USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

20 MİLYON İNSANIN VEBALİNİ TAŞIYORUZ

20 MİLYON İNSANIN VEBALİNİ TAŞIYORUZ

20 MİLYON İNSANIN VEBALİNİ TAŞIYORUZ
05-04-2017 06:00
Google News


Hayrullah AĞKAŞ

Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Şerafettin Deniz, Ağustos ayında yapılacak toplu sözleşme öncesinde bir takım temaslarda bulunmak üzere Sivas´a geldi.

Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanlığı´nda basının karşısına geçen Genel Başkan Deniz, toplu sözleşmeler öncesinde Türkiye genelinde ziyaretlerde bulunduklarını ve kapsamda Sivas´a geldiklerini ifade etti.

Basın toplantısında Türkiye Kamu-Sen Sivas İl Temsilcisi Güner Akay, Türk Ulaşım-Sen Sivas Şube Başkanı Nurullah Albayrak ve sendika yöneticileri de hazır bulundu.

Türkiye´de yaklaşık 25 yıldır memur sendikacılığı hareketinin yürütüldüğünü belirten Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Şerafettin Deniz, ?2010 Anayasasının değişmesi ile birlikte Türkiye´de memur sendikacılığı toplu sözleşmeli düzene geçmiştir. İlk toplu sözleşme 2012´de daha sonra 2013´te ve 2015 yıllarında 3 tane toplu sözleşme yapıldı ve imzalandı. Yasa gereği her 2 yılda bir memurların her türlü sosyal ve ekonomik hakları ek ödemeleri ek göstergeleri çalışma şartları fazla mesaileri ve buna benzer bütün sosyal ve ekonomik hakları 2 yılda bir Ağustos ayında kurulacak olan toplu sözleşme masasında yetkili konfederasyon ile hükümet arasında görüşülür müzakere edilir ve bir karara varılırsa eğer imzalanır? dedi.

İki yılın ardından bu sene Ağustos ayında tekrar 4. dönem toplu sözleşme masasının kurulacağını belirten Deniz, ?Bu toplu sözleşme masasında Türkiye Kamu Sen´in ve Türkiye Kamu-Sen´e bağlı sendikaların o masaya oturabilmesi içinde biz uzun bir zamandan beri Türkiye´nin bir çok ilinde teşkilat ziyaretlerimizi gerçekleştiriyoruz. Bu çerçevede bugün Sivas´tayız? ifadelerini kullandı.

Toplu sözleşme masalarında sadece zammın konuşulmaması gerektiğini belirten Deniz, ?Türkiye´de memur sendikacılığının geçmişi bugünü yarın muhtemelen karşı karşıya kalacağı sıkıntılar problemler toplu sözleşmenin ne olup ne olmadığı, toplu sözleşmede düzen ne anlama gelir, toplu sözleşmede sadece yüzde şu kadar zam mı konuşulur. Yoksa toplu sözleşmede çalışma hayatıyla ilgili bir memurun işe başladığında emekli olduğu güne kadar saat 08.00´dan akşam saat 17.00´a kadar bütün sorumlulukları ve haklarını düzenleyen yazan çizen inisiyatifi amirlerden müdürlerden genel müdürlerden siyasetten alan her şeyi mevzuata döken kimin ne zaman nereye atanacağı ne zaman yükseleceği hangi şartlarda ceza alacağı hangi şartlarda taltif edileceği nasıl nakil edilebileceği bunların hepsini tıpkı işçi sendikalarımızda olduğu gibi memurlarında bu tür çalışmaları yaparken sorumluklarını ve haklarını düzenleyen bir sistemdir? şeklinde konuştu.

YÜZDE 2-3´LERDE

SÜRÜNÜYORUZ

Son 3 dönemde imzalanan toplu sözleşmeleri eleştiren Deniz şöyle devam etti:

?Ancak son 3 toplu sözleşmede o toplu sözleşme ye oturan yetkili konfederasyon, yetkili konfederasyonun bir yerlere olan bağlılığı ve bağımlılığı toplu sözleşmenin ne oluğu ne olmadığı ile ilgili hala bir fikre bir kanaate sahip olamamış olması sendikalı mücadele arenasında özellikle 90´lı yıllarda verilmiş olan mücadelede tarlanın hiçbir santimetre karesinde ayak izi olmayanların harman yeri kurulduğunda harmanın başköşesine gidip oturup miras yedi gibi emek vermeden harcarsın. Ya da tıpkı o yaklaşımla toplu sözleşme masasına oturan konfederasyonun nihayetinde 3 toplu sözleşmede memurların lehine olabileceğini söyleyebileceğimiz hemen hemen hiçbir kazanımın olmadığını çok net bir şekilde bütün memur arkadaşlarımız görebilmekte.?

Deniz şunları kaydetti:

?Yine Yüzde 2´lerde, Yüzde 3´ler de 123 TL´lerde sürünüp gidiyoruz. Yine o rakamlar hükümetin kafasındaki rakamlar neyse o masaya getiriliyor bizimkilerde karşılıklı oturuyorlar. Orada çay kahve muhabbetinden sonra hadi imzaladık, hadi imzalıyoruz. Sonra da basının karşısına geçince de tarihi bir sözleşme imzaladık açıklamalarıyla bizlere de bir gaz verip sonra da 2 sene bizi sıkıntı ve problemlerimizle baş başa bırakıyorlar. Biz bu dönemde 3 toplu sözleşmeyi ve bu sözleşmelerin doğurmuş olduğu sonuçları o sonuçların bizim hayatımıza güzellik olarak neler katıp katmadığını memur arkadaşlarımıza bir kez daha hatırlatmak ve 4. dönem toplu sözleşme masasına Türkiye Kamu-Sen´in Türkiye Kamu-Sen´e bağlı sendikaların oturmasının neden gerekli olduğunu, nasıl bir toplu sözleşme imzalanması gerektiğini, o toplu sözleşmenin içeriğinin nelerden oluşması gerektiğini arkadaşlarımıza anlatıyoruz.?

TOPLU SÖZLEŞME

MASASI BİR MECLİSTİR

?Memurlar için de çalışanlar içinde aslında toplu sözleşme masası bir meclistir? diyen Deniz, ?Biz o masaya ne götüreceğimizi ne götürmeyeceğimizi o masada nasıl bir dirayetle nasıl bir yürekle nasıl bir cesaretle oturabileceğimizi eğer bilir ve muhataplarımıza da bunu gerçek anlamda anlatabilir, belgelendirebilir. Bu gerekçeleri iyi izah edebilirsek o toplu sözleşme masasından çok daha iyi kazanımlarla kalkabileceğimizi biliyoruz. Dolayısıyla toplu sözleşme masasında sizin anlattıklarınızı sizin taleplerinizi dikkate almayan, dünden bugüne olduğu gibi amir memur ilişkisi içinde ben amirim ben ne dersem o olur anlayışıyla o masaya sizinle birlikte oturan siyasal iktidarın ya da iktidarların bu ısrarlı tavırları karşısında eğer sendikalar demokratik güçlerini emekten gelen, üretimden gelen, güçlerini kullanabilme cesaretini ortaya koyabilirlerse, Çalışma Bakanlığında kurulmuş olan toplu sözleşme masasını Kızılay meydanına, cumhuriyet meydanına, Atatürk meydanlarına taşıyabilirlerse temsil etmiş oldukları milyonları o alana toplayabilirlerse işte o zaman bir sendika bilinçlenmenin Türkiye´de yerleşmiş olduğunu işte o zaman toplu sözleşme masasında bir netice alınabileceğinin bütün memur arkadaşlarımızın görmesi lazım. Yoksa masaya oturduk ne verdiniz şunu verdik. Eee bizde eyvallah dedik demekle bir sendikacılık yapılmadığını bütün arkadaşlarımızın bilmesi lazım? ifadelerini kullandı.

Sendikal mücadelenin iki çerçeve üzerinden yürütülmesi gerektiğini belirten Türk Ulaşım-Sen Genel Başkanı Şerafettin Deniz, ?Bir; yasal çerçeve içerisinde yasaların belirlemiş olduğu çizgiler içerisinde işi götürürsünüz ki bu yasaları çizenler sizin nefes almanızı engellemek adına bu yasaları çizerler size dar gelir zaten bu yasalar çerçeveler dar geldiği için sendikaları kurarsınız örgütlenirsiniz bir demokratik bilinç oluşturur birlikte mücadele etme birlikte bir irade ortaya koyma çabası içinde olursunuz dolayısıyla yasaların size imkan verdiğinin dışına çıkmanız gerektiği anlar işte sizin sendikacılık yapacağınız anlardır. Yoksa yazmak çizmek talep etmek arkasından da hiçbir şey almadan geri gelmenin adı sendikacılık değil. Sendikacılık yazıp çizdikten sonra alamadıysanız meseleyi bir mücadele haline dönüştürüp gücünüzü orada gösterip alanları meydanları doldurmak suretiyle siyasal iktidarları sizinle anlaşma zorunluluğunda bırakmaktır. Sendikacılık yoksa aman adım sendikadır hadi gel sayın bakanım bir çay kahve içelim anlayışı ile dünden bugüne 3 toplu sözleşmede de bu böyle oldu. Bir sendikal mücadele yürüttüğünü ifade edenlerin çok büyük bir yanılgı içerisinde olduklarını aynı zamanda milyonlarca memuru ve memur emeklisini de bu yanılgı ile baş başa bıraktığını da artık herkesin görmesi lazım? dedi.

20 MİLYON İNSANIN

VEBALİNİ TAŞIYORUZ

Deniz, ?Biz inşallah 25 yıllık mücadele birikimimizden geçmişimizden oluşturmuş olduğumuz sendikal birikim, sendikal inançtan hareketle önümüzdeki dönem inşallah toplu sözleşme masasına oturursak, hem bizi sevenlere hem bizimle beraber olanlara hem de işte bize öylesine bakanlara Türkiye´de toplu sözleşmeli memur sendikacılığının ne anlama geldiğini, ne demek olduğunu, toplu sözleşme masasında neyin nasıl alınabileceğini gösterebilme şansına inşallah sahip oluruz. Bunu göstermiş olduğumuz andan itibaren de artık Türkiye´de memur sendikacılığı artık gerçek bir ray üzerinde yürümeye başlayacaktır. Yaklaşık 15-20 Milyonluk bir kesimin sosyal ve ekonomik haklarının ekonomik mücadelesini veriyoruz? diye konuştu.

15-20 milyon insanın vebalini, kul hakkını omuzlarında taşıdıklarını belirten Deniz, sözlerini şöyle sonlandırdı:

?Bu vebalin ve bu kul hakkının omuzlarımızda olduğunun bilincinde olan sendikal yapıların artık memurun gündemine taşıması gereken sendikal yapılar olduğu gerçeğini de arkadaşlarımızın bilmeleri gerekir. Yoksa bürokrasinin ve de siyasetin şunu veririm, şunu alırım demek suretiyle bizim anlık, günlük beklentilerimize, bizim geleceğimizi önümüze koyması anlayışını artık memur arkadaşlarımızın terk etmesi lazım. bizim buna artık müsaade etmememiz lazım. Anlık fantezilerle geleceğimizi karartmamalıyız. Bildiğiniz üzere önümüzde çok ciddi bir süreç var. Referandum sürecinden sonra da Türkiye´nin önüne gelebilecek en önemli meselelerden bir tanesi de performansa dayalı bir çalışma sisteminin kamu da hayata geçirilmesi ile ilgili çok ciddi bir çalışma olduğunu hepimiz çok iyi biliyoruz. Performansa dayalı bir sistemin Türkiye gibi siyasetin devlet yönetiminin her tarafına işlemiş olduğu bir ülkede liyakat esasının dikkate alınmadığı siyasal iktidarda sadakatin öne çıkarıldığı bir sistem içerisinde performansa dayalı bir sistemin hayata geçirilmesi kamuda ciddi anlamda büyük kırılmalara neden olabileceğini, birçok insanın ciddi anlamda iş tehlikesiyle karşı karşıya kalabileceklerini ve kamplaşmanın meydana geleceği gerçeğini de memur arkadaşlarımıza anlatmak zorundayız.?


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!