Şener Üşümezsoy, 2 depremin yerini söyleyerek Türkiye'yi uyardı!

Marmara Denizi’nde 23 Nisan’da meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki depremi üç hafta önceden tahmin ederek dikkatleri üzerine çeken Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul’u bekleyen deprem tehlikesine ilişkin çarpıcı değerlendirmelerde bulundu.

"7.2 Büyüklüğündeki Deprem İddiası Bilimsel Değil"

Ana akım medyada sıkça dile getirilen “İstanbul’da 7.2 büyüklüğünde deprem olacak” iddialarını eleştiren Üşümezsoy, bu öngörülerin bilimsel temelden yoksun olduğunu vurguladı. Yerel fay modellerinin yanlış yorumlandığını belirten Üşümezsoy, asıl tehlikenin Adalar Fayı’nda değil, Kumburgaz çukurundaki fay segmentinde olduğunu ifade etti.

Kumburgaz Fayı En Fazla 6.5 Büyüklüğünde Deprem Üretebilir

Coulomb stres transferi analizlerine dayanan Üşümezsoy, Kumburgaz’daki fayın sığ yapısı nedeniyle 6.5’ten büyük bir deprem üretemeyeceğini belirtti. Nisan’da yaşanan 6.2’lik depremin kendi modelini doğruladığını söyleyen uzman, İstanbul’un güneyindeki iki fay hattının daha ciddi risk taşıdığını açıkladı:

• Bozburun Fayı (Armutlu Yarımadası): 1999 Gölcük depreminden sonra stres birikimi devam ediyor.

• Sarıköy Fayı (Güney Marmara): 1953 Yenice-Gönen depreminin tetiklediği bu hat, büyük bir sismik tehlike barındırıyor.

1912 Depremi Stresi Boşalttı, Risk Doğuya Kaydı

1912 Şarköy-Mürefte depreminin Tekirdağ ve Saros’taki stresi büyük ölçüde boşalttığını belirten Üşümezsoy, bu nedenle asıl riskin Kumburgaz’ın doğusu ve Güney Marmara’da yoğunlaştığını ifade etti.

"Hazırlık Hayat Kurtarır"

AFAD ve yerel yönetimleri acil durum planlarını gözden geçirmeye çağıran Üşümezsoy, vatandaşların da bireysel önlemler almasının hayati önem taşıdığını vurguladı.

"Marmara Bölgesi’nde deprem riski gerçek, ancak bilimsel verilere dayalı önlemlerle can kayıplarını en aza indirebiliriz."

Üşümezsoy özellikle Güney Marmara ve İstanbul’un doğusundaki yerleşim bölgelerinde yaşayanları uyararak, yapısal güçlendirme çalışmalarının hızlandırılması gerektiğinin altını çizdi.