Sivas Ulu Cami restorasyonunda hangi çalışmalar yapılacak? Vakıf tek tek açıkladı
Selçuklu Sultanı 2. Kılıçarslan'ın oğlu Kutbüddin Melikşah tarafından 1197'de inşa ettirilen ve Anadolu'daki ilk camilerden olan Ulu Cami, Ağustos ayında restorasyona alınmıştı. Vakıflar Bölge Müdürlüğü ile Ulu Cami Vakfı arasında imzalanan protokol kapsamında restorasyon çalışmaları başlayan tarihi caminin 3 yıl içerisinde tekrar ibadete açılması planlanıyor.
Ulu Cami Vakfı, yaptığı yazılı açıklama ile tarihi camide restorasyon kapsamında yapılacak uygulamaları tek tek kamuoyuyla paylaştı.
MİNARE DEPREME DAYANIKLI HÂLE GETİRİLECEK
Ulu Cami’de İstanbul Teknik Üniversitesi bünyesindeki bilim kurulu öncülüğünde yapılan 2 yıllık sensör, veri kayıt ve depolama sistemi izleme sonucu minaredeki eğikliğin şakulünden 106 santimetre kaçıklığın olduğu ve bu eğilmenin devam etmediğinin tespit edildiği belirtilen açıklamada, “Bilim kurulu üyelerinin önerileri doğrultusunda hazırlanmış olan statik güçlendirme projesi minarede uygulanarak minare depreme dayanıklı hâle getirilecektir. Ayrıca minare dışında zaman içinde deformasyona uğramış tuğla ve çiniler özgüne uygun hâle getirilecektir” denildi.
AHŞAP KİRİŞLİ TAVAN YAPILACAK
Cami hariminde yapılacak çalışmalara ilişkin ise “Sivas Merkez Ulu Cami’nin 1950’lerde yapılmış olan onarım ve öncesi fotoğraflarında ahşap kirişli tavanın kaldırılarak yerine nervürlü betonarme bir tavan döşemesi oluşturulduğu tespit edilmiştir. Betonarme malzeme uzun vadeli yapıya tuzlanma gibi zararlara sebep olabileceğinden, betonarme eklerin yapının taş cephe duvarlarına zarar vermeden kaldırılarak yerine ahşap kirişli tavan yapılacaktır. Üst örtüde kırma çatı saçaksız olarak yenilenecektir. Caminin harim zemin kotu, yıllar içerisinde yükselmiş durumdadır. 2021 yılında, cami içerisinde yapılmış olan araştırma kazısı ve sondaj çalışmalarında cami döşeme katmanları tespit edilmiştir. Bu bilgiler doğrultusunda cami zeminin kotu özgün seviyesine indirilecektir. Yapı çevresinde temel hizasının 1 metre derinliğine kadar kazı yapılarak duvar yüzeylerine su yalıtımı ve drenaj uygulaması yapılacaktır. Caminin beden duvarlarında taşıyıcı sistem (statik) raporunda belirtildiği şekilde, paslanmaz çelik elemanlarla düzlem içi ve düzlem dışı davranışı iyileştirmek amacıyla kuşaklama oluşturulacak, söz konusu kuşaklama cepheler boyunca sürekli hâle getirilerek uçlarında plakalarla mesnetlenecektir. Yapının kuzey-güney doğrultusundaki sahın duvarlarında bulunan taş kemer açıklıklarında ahşap kaplamalı çelik gergi uygulanması önerilmiştir. Gergiler, kemer içlerindeki mevcut boşluklara oturtulacaktır” ifadelerine yer verildi.
AHŞAP PENCERE DOĞRAMALAR SÖKÜLECEK
Caminin günümüze kadar geçirdiği onarımlar sırasında kaldırılan ahşap hünkâr mahfilinin projesindeki ölçü ve ayrıntısına göre yeniden yapılacağı belirtilen açıklamada, “Cami beden duvarlarındaki çimento esaslı derzler taşa zarar vermeden temizlenerek kireç esaslı harç ile yeniden derzleme yapılacaktır. Restitüsyon kapsamında yapılan araştırmalarda, 1940’lar ve öncesinde kullanılan kadınlar mahfili, hünkâr mahfili ve müezzin mahfili tespit edilmiştir. Tespit edilen mahfiller, projede belirtilen detayında uygulanacaktır. Yapıdaki tüm ahşap pencere doğramaları sökülerek restorasyon projesinde belirtilen çift camlı detayında yeniden imal edilip yerlerine takılacaktır. Dış yüzeylerinde demir parmaklık olmayan pencerelerde geçmeli demir parmaklık uygulaması yapılacaktır. Yüzeyine antipas ve boya sürülecektir. Yapıdaki muhdes kalorifer tesisat elamanları sökülerek kaldırılacaktır. Isıtma tesisatı zemin kaplaması altından tasarlanmıştır” denildi.
ÖZGÜN MİHRABA DAİR İZLER ARANACAK
Camide günümüzde bulunan taş mihrabın 1950’lerde yapılan restorasyonda inşa edildiği belirtilen açıklamada “Mevcut mihrap üzerindeki boya raspası sonrası belli bir kısımda taşlar sökülerek özgün mihraba dair izler aranacaktır. Özgün mihrap ögesine dair veri bulunması hâlinde, mevcut mihrap sökülerek ayrıntılı tespitler yapıldıktan sonra özgün ögeler yerinde korunacaktır. Veri bulunamaması hâlinde mevcut mihrapta projedeki ayrıntısına göre düzenlemeler yapılarak yerinde korunacaktır. Minber de orijinal özgün kalınarak restore edilecektir. Üzeri yağlı boya ile boyanmış olan minberde boya raspası yapılarak özgünlüğü araştırılacak ve özgün olması durumunda yağlı boyalı olan kısımlarda detaylı raspa çalışmaları yapılarak özgün haline dönüştürülecektir” bilgisi paylaşıldı.
ALBERT GABRİEL’İN YAPTIĞI ÇİZİMLER BAZ ALINACAK
Ulu Cami’de 2005 yılında kuzey cepheye yapılan ve özgün görünümü bozan sivri kemerli son cemaat bölümünün kaldırılacağı belirtilen açıklamada “Bunun yerine, 1934 yılında Albert Gabriel’in yaptığı çizimlerde ve eski fotoğraflarda bulunan ahşap dikmeli son cemaat mahallinin restitüsyonu esas alınarak yeniden yapılacaktır” dedi.
Tarihi camide yapılacak çevre düzenleme çalışmalarına ilişkin ise şu bilgiler paylaşıldı:
“Avlu kotu özgün seviyeye düşürülerek, restitüsyon kapsamında tespit edilen süs havuzu, avlu orta kısmında yeniden yapılacaktır. Hazire alanında bakım ve temizlik çalışmaları yapılacaktır. Mevcut abdesthane ve WC bölümünün bulunduğu müştemilat yapısı kaldırılacak; yerine içerisinde başka fonksiyonları da barındıran, projesinde belirtilen yer ve şekilde yeni müştemilat yapısı yapılacaktır. Güney cephe önünde bulunan toprak dolgu, yapıya statik olarak destek olduğundan kotun düşürülmemesi önemli bulunmuştur. Bina çevresinde yapılacak drenaj kazısı sonrası, projede belirtilen kota kadar yeniden dolgu yapılacaktır.”
Kaynak:Elif Elmalı
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.