İşçilerin yaşadığı sıkıntılara isyan eden Esme Soysal, ‘Nerede devletimiz, 6 tane milletvekili gönderdik nerede bunlar. Bizim gelinlerimiz boşanıyor, bunlar yatıyorlar neredeler bunlar? Yazık günah… Sığınmacılar sığıyor da neden bizim çocuklarımız sığmıyor? Ne yiyecekler bunlar, gelinlerimiz boşanıyor, bu Türkiye’ye büyük ayıp’ sözleri ile tepkisini dile getirdi.
Sivas Demir (SİDEMİR) Çelik A.Ş. işçileri grevde
Fabrika yönetiminin çeşitli haklarını vermemekte ısrar ettiğini belirten yaklaşık 250 işçi, Cumhuriyet Meydanı’nda basın açıklaması yaptı. İşçiler, hak arayışında bulunan 13 arkadaşlarının da işten çıkarıldığını belirterek, işten çıkarılan arkadaşları işe alınıncaya ve haklarını elde edinceye kadar işbaşı yapmayacaklarını söylediler
KEMAL ÇAĞLAYAN
SİDEMİR A.Ş. işçilerinin isyanı bitmek bilmiyor. Daha önce de zor şartlar altında çalıştıklarını ve alacaklarının ödenmediğini belirten işçiler, eylem yaparak seslerini duyurmaya çalışmıştı. Atatürk Kongre ve Etnografya Müzesi Bahçesi’nde toplananve daha sonra Cumhuriyet Meydanına gelen yaklaşık 250 işçi, üzerinde ‘işçiler burada, kayyum nerede?’, ‘davamız ekmek davası’ ve ‘Sivas Demir Çelik işçileri grevde’ yazan döviz ve pankartlar açtı.
İşçiler adına açıklama yapan Mustafa Erturhan, 2004 yılından bu güne yaşadıkları sıkıntıları dile getirdi. SİDEMİR’in ayakta kalması için fedakârca çalıştıklarını belirten Eturhan, ancak bunun karşılığı olan haklarını bir türlü alamadıklarını söyledi.
‘SİVAS SAHİP ÇIKSIN’
SİDEMİR’in, TÜDEMSAŞ’tan sonra Sivas’ın ikinci büyük kuruluşu olduğunu belirten Erturhan, kent ekonomisine büyük katkı sağlayan, bu fabrikada yaşanan sorunların sadece kendi sorunları olmadığını belirterek, siyasileri, sivil toplum örgütlerini ve kent halkını SİDEMİR A.Ş.’ye sahip çıkmaya davet etti.
Kimsenin desteğini alamadıklarının altını çizen Erturhan, şu şekilde konuştu:
‘Bizler Sivas Demir Çelik işçileri olarak 2004’ten bu yana Erol Evcil, TMSF ve Kayyum heyeti altında çalışmaktayız. Biz SİDEMİR emekçileri olarak mağduriyetlerimizin giderilmesi hususunda başta üyesi olduğumuz Türk-metal Sendikası olmak üzere sivil toplum örgütleri, siyasi partiler ve Sivas kamuoyundan bir destek görmemekteyiz. Seçim dönemlerinde oy uğruna kapımızı çalan siyasi partiler ve milletvekilleri hiçbir şekilde bize destek vermemektedir. Kamuoyu şunu iyi bilmelidir ki bütün işçi arkadaşlar sonsuz bir özveri içinde çalışmaktadır. Sağlıksız ve güvenli olmayan bir çalışma ortamında çalıştığımızdan dolayı şimdiye kadar 5 arkadaşımızın hayatı son buldu. Halen kanında çinko, kurşun ve benzeri ağır metaller bulunan arkadaşlarımız olduğu halde çalışmalarımızın karşılığı olanı istediğimiz için baskı, tehdit ve işten çıkarılmalara maruz kalmaktayız. Buradan sayın bakanımız ve milletvekillerimize, sivil toplum örgütlerine ve Sivas kamuoyuna sesleniyoruz; bizlerin sesini ne zaman duyacaksınız.
Bizim gayemiz amacımız sadece ekmeğimiz. Sivas esnafından, sivil toplum örgütlerinden Sivas halkından destek bekliyoruz. Biz çoluk çocuğumuza ekmek götüremiyoruz. Bize denilen takvimde maaşlarımızı alamıyoruz. Biz maaş günümüzde 2004’ten bu yana hiçbir şekilde tam maaşımızı göremedik. Her zaman eksik maaşla çalıştık. Başbakanımıza sesleniyoruz. Bizim sesimizi duysunlar. Yeter… Bu Sivas’ın kanayan yarası. Biz artık evimize ekmek götürmek istiyoruz.’
‘BASKI VE TEHDİTLER
SON BULSUN’
Fabrika yönetiminin baskı ve tehditlerle işçileri yıldırmaya çalıştığını savunan, Erturhan ‘siz olmazsanız, İzmir’den işçi getiririz’ denildiğini belirterek, ‘Sivas buna izin vermesin’ dedi.
Bakan, milletvekilleri, STK’lar ve Sivas halkından destek beklediklerini belirten Erturhan, şu ifadeleri kullandı:
‘Bize gelen baskı ve tehditler son bulsun. Biz yanımıza destek bekliyoruz. Buradaki arkadaşların birçoğu işten çıkarılma tehdidi ile karşı karşıya. Birçoğumuzu işten çıkarttılar. Bunun arkası kesilmeyecek diye bize baskı yapıyorlar. ‘Siz olmazsanız, diğer memleketlerden, özellikle İzmir’den eleman getirip çalıştıracağız’ diyorlar. Sivas buna izin vermesin. Buradaki arkadaşlar toplam 450 kişi, biz hakkımızı alana kadar iş başı yapmayacağız. Çıkanlar dahi yeniden tekrar işe alınmadığı sürece kesinlikle iş başı yapılmıyor. Bunu tüm Sivas duysun, tüm Türkiye duysun. Demir Çelik’e biran evvel sahip çıkılması gerekiyor. Sivas’ta TÜDEMSAŞ’tan sonra Sivas Demir Çelik geliyor. Sivas’ın yükünü çeken, Sivas ekonomisine katkı sağlayan bir fabrika burası. Şuanda 10 bin esnaf ile çalışan bir fabrika. Bu işçiler 10 bin esnafa, onlarca bankaya ekmek kazandırıyor. Bu sorun sadece bizim sorunumuz değil, bu Sivas’ın sorunu. Bize sahip çıksınlar. Biz milletvekillerimizden, bakanımızdan, siyasilerden destek bekliyoruz. Milletvekillerimizin, sivil toplum örgütlerinin, bakanımızın, Sivas ticaret ve sanayi odasının, Sivas Esnaf ve Sanatkarlar Odası’nın, bunların hiçbirinin desteğini alamıyoruz.’
İŞÇİ ANNESİ İSYAN ETTİ…
İşçilerin eylemi sırasında iki oğlunun SİDEMİR’de çalıştığı öğrenilen Esme Soysal, işçilerin yaşadıkları sıkıntılara isyan etti. ‘Ben bu çocukların anasıyım’ diye bağıran Soysal’a işçiler alkış ve ıslıkları ile destek verdi.
İşçilerin çok zor şartlarda çalıştıklarını, evine ekmek götüremediklerini, bu nedenle birçoğunun boşandığını söyleyen öfkeli anne, ‘devlet nerede, vali nerede?’ sözleri ile tepkisini dile getirdi.
Soysal, ‘nerede devletimiz, 6 tane milletvekili gönderdik nerede bunlar. Bizim gelinlerimiz boşanıyor, bunlar yatıyorlar neredeler bunlar? Yazık günah… Sığınmacılar sığıyor da neden bizim çocuklarımız sığmıyor? Ne yiyecekler bunlar, gelinlerimiz boşanıyor, bu Türkiye’ye büyük ayıp. Niye bizim gelinlerimiz boşansın, kendilerinin gelinleri hür yaşasın. Niye bizim kucağı kundaklı gelinlerimiz sokağa çıksın, acından ölsün. Hakları bir lira ise bir lira, iki lira ise iki lira versinler. Sığınmacılar sığıyor, neden benim çocuğum sığmıyor? Nerede bu vali, nerede bu yetkili? Ben şu çocukların anasıyım, utansınlar, böyle olmaz. Bu milletvekilleri ne yapıyor? 20 milyar maaş alıp geçinemiyoruz diye bağırıyorlar, benim çocuklarım 500 lira maaşla geçinemiyor’ sözleri ile tepkisini dile getirdi.
Oldukça sinirlenen Soysalı oğlu yanına gelerek sakinleştirdi.
Editor : Haberpanelim
