Erkan YILDIZ
Karabal, makalesinde Halid Mücahit'in iyi bir meslek arkadaşı olduğundan bahsederek; "Genç bir mimar olarak mesleğinde de oldukça iyidi. Kendisini yetiştirmiş bir mimardı." dedi.
İşte Karabal'ın merhum Mücahit için yazdığı köşe yazısı:
Abdullah Halid Mücahit, genç arkadaşımızdı. Belediye meclis üyeleri arasında AK Parti’nin en genç meclis üyelerinden birisiydi. Mesai arkadaşımızdı. Genç yaşına rağmen sevilen, saygı gören bir arkadaşımızdı. Genç bir mimar olarak mesleğinde de oldukça iyidi. Kendisini yetiştirmiş bir mimardı. Öyle ki, sürekli araştıran sürekli yeni şeyler öğrenen bir teknik elemandı.
Sivas’la ilgili, Sivas’ın caddeleri, sokakları, mahalleleri ile zaman zaman konuşur, tartışırdık. Sivas’ın özgün bir mimari anlayışa sahip olmasını, daha yaşanabilir kent, yaşamaktan keyif alınan bir şehir olması fikrini zaman zaman konuşur, tartışırdık. Bu konuda kendisinin öncü olması gerektiğini salık verirdim.
Abdullah’ın istikbali parlaktı. Yakın çalışma arkadaşlarımıza “Bu çocuğun geleceği var” diyerek, Abdullah’ı taltif ederdim. Sivas sadece genç bir evladını kaybetmekle kalmadı belki de ileriki dönemlerde Sivas’a çok daha fazla hizmet edebilecek yetenekli, ehil, işinin erbabı, mütevazı, saygılı, küçüğünü ve büyüğünü bilen bir değerini kaybetti.
Abdullah’ın bende iz bırakan en büyük özelliği susması gereken yerde susması, konuşması gereken yerde konuşmasıydı. Öyle vara yoğa konuşmazdı. Dedim ya, saygılı bir gençti diye…
Hülasa bu dünyadan bir Abdullah Halid Mücahid geçti. Tertemiz, pırl pırıl bir gençti. Allah rahmet eylesin. Mekânı cennet olsun. İlk duyduğumda inanamadım. Şok oldum. Daha doğrusu inanmak istemedim. Doğru mu, diye çalışma arkadaşlarımızdan bir kaçını aradım. “Maalesef doğru abi. Abdullah’ı kaybettik Taner Ağabey” dediler. Hala da inanamıyorum. Şaka gibi. Sanki Abdullah, telefonla beni arayacak “Ağabey nasılsın?” Diyecek zannediyorum. Ne diyelim, ailesine, yakınlarına, sevenlerine baş sağlığı dilemekten, dua etmekten başka bir şey gelmiyor elimizden. Babası Sevgili Mustafa Mücahid ağabeyimize hem defin sonrası hem taziye evinde “basın sağ olsun ağabey” derken bile çok zorlandım. Çok zor. Tarifi büyük bir acı. Allah sabır versin…
Bir anımızı sizlerle paylaşmak istiyorum. Sanırım 6-7 ay kadar önceydi. Yine bir meclis sonrası bana “Ağabey araba aldım. Hayırlayalım” Dedi. Ben de kendisine “Aman Abdullah dikkat et. Herkese söyleme bak. Nazar değer” demiştim. Gülümsemiş ve sarılmıştık. Ama o sarılma da beni sevdiğini değer verdiğini anladım Abdullah’ın. Toprağı bol olsun. Allah, Abdullah’ımızı cennetine alsın inşallah…
Sivas İrade- Sivas Gündem- Sivas Haberleri- Sivas son dakika
Editor : Hayrullah Ağkaş