Gündem

?Okul Öncesi Eğitimi Zorunlu Hale Getireceğiz?

?Okul Öncesi Eğitimi Zorunlu Hale Getireceğiz?

?Okul Öncesi Eğitimi Zorunlu Hale Getireceğiz?
28-11-2016 17:43


HABER MERKEZİ

Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ‘Önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi inşallah zorunlu eğitim kapsamına alacağız. Her evladımızın bir yabancı dil bilmesini istiyoruz. Bunun da 5. sınıf olduğu şeklinde bir değerlendirmemiz var. 5. sınıflarda İngilizce ağırlık yapacağız’ dedi.

Bakan Yılmaz, Bursa'nın İnegöl ilçesinde yaptırılan İnegöl Organize Sanayi Bölgesi Ortaokulu'nun açılış töreninde yaptığı konuşmada, hükümet olarak Türkiye'de atılımlar, dönüşümler yaptıklarını, bunları eğitim sisteminden çıkan insanlarla gerçekleştirdiklerini belirtti.

Atılımlardan en büyüğünün eğitimde yapılanlar olduğunu vurgulayan Yılmaz, 'Eğitimde bu kadar ileri olmasaydık sağlıkta dönüşümü, ulaşımdaki yatırımları yapamazdık. İyi bir noktadayız. Türkiye büyüme yaşıyor. Bu büyümeyi öğretmenlerimizin yetiştirdikleri işçilerle, mühendislerle, memurlarla, yöneticilerle başardık. Onların hepsine ayrı ayrı teşekkür ediyorum.' diye konuştu.

Yılmaz, Türkiye'nin bugününün dünden iyi, yarınının ise bugünden daha da iyi olacağını ifade ederek, bundan kimsenin şüphe duymamasını istedi.

‘OECD ÜLKELERİNİ YAKALADIK’

Halka hizmetin hakka hizmet olduğunu aktaran Bakan Yılmaz, şunları söyledi:

'Halka hizmet hakka hizmettir. Biz biliyoruz ki bu halkın rızasını alırsan menzile yüz akı ile gidersin. Rızasını almak nasıl olacak? Halkın okulunu, yolunu yapacaksın, ne ihtiyacı varsa karşılayacaksın. Büyük mesafe katettik. 2002'de tüm eğitime bütçeden ayrılan pay ne kadar? 11 milyar. Şimdi, 2017 bütçesi ne kadar? 122 milyar. 10 kattan fazla. Bunu kim yaptı? Bunu bu milletin daha iyi ve kaliteli eğitimi hak ettiğine inanan ve sizin aranızdan çıkan kardeşlerinizin oluşturduğu hükümet yaptı. 2002'deki 11 milyar lira, o dönemdeki bütçenin yüzde 10'una denk geliyor. Şimdiki 122 milyar yüzde 20'sine denk geliyor. Eğitimde şu an birinci sıradayız.'

Milli Eğitim Bakanı Yılmaz, OECD ülkelerinin milli gelirlerinin yüzde 5,2'sini eğitime harcadığını, Türkiye'nin de yüzde 5'in üzerinde bu yönde harcamasının olduğuna dikkati çekerek, 'OECD ülkelerini yakaladık. Ne yaptık peki bu kaynaklarla? Okullar, derslikler yaptık. Akıllı tahtalar, Fatih Projesi'ni başlattık. Ama en büyük yatırımı öğretmenlerimize yaptık. 560 binin üzerindeki öğretmeni biz atadık, bizim dönemimizde atandı. Sadece bu yıl 50 bine yakın öğretmen atadık.' ifadelerini kullandı.

‘ÖĞRETMENLERİMİZİN

MALİ DURUMU İYİLEŞTİRDİK’

Eğitimde çok iyi bir noktada bulunulduğunu ancak bunun yetmediğine işaret eden Bakan Yılmaz, konuşmasına şöyle devam etti:

'Derslikleri yaptık. Öğretmenlerimizin mali durumlarını iyileştirdik. 2002'deki öğretmen kardeşlerimizin aldığı para 470 lira civarındaydı. 470 liranın karşılığı 300-400 dolar civarındaydı. Şimdi 950 doların üzerindedir. Bugün ek derslerle birlikte 3 bin 200 lira gibi bir maaş alıyor diye biliyorum öğretmenlerimizin. 3 bin 200'ü bölerseniz, doların değeri 3,2-3,3 olsa bin dolar yapar, yani 950 gibi bir rakam. Cenabı Allah'a hamdolsun. 2002'deki dolar değerinden yüzde 150 daha fazla öğretmenlerimizin mali durumu iyileştirdik. Yeter mi? Yetmez. İnşallah önümüzdeki süreçte daha da iyileştireceğiz.'

Yılmaz, Başbakan Binali Yıldırım'ın eşinin de emekli öğretmen olduğunu anımsatarak, öğretmenlerin durumunu en iyi onun bildiğini anlattı.

‘TÜRKİYE BUGÜN HER BAKIMDAN

ÇOK İYİ BİR DURUMDA’

Milli Eğitim Bakanlığı görevi kendisine verildiğinde Başbakan Yıldırım'ın ilk talimatının 'İsmet bey, öğretmenimizin konumunu, statüsünü, toplum içindeki algısını nasıl daha iyi duruma getirebiliriz? Bir çalışma yap.' olduğunu belirterek, şu görüşlerini aktardı:

'Allah nasip ederse önümüzdeki dönemde daha da iyileştireceğiz her bakımdan. Eğitim fakültelerini daha iyi hale getireceğiz ki iyi bir öğretmen iyi bir öğrenci iyi ürün demektir. Gazi Mustafa Kemal Atatürk'e 24 Kasım'da başöğretmenlik görevi verilmişti. Onun bir sözü var; 'Cumhuriyeti biz kurduk fakat onu yaşatacak ve sürdürecek olanlar öğretmenlerdir.' Türkiye bugün her bakımdan çok iyi bir durumda, inşallah yarın çok daha iyi olacak. Burada ne yapmak lazım? Bir olmamız, beraber olmamız, gerçekten kardeş olmamız lazım... 2023 yılında inşallah Türkiye'yi, dünyanın en zengin 10 ülkesi arasına koymak istiyoruz. Bunun da yolu kaliteli eğitimden geçer. Kaliteli eğitim kaliteli öğretmenden geçer.'

Yılmaz, dünyada milli gelirine oranla en fazla yardım eden ülkelerden birinin Türkiye olduğuna da değinerek, 900 bine yakın okul çağındaki Suriyelinin yüzde 58'ine Türk okullarında ve geçici eğitim merkezlerinde eğitim verildiğini kaydetti.

Bakan Yılmaz, 'Önümüzdeki dönemde okul öncesi eğitimi inşallah zorunlu eğitim kapsamına alacağız. Her evladımızın bir yabancı dil bilmesini istiyoruz. Bunun da 5. sınıf olduğu şeklinde bir değerlendirmemiz var. 5. sınıflarda İngilizce ağırlık yapacağız. Meslek eğitimi memleket meselesi olarak görüyoruz. İnşallah el ele, kardeşçe, birlik içinde Türkiye'nin yarınını çok daha aydınlık kılacağız.' değerlendirmesinde bulundu.

Konuşmasının ardından okulun açılış kurdelesini kesen Yılmaz, daha sonra derslikleri gezdi.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER