Malını Vakıflar'a Bıraktı, Kabristanına Tabela Bile Yapılmadı!

Sivas’ın önemli manevi şahsiyetlerinden olan Numan Efendi’nin türbesi, halk arasında bilinen adıyla “Yılancık Evliyası”, ilgisizlik ve tanıtım eksikliği nedeniyle ziyaretçilerin dikkatinden kaçıyor. Şehrin tam kalbinde, Ulu Cami’nin yanında bulunan bu değerli miras, zamanın yıpratıcı etkilerine karşı sessizce ayakta kalmaya çalışıyor.

1691’de dünyaya gelen ve köklü Sarı Hatipzâde ailesine mensup olan Numan Efendi, müderrislik, şairlik ve bir dönem Sivas Müftülüğü görevleriyle şehrin manevi tarihinde önemli bir iz bıraktı. Müftü Ahmed Hamdî Efendi’nin oğlu olan Numan Efendi, halk arasında “Yılancık Evliyası” ve “Mecma’u’l-Bahreyn” unvanlarıyla da anılıyor.

Ancak bugün türbenin çevresinde ne bilgilendirici bir tabela ne de ziyaretçilerin Numan Efendi’nin kim olduğunu öğrenebileceği bir açıklama bulunuyor. Bu durum, özellikle şehre gelen misafirler için türbeyi yalnızca sıradan bir yapı gibi gösteriyor.

Sivas Kültür Envanteri kayıtlarına göre 1983 yılında tescili yapılan aile kabristanının bugünkü sahibi Vakıflar Bölge Müdürlüğü olarak ifade ediliyor. Yine Kültür Envanteri kayıtlarına göre son olarak 1978 yılında restorasyon yapılarak duvarlarının onarımı yapılmış.

RİVAYETLER UNUTULMUYOR, İLGİLİ KURUMLAR SESSİZ

Numan Efendi’nin “Yılancık Evliyası” olarak anılması, rivayetlere göre Sivas sokaklarında yürürken üzerine saldıran yılanlardan zarar görmemesiyle ilişkilendiriliyor. Ayrıca türbesinin, halk arasında yılancık hastalığına şifa olduğuna inanıldığı, türbedeki ejder figürlü suluktan akan suyun da onun duasıyla şifalandığı dile getiriliyor.

Sivaslı vatandaşlar, bu manevi mirasın ilgisizlikle yok olup gitmesinden endişe duyuyor. Türbe çevresinde yönlendirme levhalarının bulunmasını, Osmanlıca kitabelerin günümüz Türkçesine çevrilerek sergilenmesini talep ediyor. Başta Vakıflar Bölge Müdürlüğü olmak üzere yetkili kurumlara seslenen halk, “Yılancık Evliyası” türbesinin korunarak gelecek nesillere aktarılmasını ve hak ettiği değeri görmesini istiyor.

10 YIL ÖNCE DE GÜNDEME GETİRMİŞTİK!

İlimizin önemli manevi isimlerinden olan Numan Efendi’nin türbesindeki bakım ve ilgisizliği tam 10 yıl önce yine gazetemizde gündeme taşımıştık. O dönemdeki haberimizin ardından gazetemize özel açıklamalarda bulunan Şeyh Numan Efendi'nin ikinci kuşak torunlarından Uğur Sarısözen, Numan Efendi’nin vefatında tüm mal varlığını Vakıflar’a bıraktığını ancak tüm çabalarına rağmen Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün mezarlığa bir tabela dahi yerleştirmediğini belirtti.

TÜM MAL VARLIĞINI VAKIFLAR’A BAĞIŞLADI

Uğur Sarısözen, buradaki Aile mezarlığında Şeyh Numan Efendi, Şeyh Tahir Efendi, Şeyh Abdurrahman Efendi, Şeyh Abdüllatif Efendi ve Şeyh Hasan Hilmi Efendi'nin kabrinin bulunduğunu söyledi.

Kabirde yatan Şeyh Numan Efendi'nin Osmanlı'nın son döneminde 1768 – 1883 yılları arasında yaşadığını belirten ailenin mütevellisi Uğur Sarısözen, o dönemle Darülulema diye anıldığını ve çok büyük bir zat olduğunu kaydetti. Şeyh Numan Efendi'nin Peygamber Efendimizin soyundan geldiğini ve Seyit olduğunu kaydeden Sarısözen, Şeyh Numan Efendi'nin bir dönem de Sivas Müftülüğünü yaptığını belirtti.

Ulu Cami'nin üst sokağında bulunan aile mezarlığının Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün himayesinde olduğunu kaydeden Sarısözen, geçtiğimiz dönemlerde Vakıflar Bölge Müdürü ve Sivas Belediyesi yetkilileriyle defaten görüştüğünü ve aile mezarlığına bir bilgilendirme yazısı konulmasını talep ettiğini belirtti. Bütün uğraşlarına rağmen girişimlerinin olumsuz olarak sonuçlandığını belirten Sarısözen, aile mezarlığının vakıf eseri olduğu için kendilerinin de müdahale edemediklerini söyledi.

Sarısözen aile mütevellisi Sarısözen, Şeyh Numan Efendi'nin vefatında tüm mal varlığını Vakıflara bıraktığını da açıklarken, Vakıflar Bölge Müdürlüğü'nün bu aile mezarlığına bir tabela bile yerleştirememesi dikkat çekti.