Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Lideri Devlet Bahçeli'nin yaptığı çağrıdan sonra DEM Parti milletvekilleri Pervin Buldan ve Sırrı Süreyya Önder, 28 Aralık 2024 tarihinde günü İmralı Cezaevi'ne giderek Abdullah Öcalan'la görüştü.
Milli Yol Partisi Sivas İl Başkanı Zeki Haral, ziyarete ve bu sürece tepki geldi.
KURGULAMAYA ÇALIŞTIĞINIZ BU SİYASİ TEZGÂH, DERİN YARALAR AÇAR
Oynanan oyunun farkında olduklarını söyleyen Haral, “40 yıldır bebek, çocuk, kadın, yaşlı demeden on binlerce insanımızın canına kast etmiş bebek katilinden medet ummak hangi aklın ürünüdür? Biz bu filmi daha önce seyretmedik mi? Daha önce yürütülen çözüm sürecinin sonuçlarını bu vatanın evlatları ödedi. Bakın, tekrar hatırlatalım: 800’e yakın şehit verdik, 21 ilçede giriş çıkışları kapatıp öyle terörden temizledik. Terör örgütüne katılım çözüm sürecinde rekor kırdı. Dönemin HADEP’i hiç olmadığı kadar belediye ve vekil kazandı. Ve bugün, medet beklediğiniz bebek katilinin ‘silah bırakın’ çağrısına ne Kandil ne yurt dışındaki bölücüler ne de dönemin siyasi partisi HADEP kulak astı. Silah mı bıraktılar? Silahların gölgesinde pazarlık ettiniz. Oslo ve Dolmabahçe’de yaşananları unutmadık. Kurgulamaya çalıştığınız bu siyasi tezgâh, derin yaralar açar. Siyasi ikballeriniz için ülkeyi ateşe atmayın!” dedi.
Milli Yol Partisi Sivas İl Başkanı Zeki Haral, konuşmasının devamında şu ifadelere yer verdi:
“Bir taraftan bebek katili ile görüşüp pazarlık yaparken, bu süreçle ilgili tüm açıklamaları Devlet Bahçeli’ye yaptırırken, diğer taraftan yandaş medya ve yazarlarının büyük kısmı DEM ve bebek katiline güvenilmeyeceğini, süreçten Cumhurbaşkanının rahatsızlık duyduğunu, PKK’nın zaten yurt içinde bittiğini ve Suriye’de ise köşeye sıkıştığını ifade edip, Türk milletinin bu sürece gösterdiği tepkiden kurtularak siyaseten zarara uğramak istemiyorlar. Ama süreç planladıkları gibi yürüyor. Sanki çözüm süreci yürütülmüyormuş gibi bir algı oluşturup doğacak tepkilerin önüne geçmek istiyorlar. Vatan diyerek vatanın altı oyuluyor, devlet diyerek devlet acz içinde bırakılıyor, millet diyerek millet parçalanıyor ve biz bu oyunu görüyoruz! Sahnede, Türksüz milliyetçilik, İslamsız dincilik ve Atatürksüz Cumhuriyetçilik el ele vermiş, bu milletin canına, devletin birlik ve bütünlüğüne kasteden cani bir terör örgütünü ve ele başını meşrulaştırmak için çaba sarf edilmektedir. Bu oyunun senaryosu ne İslamidir ne de millidir! Ancak ve ancak şeytani bir aklın ürünüdür. Yüce Türk milletinin şerefli bir ferdi olarak, bu şeytani akla ve BOP kayığının kürekçilerine sesleniyorum: Bu millete bir kimlik aranıyorsa, İstiklal Marşı bize yeter! Bu millete, bir yönetim şekli aranıyorsa, Gazi Mustafa Kemal Atatürk’ün Gençliğe Hitabesi bize yeter! Bu millete birlik, beraberlik ve kardeşlik adına dayanak aranıyorsa, Peygamber Efendimizin Veda Hutbesi yeter! Bilinsin ki; Türk vatanı, ülkesi ve milletiyle bölünmez bir bütündür. Biz hep birlikte Türk milletiyiz!”
Editor : Erdem TAHILLIOĞLU
