Gündem

Kadın Platformundan Ortak Açıklama

Kadın Platformundan Ortak Açıklama

Kadın Platformundan Ortak Açıklama
09-03-2016 09:15


Platform adına konuşan Cumhuriyet Kadınları Derneği Başkanı Nurten Yanalak, ‘8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşullan istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. Türkiye'de de dünya ile birlikte 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak anılmaya başlandı. 8 Mart kutlama günü değil, farkındalık yaratma günüdür’ dedi.

HAYRULLAH AĞKAŞ

8 Mart Dünya Kadınlar Günü nedeniyle ilimizde çok sayıda etkinlik düzenlendi. Sivas Kadın Platformu çatısı altında toplanan Sivil Toplum Kuruluşları dün kent merkezinde bir program düzenlendi.

Atatürk Anıtı önünde başlayan programda Sivas Kadın Platformu adına anıta çelenk sunulmasının ardından saygı duruşunda bulunularak, İstiklal Marşı okundu. Daha sonra ise kadın dernek yöneticileri kent meydanına geçerek, bir basın açıklaması gerçekleştirdiler.

Basın açıklamasında her sivil toplum kuruluşu 8 Mart Dünya Kadınlar günü nedeniyle kısa kısa açıklamalarda bulundular. Sivas Kadın Platformu adına konuşan Cumhuriyetçi Kadınlar Derneği Başkanı Nurten Yanalak, ‘8 Mart 1857 tarihinde ABD’nin New York kentinde 40 bin dokuma işçisi daha iyi çalışma koşullan istemiyle bir tekstil fabrikasında greve başladı. Ancak polisin işçilere saldırması ve işçilerin fabrikaya kilitlenmesi, arkasından da çıkan yangında işçilerin fabrika önünde kurulan barikatlardan kaçamaması sonucunda çoğu kadın 129 işçi can verdi. Türkiye'de de dünya ile birlikte 1921 yılında 'Emekçi Kadınlar Günü' olarak anılmaya başlandı. 8 Mart kutlama günü değil, farkındalık yaratma günüdür’ dedi.

Çalışma hayatında kadınların rolüne değinilen açıklamada, ‘Kadın evinde ağır işçidir. Ekonomik nedenlerle iş aradığında iyi eğitimi olamadığı için Kadınlar ucuz ve vasıfsız iş gücü olarak görülmektedir. Eğitimi olup kamuda çalışan kadın erkeklerle eşit ücret alsalar bile terfi gibi konularda mağdur olmaktadır. Özel sektörde ise ücret eşitliği sağlanamamaktadır. Çalışan kadın hem evinin hem görevinin ağır işçisidir. Dolay ısı ile çifte sömürüye maruz bırakılmıştır. Bu yüzden kadına 'emekçinin emekçisi' denilmektedir’ ifadelerine yer verildi.

Sosyal hayatta da kadınlara kısıtlamalar getirildiğini belirten Kadın Platformu üyeleri, açıklamalarında ‘Siyasetçilerin söylemleri ile kadın edepli olacak kahkaha atmayacak. Hamile kadın sokağa çıkmayacak. Giyimine, çalışmasına, hangi renk araca bineceğine dair cinsiyetçi söylemlerle yaşamına müdahale edilecek. Namus kavramı kadın bedeni üzerinden düşünülecek. Kadın toplumdan soyutlanacak' korunacak zavallı, zayıf kadın' imajı yerleştirilecek Sizler kadınlara müdahil olanlar. Toplumlunuzun halen en büyük derdi cehalet ve eğitimsizliktir. Çocuk evliliğini engelleyin kızlarımızı okutalım. Sizin yönlendirmenize ihtiyacımız yok’ ifadelerine yer verdiler.

Kadınların siyasette de yeterince temsil edilmediği ifade edilen açıklamada, ‘TBMM'deki % 14.7’lük kadın milletvekili temsil oranının (AKP 34-CHP 21-HDP 23-MHP 3 toplam 81/550) oranının Uganda'da yüzde 17.4. Güney Afrika'da yüzde 25. Ülkemizde kadınlar seçim listelerine parti liderleri tarafından görsellik olsun diye en alt sıralara yerleştirilmekte partiler kadına ne kadar değer verdiğini (!) göstermektedir’ denildi.

Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

‘Kızını dövmeyen, dizini döver’, ‘Dayak cennetten çıkma gibi kaynağı belirsiz vulgarize sözlerle büyütülen insanlarımıza 'neden şiddete başvuruyorlar?' sorusu bile gereksizdir. Toplumsal öfke ve şiddet söylemi hepimizin gerilmesine neden olmakladır. Kadına şiddet ve toplumsal şiddet birbirinden ayrılamaz. 2015 yılında çeşidi gerekçelerle 303 kadın, 2016 Ocak ayında 36 kadın infaz edilmiştir.

Bindiği minibüste katledilen Özgecan, ders aldığı öğretmeninin tecavüzüne uğrayan Cansel, sadece kadın oldukları için öldü ve öldürüldüler. Kadınlar bireydir kadınlar vardır. Kadınlar toplumun yarısıdır. Kadınlar Atamızın verdiği haklardan vazgeçmeyecektir.

Aileler, kişilerin kimliklerinin belirlendiği ilk eğitim kurumlandır. Eğer, aile erkek çocuğa kadınlardan üstün oldukları fikrini yerleştirirse, eğer, çocuk şiddete şahit olarak büyütülürse şiddet şiddeti doğurur. Bu tip erkek için kendini reddeden kadın dövülebilir, darp edilebilir, hatta katledilebilir. ‘Cennet anaların ayağı altındadır’ diyen bir dinin mensuplarının eşlerine şiddet uygulamayı normal karşılaması ise Müslüman toplumumuzun garabetidir.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER