SİVAS
Yılmaz, Sivas´taki temasları kapsamında AK Parti Merkez İlçe Başkanlığı tarafından bir otelde düzenlene kahvaltıda, kentte görev yapmış belediye başkanları ve parti temsilcileriyle bir araya geldi.
Halk oylamasına değinen Yılmaz, "İnan ki bu halk oylaması, cumhuriyetin ilanı kadar önemli. Çok partili demokratik hayata geçiş kadar önemli." diye konuştu. Bakan Yılmaz, şöyle devam etti:
"Biz çoğunu 2007´de tamamladık, çok azı kaldı. Bunu çok net olarak söylüyorum. Ve bu da Türkiye´yi yarı başkanlık sistemine yaklaştırdı. Bir de 2014´te Recep Tayyip Erdoğan´ı cumhurbaşkanı seçince artık bu makam eskiye kıyasla çok daha güçlü bir hale geldi. Gittikçe bunu kurumsallaştırıyoruz inşallah. Başbakanımızın dediği gibi ´Erdoğan için değil her doğan için.´ Millet kimi seçerse o olacak. Millet kimi seçer? Tayyip Erdoğan´ı, Devlet Bahçeli´yi, Kılıçdaroğlu´nu seçer. Milletin seçtiği başımızın, gözümüzün üstünde. Bundan bir sıkıntı var mı? Yani ´millet yanlış yapar´ demedikçe, bu milletin tercihinden dolayı bir rahatsızlık olabilmesi mümkün değil. Bu sistem kesinlikle demokrasiye daha uygundur."
Yeni sistemle birlikte cumhurbaşkanının sadece vatana ihanetten değil, her konuda, bütün işlemlerinin yargı denetimine tabi olduğunu dile getiren Yılmaz, her suçtan dolayı da Yüce Divan´a gönderilebileceğini belirtti.
- "İstikrarlı hükümetler ligine geçeceğiz"
Yılmaz, hukuk devletinde yetkisi olanın hesap verebilir olmasının esas olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:
"İşte şimdi cumhurbaşkanının yetkisi var ama sorumlu da tutuyoruz. Hem de 5 yılda bir milletin önüne geliyor, hesap da verecek. Millet en iyi terazidir, en iyi mahkemedir. Dolayısıyla doğru yapmışsa yola devam eder, doğru yapmamışsa ´teşekkür ederiz´ der kenara koyar. Dolayısıyla bu sistem, kesinlikle hukuk devleti ilkesine daha uygundur. Bu sistem, demokrasiye daha uygundur. Hiç şüpheniz olmasın yüzde 50´nin üzerinde oy alarak yönetmek daha demokratik daha milli iradeye uygundur. Yine diyoruz ki bu sistem, kesinlikle Türkiye´ye uzlaşma getirecek, dili kontrol edecek. ´Seni denize dökerim´ diyemeyecek bundan sonra. Hükümet olabilmek için yüzde 50´nin üzerinde oy alabilmek lazım. Şu anda herhangi bir partinin yüzde 50´nin üzerinde oyu yok. Biz dahi yüzde 49,5 yüzde 50 değiliz. Bu teklifi dahi MHP ile mutabakata vararak getirebildik. Yani uzlaşmayla getirdik. Hükümet olabilmek için de bundan sonra mutlaka BBP´den, MHP´den, Saadet Partisi´nden oy alabilmek lazım. Yani 80 milyonu kucaklamak lazım. Ötekileştirici, kutuplaştırıcı dili kullanan kimseler hayatta yüzde 50´nin üzerinde oy alamazlar. Buna hiç kimsenin yanlış, eksik diyeceğini sanmam."
Yılmaz, uzlaşmanın Türkiye´ye zararı olmayacağını dile getirerek, "Bundan sonraki sistemde Türkiye´ye uzlaşma gelsin diyoruz. Kesinlikle istikrarlı hükümetler dönemine taşınacağız. İstikrarlı hükümetler ligine geçeceğiz. İstikrarın Türkiye´ye zararı olur mu? İstikrar yarına ne karar verileceğini görmek demektir. Yarının ne olacağını bilmek demektir. Hükümette kim var, ekonomide kim var, ne karar aldık bilmek demektir. Bunun için de Türkiye´nin 5 yıllık hükümetlere ihtiyacı var." değerlendirmesinde bulundu.
Bakan Yılmaz, daha sonra kent meydanındaki 15 Temmuz Milli İrade ve Demokrasi Derneği tarafından açılan fotoğraf sergisini gezdi. Yılmaz, sergideki deftere "Milli iradeye canı pahasına sahip çıkan bu aziz milletin bir mensubu olmaktan gurur duyuyorum. Allah ebediyen bu milleti hür ve bağımsız yaşatsın. Birliğini ve dirliğini daim kılsın." ifadelerini yazdı.
Kent meydanındaki "evet" çadırında bulunan kadınlarla sohbet ederek fotoğraf çektiren Yılmaz, ardından Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi´ni gezdi. (AA)
Editor : Haberpanelim