USD 0,0000
EUR 0,0000
USD/EUR 0,00
ALTIN 000,00
BİST 0.000
Gündem

SİYASETE ÖZAL´IN TAVSİYESİ İLE BAŞLADIM

SİYASETE ÖZAL´IN TAVSİYESİ İLE BAŞLADIM

SİYASETE ÖZAL´IN TAVSİYESİ İLE BAŞLADIM
02-08-2017 05:00
Google News


RÖPORTAJ:
FATMA KARAKUZU / MUHAMMED DEMİR

 İstasyon Caddesindeki ofisinde yaptığımız sohbetimizde, Semiha Hanım´ın iş, siyaset ve özel hayatı hakkında konuştuk. "Siyaset, ticari hayatımdan daha ağır basıyor" diyen Ekinci, Bundan sonra da çalışmalarına ilk günkü hevesle devam edeceğini vurguladı. Siyasi hayatına Eski Cumhurbaşkanı Turgut Özal´ın tavsiyesi ile başladığını söyledi.

Bize kısaca kendinizden bahseder misiniz?
1972 Sivas doğumluyum. İlk, orta ve lise tahsilimi Sivas´ta yaptıktan sonra Selçuk üniversitesi işletme fakültesinden mezun oldum. Daha sonra ikinci üniversite olarak Anadolu üniversitesi yerel yönetim bölümünü bitirdim. Son olarak da Cumhuriyet üniversitesi kamu yönetiminde yüksek lisansımı tamamladım. İş hayatıma üniversiteyi bitirdikten sonra 1992 yılında oto sabır TOFAŞ servisinde başladım. Yaklaşık beş yıl orada servis danışmanlığı yaptıktan sonra bir yıl Toyota´nın kuruluşunda kurucu genel müdür yardımcısı olarak görev yaptım. Sonra da kendi işim olmasını istediğim için 1997 yılında AXA sigorta Ltd. şirketini kurdum ve o tarihten bu tarihe kadar da sigortacılık faaliyetiyle uğraşıyorum. 2004-2008 yılları arasında ticaret ve sanayi odasının ilk ve tek bayan meclis üyesi olarak sigortacılar gurubunu temsilen ticaret odasında meclis üyeliği görevimin ardından 2009-2014 yılları arasında il genel meclisinde yine ilk ve tek bayan meclis üyesi olarak görev aldım. 2005 yılından itibaren de Ak Parti´de aktif yöneticilik yapıyorum; il yönetim kurulu üyeliği, il başkan yardımcılığı, il genel meclis üyeliği ve bir dönem de (iki yıl kadar) Sivas milletvekilimiz Sayın Nursuna Memecan´ın danışmanlığını yaptım. Sivas´a döndükten sonra 15 Eylül 2015 tarihinden itibaren de ak parti Sivas il kadın kolları başkanlığı yapıyorum.

"Evladım sen niye siyasete girmiyorsun?
Siyasete ilginiz ne zaman başladı?
Siyasi hayatıma üniversitede öğrenciyken, o dönem Niğde´de üniversitenin kuruluşu gündeme geldi. Rahmetli Turgut Özal o zaman Cumhurbaşkanıydı ve Niğde´ye gelecekti .(Ben de öğrenci konseyinde görevliydim). Niğde üniversitesinin kuruluş dosyasını sayın cumhurbaşkanımıza benim de içinde olduğum ekiple beraber sununca; Rahmetli Özal "Evladım sen niye siyasete girmiyorsun? Seni bizim gençlik kollarında görevlendirelim." dedi ve böylelikle anavatan partisi gençlik kollarında siyasete başlamış oldum. Daha sonra üniversiteyi bitirip Sivas´a döndüğümde anavatan partisinde il sekreterliği yaptım. Siyasete katılmaya rahmetli Turgut Özal´la birebir tanışma şerefine nail olduğum anda karar verdim. O tarihten bu yana önce anavatan partisi daha sonra da ak partide siyasi hayatımıza devam ediyoruz.

"Kahramanları da hainleri de unutmayacağız"
Bir siyasetçi olarak 15 Temmuz ile ilgili neler düşünüyorsunuz?
Türkiye cumhuriyetinde daha önce de darbeler olmuştu ancak 15 Temmuz´da kendi topumuzu, uçağımızı, silahımızı bize doğrulttular. Hiç bir zaman masum insanların üzerine bomba atılmamış, milletin meclisi TBMM bombalanmamıştı. Hiçbir zaman devletin askeri, polisinin üzerine bomba atmamış, sokağa çıkan sivil vatandaşa ateş açılmamış, üzerlerine tank sürülmemişti. İşte tam da bu nedenle hain darbe girişimi diyoruz. İnşallah rabbimiz bize bir daha böylesine alçak bir darbe girişimi yaşatmaz. Biz ne 15 Temmuz şehitlerini unutacağız ne de 15 Temmuz hainlerini? Kahramanlarımızı her zaman minnetle ve şükranla anarken, hainlere de her ortam da lanet edeceğiz.

Kendinize vakit ayırabiliyor musunuz?
Herhangi bir hobiniz ya da fobiniz var mı?
Seyahat etmeyi ve araba kullanmayı çok seviyorum bu yüzden de gittiğim yerlerde hem iş hem hobiyi birlikte yapabiliyorum. Yaklaşık 20 yıldır bu temponun içinde olduğumdan bu durum artık yaşam biçimimiz haline geldi ve açıkçası buna alıştım. Belki bazı kişiler için özellikle Sivas´ta hafta sonu gelsin de pikniğe gidelim durumu vardır. Biz de hem pikniğimizi yapıyoruz hem de siyasi çalışmamızı yapıyoruz. Biliyorsunuz Sivas´ta şenlikler, eğlenceler çok yoğun olduğu için biz de hem halkımızı ziyaret ediyoruz hem de müziğe doyuyoruz. Ya da hafta sonları şenliklere gidip bu tür organizasyonlarla geçiştiriyoruz. Takıntı hale getirdiğim bir fobim yok.
 
"Allahtan evli değilim"
Kadın bir siyasetçi ve iş kadını olmanın zorlukları nelerdir?
Tabi ki, hem işi hem siyaseti beraber yürütmek zor. Allahtan evli değilim. Özellikle evli ve çocuğu olan arkadaşlarda biz bu durumu yaşadık. Birçok çocuk bizim parti binamızda ya da toplantılarımızda büyüyor.  Benden önceki kadın kolları başkanımız Şadiye hanımla birlikte aktif siyasete başladığımızda o kadın kolları başkanı ben de il başkan yardımcısıydım. O dönem kızları küçüktü, şimdi biri üniversite sınavına girdi. Onları biz hep parti binasında büyüttük oradan biliyorum. Üçü beraber olmuyor, ya ev ve siyasetle, ya da iş ve siyasetle uğraşacaksınız. Evi, işi ve siyaseti birlikte götürenler gerçekten çok başarılı ve maharetli kişilerdir.

"Telafisi olmayan bir iş yapıyorum"
Kadın kolları başkanı olduktan sonra yoğunluğum arttığı için iş yerime iki çalışan daha aldım. Bunun da bana artı 5000 lira maliyeti oldu. Ama bir davaya inanıyorsanız ve buna hizmet etme noktasında benimde bir katkım oldun diyorsanız bu tür şeyleri göze almanız gerekiyor. Ankara´ya gitmem gerektiğinde yola çıkmadan önce saat altı bile olsa iş yerime gelip çalışanlarımın bilgisayarlarına o günle ilgili küçük notlar bırakıyorum ki buradaki işim de aksamasın. Döndüğümde de gece saat kaç olursa olsun önce işe gelip ondan sonra evime geçiyorum. Çünkü sigortacılık yapıyoruz, vatandaş bize güveniyor, yıllardır emeğinin karşılığı bir değerini sigortalatıyor. Onu bir an unutmamız ve o anda da o kişinin kaza yapması belki birçok şeyi mahvedecek. Bu manada telafisi olmayan bir iş yapıyoruz. Bu yüzden biraz daha dikkat etmeye çalışıyoruz.
-Bir siyasetçi olarak Sivas´a nasıl bakıyorsunuz, Sivas´ta eksik gördüğünüz noktalar nelerdir?
-Sivas´ta özellikle sivil toplum kuruluşlarını eksik görüyorum. Bizim STK ayağımızı güçlendirmemiz lazım. Biz de şu var; görev almıyoruz, görev alanları eleştiriyoruz. Eleştiri hat safhada ama öneri yok. Ben isterdim ki Sivas´tan vekillerimizi, bakanımızı, hükümetimizi zorlayacak projeler gelsin. Bir milletvekili proje üretemez, kim üretecek STK´lar, belediyeler, iş adamları üretecek. Burada sivil toplum kuruluşlarının Sivas´ın gelişmesi adına proje üretmeleri gerekiyor.

Ya siyaset ya ticaret tercihiyle başbaşa bırakılsanız hangisini seçerdiniz?
-Siyaset daha ağır basıyor
"Kızım niye erken geldin, hasta mısın?"
Ben sabah 7:00 da güne başlıyorum. Bir iş yerim daha oluğu için orayı da koordine etmem gerekiyor haliyle eve gece 00: 00 ile 01: 00 arasında varıyorum. Daha çok mesaimi dışarıda geçirdiğim için evime ve kendime ayırdığım zamandan fedakârlık yapıyorum. Hem işi hem de siyaseti götürmeye çalışıyoruz. Söylediğim gibi artık bünye buna alıştığı için 22: 00 da ya da 23: 00 de eve gidince babam ´´kızım niye erken geldin, hasta mısın´´ diye soruyor.

"İlk günkü aşkla devam ediyoruz"
Cumhurbaşkanı Erdoğan ´´yorulan çekilsin´´ dedi. Bu manada sizde bir yorgunluk var mı ve çekilmeyi düşünüyor musunuz?
Tabi ki, yorulma gayet doğal. Bunun için çok basit bir şey söyleyeyim; 2004 yılından sonra biz beş tane seçim geçirdik. 2014 yerel seçimleri, cumhurbaşkanlığı seçimi, 7 Haziran, 1 Kasım, 16 Nisan halk oylaması,  bu arada da 15 Temmuz olayı bizi hem bedenen hem de zihnen yordu. Daha sonra bizim parti içindeki çalışmalarımız, kadın kolları olarak partimizin sosyal politikaları tamamen bizim üzerimizdedir. Biz geçen yıl da bu yıl da yaklaşık 8 bin aileyi ziyaret ettik, ilçe kongrelerimiz.. vs. Sivas yüz ölçümü bakımından büyük bir il; Örneğin Koyulhisar´dan Gürüne gitmek istediğinizde 450- 460 km yol gitmeniz gerekiyor? Yani ister istemez herkeste belirli bir yorgunluğun olması doğal. Belki bizim bu tempomuza, ilk kez dâhil olacak arkadaşların ayak uydurması zor olabilir. Bedenen yorgunluk 3-5 saat dinlenince geçiyor, önemli olan sayın cumhurbaşkanımızın da dediği gibi ruhen yorulmamak. Yani kastedilen davaya, olaylara, hizmete bakış açısı olarak yorgunluk. Bence de ruhen yorulan hemen çekilmeli. Biz hala ilk günkü aşkla yolumuza devam ediyoruz.
Ak parti kadrolarındaki değişiklik hakkında neler söylemek istersiniz?
-Biliyorsunuz 16 Nisandaki halk oylamasından sonra partili cumhurbaşkanlığı sistemi geldi. Ak partimizin kurucusu genel başkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan tekrar partimizin başına genel başkan olarak geçti. Genel merkez yönetimimizde 75 kişilik listede yaklaşık 17 kişilik bir değişim oldu. Bu da hemen hemen % 30 luk bir değişim. Bu değişimin olması gerekiyordu ve gerçekleşti. Daha sonra merkez karar yürütme kurulumuz değişti, üç tane genel başlan yardımcımız değişti. Bakanlar kurulunda yeri değişen bakanlarımızı saymazsak altı tane yeni bakanımız geldi, bu da doğaldı, beklenen bir şeydi.  Sayın cumhurbaşkanımız değişim deyince, bazıları komple kadroları kaldıracağını algılıyor ama siyasette bu mümkün değil. Siyaset hafızası olan bir kurum. Göreve gelen kişinin hafızası olması lazım; köyü, mahalleyi, ili bilmesi gerekiyor. Hitap ettiğimiz kesim çok fazla olduğu için hiç bilmeyen, oralara yabancı biri olursa bunları tanıması çok zaman alır. Bakanlar kurulunda altı bakanın değişmesi de gayet doğal. Yeni bakanlarımıza da hayırlı uğurlu olsun diyorum ama bizim için kabinede baktığımız en önemli durum tabi ki, Sivaslı milletvekilimiz İsmet Yılmaz´ın tekrar aynı görevinde devam etmesi yatırım ve diğer çalışmalar açısından ilimiz adına gurur verici bir durum.

"En büyük destekçim babam"
Ailenizden bir destek alıyor musunuz?
En büyük destekçim tabi ki babam? Annemi sekiz yıl önce kaybettik... Sağ olsun babam verdiğim kararlara destek olup beni hiç zorlamıyor. Ayrıca iki tane de ablam var. Onlar gerek evle ilgili gerek babamla ilgilenme konusunda benim yokluğumu hissettirmemeye çalışıyorlar. Ben onlar olmasa belki de bu kadar aktif olamazdım. Parti ortamında da birbirine kenetlenmiş güzel bir ekibimiz olduğundan siyasi anlamda onlar işimi çok kolaylaştırıyorlar. Ablamlar ve babam da evdeki işimi kolaylaştırıyor. Bu şekilde devam ediyoruz, Allah yokluklarını vermesin

Ülke gündemine dair bir fikriniz var mı?
Ülkemizde güzel olaylar oluyor, rüzgâr enerji sisteminde Türkiye´nin üs olarak kabul edilmesi de yapılan atılımlar arasında yer alıyor. Almanya ile olan gerilime rağmen alman iş adamlarının en çok teklifi vermeleri de bunun kanıtı. Demek ki alman iş adamları Türkiye´ye bu noktada güveniyorlar. Tabi biz sadece Türkiye ile değil, tüm dünyayla, İslam dünyasıyla sorumlu olan bir ülkeyiz. Mescidi aksada ki durum hepimizi çok üzüyor. İnşallah oradaki kardeşlerimiz de bir an önce özlüklerine kavuşurlar. Bunun haricinde ülkemizde artık sistem oturdu, yatırımlarda bir problem yok. Zaten şuandaki en önemli konumuz FETÖ ile mücadele. İnşallah sayın cumhurbaşkanımızın ve hükümetimizin kararlı duruşu, vatandaşlarımızın vermiş olduğu bu destek ile hem PKK´nın, hem FETÖ´nün, üstesinden geleceğiz. Huzurlu ve mutlu bir ülkede hep birlikte yaşamayı ümit ediyoruz.

 Ak parti kadrolarında sizce FETÖ yapılanması ile ilgili nasıl bir mücadele olacak?
Sayın cumhurbaşkanımızın 17-25 Aralık döneminden sonra 2013 yılında önce mit tırlarının durdurulması daha sonra dershanelerin kapatılması ve gezi olayları olduğunda Sayın Recep Tayyip Erdoğan´ın tavrı netti. Zaten bizim de ondan farklı düşünmemiz ve hareket etmemiz asla mümkün olamaz. Bizim parti teşkilatlarımız 2013 yılında kongrelerini yaptılar yani tam o olayın sıcaklığının olduğu dönemde biz kongrelerimizi yaptık. Belki resmi kurumlarda bu ayırt edilememiş olabilir veya bilinse dahi müdahale edilememiş olabilir. 15 Temmuz her ne kadar tüm Türk milletine yapılmış olsa bile hedef belliydi ve biz de o hedefin taraftarı olduğumuz için hedefin içindeydik. Biz bu ayrımı zaten 2013 kongrelerimizde yapmıştık %30- %40 a yakın bir yapı değişikliği olmuştu. Yani biz FETÖ yapılanması ile ilgili tedbirliydik. Birçok kişinin beklediği gibi Ak partinin içinde çok fazla bunlarla irtibatı olan kişinin beklenmesi bence yanlış, biz o temizlikleri çok önceden yaptık. Belediye seçimlerinde de sayın cumhurbaşkanı komisyon başkanıydı ve hassasiyetini gösterdi. Eğer zannettikleri gibi partinin içinde çok sayıda FETÖ yandaşı olsaydı sayın cumhurbaşkanımız onları bir gün bile o koltukta oturtturmazdı.

/resimler/2017-8/1/1534063659355.jpg


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
ÇOK OKUNANLAR
ANKET
Sosyal medyaya mı internet medyasına mı güveniyorsunuz?
ARŞİV ARAMA
E-GAZETE
21.11.2024
PUAN DURUMU
GÜNÜN KARİKATÜRÜ
CİLALI TAŞ!