HABER MERKEZİ/
Jeologlar, Türkiye'nin güneydoğusundan başlayarak kuzeybatı İran’a kadar uzanan tam 1.500 kilometre uzunluğunda devasa bir yarık keşfetti. Bu büyük kırılmanın, milyonlarca yıl önce ortadan kaybolduğu düşünülen Tetis Okyanusu'nun kalıntılarından kaynaklandığı ortaya çıktı.
Göttingen Üniversitesi’nden bilim insanlarının yürüttüğü araştırmaya göre, bu yarık yer kabuğunun derinliklerinde hâlâ varlığını sürdüren eski bir okyanus levhasının parçalanmasıyla meydana geliyor.
Uzmanlar, Arap ve Avrasya levhalarının sıkışmasıyla bu eski okyanusal levhanın yavaş yavaş koparak yer kabuğunu aşağı çektiğini ve bunun Türkiye'ye yaklaştıkça yüzeye yayıldığını belirtiyor. Tıpkı takvim yapraklarının kopması gibi süregelen bu kırılma, yalnızca Türkiye’yi değil, Irak ve İran gibi komşu ülkeleri de etkiliyor.
DEPREM RİSKLERİ HAKKINDA ÖNEMLİ BİLGİLER SUNUYOR
Bilim insanları, bu keşfin yalnızca Türkiye’nin jeolojik yapısını anlamak için değil, bölgedeki depremleri öngörebilmek adına da kritik bir öneme sahip olduğunu vurguluyor. Yerbilimciler, bu yarık sayesinde büyük depremlerin oluşumuna dair daha fazla veri elde edilebileceğini ve bu bilgilerin şehirlerin depreme karşı daha dayanıklı hale getirilmesi için kullanılabileceğini söylüyor.
Türkiye’de konuyla ilgili en önemli uyarılardan biri ise yer bilimci Prof. Naci Görür’den geldi. Görür, Bitlis-Zagros fay hattının kritik bir öneme sahip olduğunu belirterek, buradaki levha hareketlerinin büyük depremlere neden olabileceğine dikkat çekti. Ona göre, şehirlerin bu riske karşı dirençli hale getirilmesi şart.
KADİM TETİS OKYANUSU’NUN İZLERİ HÂLÂ YAŞIYOR
Milyonlarca yıl önce yeryüzünden silinmiş gibi görünen Tetis Okyanusu’nun etkileri bugün hâlâ devam ediyor. Akdeniz, Karadeniz ve Hazar Denizi gibi suların yanı sıra, Zagros Dağları da bu kadim okyanusun mirasını taşıyor. Türkiye’nin ve çevresindeki ülkelerin jeolojik yapısında Tetis Okyanusu’nun büyük bir payı olduğu artık daha net anlaşılıyor.
Bu keşif, Dünya’nın derinliklerinde hâlâ birçok bilinmeyenin saklı olduğunu gösterirken, gelecekte daha büyük jeolojik sırların açığa çıkabileceğine işaret ediyor.
Editor : Haber Merkezi
