USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

Sağlık Alanında İstihdam Artmalı

Sağlık Alanında İstihdam Artmalı

Sağlık Alanında İstihdam Artmalı
15-03-2022 07:00
Google News


Oğuzhan SARZEP

Sağlık-Sen Sivas Şube Başkanı Muhittin Musaoğlu; 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla açıklamalarda bulundu.

Türkiye’nin hayat sigortası olan sağlık çalışanlarının 14 Mart Tıp Bayramı’nı  kutlayan Musaoğlu, “Sağlıkta İnsan Gücü İstihdamı ve Hekimlerin Sorunları Raporu”nu paylaştı.

Sahada yaşanan sorunları bilen, gören ve yakından takip eden yetkili sendika olarak sorunlara çözüm önerileri üreterek, bunları yetkilerle paylaşmayı kendilerine misyon edindiklerini belirten Musaoğlu, “İstişare ve ortak aklın; sorunların çözüme kavuşmasında önemli rol oynadığına inanıyoruz.  Bu doğrultuda alanında uzman isimler ve sorunun direk muhatabı olan sahadaki arkadaşlarımızla kapsamlı çalışmalar yaparak, sorunun doğru belirlenmesine ve nokta atışı çözüm önerilerinin ortaya çıkarılmasına katkı sunmayı amaçlıyoruz.   Bugün de bu kapsamda hazırlamış olduğumuz, istihdam yetersizliği ile hekimlerin sorunlarına ve çözüm önerilerine ilişkin raporumuzu sizlerle paylaşacağız.  Şunu da hemen belirteyim ki bu raporumuzu ilgili yetkililerin tamamıyla paylaşmış bulunuyoruz.  Sağlık çalışanları; aşırı iş yükü, ücret adaletsizliği, düzensiz ve uzun çalışma süreleri, malpraktis ve şiddet gibi sorunlarla uzunca bir zamandan beri mücadele ediyor.  Bunun yanında, pandemi ile iş yükü kat be kat artan sağlık çalışanları, insanımıza şifa dağıtmak için insanüstü bir gayretle çalıştı ve halen de bu şekilde çalışmaktadır.  Şunu net bir şekilde ifade edebiliriz ki salgın bizlere ülkemizde kısıtlı insan gücü ile yüksek düzeyde sağlık hizmeti sunulduğunu gösterdi. Elbette bu sağlık çalışanlarının üstün fedakarlığıyla oldu.  Ancak gelinen son noktada, bunun bu şekilde sürdürülebilir olmadığı açıkça ortada. Bugün kamuda görevli başta hekimler olmak üzere sağlık çalışanları tek tek istifa etmekte, sağlık hizmetlerinin sunumunda önemli sıkıntılar yaşanmaktadır. Sorunların ve sıkıntıların devam etmesi Türkiye sağlık sisteminin geleceği adına önemli riskler içermektedir. Sağlık çalışanlarının sorunlarının temelinde istihdam yetersizliğinin önemli rol oynadığı ise bilinen bir gerçektir. Bu sorun, ücret yetersizliği ve adaletsizliği ile desteklendiğinde ise içinden çıkılmaz bir hale dönüşmektedir.  Buna karşın başta hekimler olmak üzere sağlık emekçileri çareyi özel sektöre veya yurt dışına gitmekte bulmaktadır” dedi.

HEKİMLER, SAĞLIK HİZMETLERİNİN OMURGASINI TEŞKİL ETMEKTEDİR

Sağlık alanında Türkiye ile Almanya’yı mukayese eden Musaoğlu, “Ülkemizdeki sağlık hizmetindeki istihdam yetersizliğini daha iyi anlatabilmek adına hekime müracaat sayısı hemen hemen ülkemizle aynı olan Almanya ile bir kıyaslama yapmak istiyorum.  Almanya’nın Türkiye’ye göre hemşire ve ebe sayısı yaklaşık 4.4, hekim sayısı ise yaklaşık 2.2 kat daha fazladır. Bu demektir ki, Türkiye’de hemşire ve ebeler 4.4, hekimler ise 2.2 kat daha fazla çalışmaktadırlar. Benzer durum diğer sağlık personeli için de geçerlidir. Ayrıca, ülkemiz hemşire ve ebe sayısı bakımdan AB ve OECD ülkeleri arasında son sırada yer almaktadır. Bu veriler Türkiye’nin mevcut sağlık personeli kapasitesinin uluslararası standartların oldukça altında olduğunu net bir şekilde göstermektedir. Unutulmamalıdır ki sağlıkta istihdam yetersizliğinin getirdiği problemler beraberinde sağlık hizmet sunumunu da olumsuz etkilemektedir. Bu noktada, nitelikli sağlık hizmetinin sürdürülmesi için istihdamın artırılmasına yönelik politikaların bir an önce hayata geçirilmesi gerekmektedir.  Ayrıca son iki yılda 62 bin sağlık çalışanı istihdamı gerçekleştirilmiş olmasına rağmen bazı branşlarda sağlık çalışanı sayısının yaklaşık 5600 kişi azaldığı görülüyor. Zamanı gelen emekli oluyor fırsatını bulan başka kuruma geçiyor. Bunun en önemli nedeni çalışma sürelerinin uzunluğu ve iş yoğunluğudur. Her fırsatta ve her platformda dile getirdiğimiz düzenli aralıklarla her yıl 60-70 bin sağlık çalışanı istihdamı yapılması gerekliliğini buradan bir kez daha yineliyoruz.  Hekimler, doğası gereği sağlık hizmetlerinin omurgasını teşkil etmektedir. Her branştaki çalışanlar gibi hekimlerin de birtakım sorunları bulunmaktadır. Kamuda hastanelerindeki istifalar ile bu sorunlar bir defa daha gündeme gelmiş olsa da sorunların temeli birkaç yılla sınırlı değildir.  Sorunlar tıpkı diğer sağlık emekçilerinde olduğu gibi aşırı iş yükü, düzensiz ve uzun çalışma süreleri, ücret adaletsizliği, malpraktis ve şiddet gibi sorunlardan oluşmaktadır.  Yapmış olduğumuz çalıştaylar, saha incelemeleri ve anketlerle bu durum çok net bir şekilde ortaya konmuştur.  Bu sorunlar karşısında bir arayış içine giren hekimler çareyi büyük ölçüde özel hastanelere geçişte bulmaktadır. Elbette yurt dışına gidenler de olmaktadır.  Ancak hekimlerin bu tercihini ‘kaçış’ olarak değerlendirmek doğru değildir. Bu durum tamamen daha iyi şartlarda ve daha güvenli ortamda çalışma isteğinin bir sonucudur. Durumun bu noktaya geleceğini aylar, hatta yıllar öncesinden ifade ettik. Ne yazık ki sorunların üzerine kararlılıkla gidilmedi.  Gelinen noktada ise Sağlık Bakanı Sayın Fahrettin Koca’nın ve Adalet Bakanı Sayın Bekir Bozdağ’ın ‘Sağlık Çalışanlarının Hukuken Korunması Sempozyumu’nda şiddet ve malpraktise bağlı tazminat sorununun giderilmesine dair yapmış oldukları açıklamaları anlamlı ve yerinde buluyoruz. Sözde kalmayıp icraata dönüşmesi süreci dikkatle takip edeceğiz” ifadelerini kullandı.

DAHA ÇOK İSTİHDAM SAĞLANMALIDIR

Ülkemizdeki sağlıkta yetişmiş insan gücünü kaybetmemek ve nitelikli sağlık hizmetinin sürdürülebilirliğini sağlamak adına “Bulma ve Tutma Stratejisi” geliştirilmesini önerdiklerini ifade eden Musaoğlu, “Salgın süreci, sağlık hizmetlerinin önemini hepimize bir defa daha göstermiştir. O nedenle, bu süreçten de dersler çıkararak sağlık sisteminin yükünü kaldıracak daha çok sağlık personelin istihdam edilmesi gerektiğine inanıyoruz.  Elbette tek başına istihdam yeterli değildir. Başta hekimler olmak üzere tüm çalışanların özellikle ücret noktasında bir sorunu olmamalıdır.  Raporumuzda önce çıkan bazı çözüm önerilerini sizlerle paylaşmak istiyorum.  Türkiye’nin nüfus durumu ve hizmet potansiyeli dikkate alınarak sağlıkta insan gücü istihdamı artırılmalıdır.  Sağlık emekçilerinin motivasyonlarının ve iş doyumlarının arttırılması ve istifa sayılarının azaltılması adına ekonomik özlük hakları ve sosyal hakları özel sektör ile rekabet edecek şekilde güçlendirilmelidir. Çalışanların artan iş yüklerinin azaltılması amacıyla mevcut işleyiş kapsamlı bir şekilde ele alınarak gerekli müdahaleler yapılmalıdır.  Hekim işgücünden verimli şekilde istifade edilebilmesi için makul ve kabul edilebilir ücret düzeyinin sağlanmasına ilişkin gerekli düzenlemeler acilen yapılmalıdır.  Sabit ek ödemeler 2,5 kat arttırılmalı, merkezi bütçeden ödenerek hastane bütçesinden ödemeye son verilmelidir. Halen Sağlık Bakanlığı sağlık tesislerinde uygulanan performans sisteminin rehabilite edilmesi ve yeniden düzenlenmesi gerekmektedir. Hekimlerin ve de diğer sağlık çalışanlarının maruz kaldığı mobbing olgusunun azaltılması için gerekli çözümler üretilmelidir. SABİM ve CİMER’e ait şikayetlerin mobbing amaçlı kullanılmasının önüne geçecek tedbirler alınmalı, yapılan şikayetler ön elemeden geçirilmeden ya da doğruluğu kesinleşmeden doğrudan sağlık çalışanlarına soruşturma açılarak işleme alınmamalıdır. Malpraktis davalarının getirdiği tazminat ödemelerine karşı tüm sağlık çalışanları tam koruma altına alınmalıdır. Kamuda çalışan hekimlerin mesai saatlerindeki hizmetlerinde etkililiği sağlamak kaydıyla, mesai dışı çalışmaları ile ilgili kısıtlamaların azaltılması veya kaldırılması düşünülmelidir. Sağlık hizmetine başvurudaki aşırılıklar kontrol altına alınmalı ve hekim hemşire gibi sağlık çalışanlarından insanüstü bir performans beklemek yerine verimliliğin esas alındığı çalışma standartları belirlenmelidir. İstihdam probleminin önüne geçebilmek adına tıp fakültelerinin kontenjanları arttırılmalıdır. Hemşire ve ebe eksikliğini gidermek adına bu alanda daha çok istihdam sağlanmalıdır. Sağlık sistemimizi yarınlara taşıyacak bu ve benzer çözüm önerilerimizin bir an önce hayata geçirilmesi arzusundayız.  Mücadelemizi sonuna kadar sürdürmekte kararlıyız.  Bu duygu ve düşüncelerle, tüm sağlık emekçilerinin 14 Mart Tıp Bayramı’nı tebrik ediyorum. Bayramlarını bayram gibi kutlamak isteyen sağlık çalışanlarının, 14 Mart günü alacakları haberlerle yüzlerinin gülmesini temenni ediyoruz”  açıklamasında bulundu.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!