuf saraylarda, ihtişamlı binalarda oturarak hayat bulmaz. Geçmişte sultanlardan birisi meşhur bir şeyh efendinin ziyaretine sık sık gidermiş, şeyh efendi de bu ziyaretlerden memnun olmazmış ama bir şey diyemezmiş. Bir gün sultan ?Efendim bir arzunuz var mı?´ diye sormuş. Şeyh efendi ?Var da sen yerine getiremezsin´ demiş sultana. Tabii sultan bozulmuş nasıl olur da bir sultan talebi yerine getiremez. Sonunda şeyh efendi sultana; ?Evladım talebimi yerine getirmek istiyorsan buraya gelme çünkü sen buraya geliyorsun, ikramlarda bulunuyorsun talebelerin kalbi dünyalığa kayıyor´ demiş. Tasavvuf ehlinin tavrı böyledir dünyevi menfaatlere kapılarak tasavvuf ehli olunmaz. Tasavvuf elimizin tersi ile itebileceğimiz bir anlayış değildir. İslam´ın ruhudur adeta. Biliyorsunuz tasavvuf bizim kültürümüzün önemli bir parçasıdır.  Çünkü bu yol Şah-ı Nakşibendilerin, Ahmet Yesevilerin, Mevlana Celaleddin Rumilerin, Hacı Bektaşların, Hacı Bayramların yoludur. Biz onları örnek olarak alır onların ahlakı ile ahlaklanmayı dert ediniriz? diye konuştu.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
25.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!