Sivas’ta şebeke suyu kirli mi? Mide bulandıran bu soru, kapı kapı dolaşarak arıtma cihazı pazarlamaya çalışan bazı kişilerin ‘şebeke suyunun kirli olduğunu’ileri sürmesi ile gündeme geldi. Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Köse, bu iddiayı yalanladı ve şehir şebeke suyunun DSÖ ve Sağlık Bakanlığı kriterlerinde olduğunu belirterek, ‘Suyumuz kaymak gibi’ dedi.
ERSAN ARSLAN
Suyumuz kirli mi ?
Sivas’ta, kapı kapı dolaşarak arıtma cihazı pazarlayan bazı kişilerin, elektroliz vasıtasıyla su üzerinde deney yaparak vatandaşlara’suyunuz, kirli-mikroplu size arıtma cihazı satalım’ beyanında bulunması kafaları karıştırdı.
Konuyla ilgili olarak gazetemize ulaşarak sıkıntılarını dile getiren vatandaşlar, ‘Pazarlamacılar, ‘şebeke suyu kirli-mikroplu, belediyenin tankerle getirdiği su da kirli’ diyerek arıtma cihazı satmak istiyorlar. Biz buna itibar etmiyoruz ama, içimize de kurt düşmüş durumda, yetkililerin bu konuda açıklama yapmasını istiyoruz’ dedi.
‘SUYUMUZ DSÖ STANDARDINDA’
Gazetemize özel açıklamada bulunan Sivas Belediye Başkan Yardımcısı Hayri Köse, son yıllarda kapıdan pazarlama yapan bazı kişilerin bu yöntemle halkı kandırmaya çalıştığını belirterek, vatandaşların ‘suyun kirli, ya da mikroplu’ olduğu yönündeki iddialara itibar etmemesini istedi.
Sivas’ta şebeke suyu ile ilgili belediye olarak günlük 30 ayrı analiz yaptıklarını belirten Köse, Halk Sağlığı İl Müdürlüğü’nün de şebeke suyunu günlük analizlerle takip ettiğini söyledi. Kent merkezindeki şebeke suyunun Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) ve Sağlık Bakanlığı kriterlerine uyduğunu belirten Köse, ‘Halkımız bu kişilere itibar etmesin’ dedi.
‘ELEKTROLİZ DENEYİ İLE
HALKI KANDIRIYORLAR’
Ticari ahlakın dışına çıkarak yalan beyanlarla satış yapmaya çalışan kişilerin, kimya deneylerinde kullanılan elektroliz vasıtası ile sudaki mineralleri ayırdığını, ortaya çıkan tabloyu halka göstererek ‘suyun kirli olduğunu’ beyan ettiklerini belirten Köse, ‘Bu doğru değil ve ticari ahlaka sığmaz’ dedi.
Köse, şu şekilde konuştu:
‘Şebeke suyumuzda herhangi bir sıkıntı yoktur. Şebeke suyumuzdan günlük bir defa değil, şehrin muhtelif yerlerinde 30 ayrı analiz yapılmakta. Bizimle birlikte Halk Sağlığı Müdürlüğü’nün de her gün rutin olarak içme suyu şebekesinin muhtelif yerlerinden numuneler alarak yaptığı analizler var. Bu analizlerin herhangi birisinde DSÖ ve Sağlık Bakanlığı’nın kriterlerine uygun olmayan su numunesi bulunduğunda, bu suyun kullanımına ne Sağlık Bakanlığı ne de biz tespit ettiğimizde müsaade ederiz. Çünkü su, insanın en temel gıdası, olmazsa olmaz, yaşamın olmayacağı bir materyal.
Suyun ‘kirli’ ya da ‘mikroplu’ olduğu yönündeki beyanlar’ tamamen vatandaşlarımızın saf ve temiz duygularını kullanarak kendi ticari gelirlerini artırma adına, belediyemizin de negatif propagandasına sebebiyet verecek bir propaganda ile vatandaşları aldatmaya dönük ticari faaliyetlerdir.
Bu kişilerin analiz yaptıkları cihaz, bizim ilkokulda fen bilgisi dersinde öğretmenimizin suyun içerisine iki tane çubuk sokup ucundaki kabloları da pile bağladığında suyun içindeki hareketliliği gördüğümüz, adına da elektroliz dediğimiz kimyasal bir hadisedir. Suyun içerisinde mineraller olmasa, saf su olsa zaten içilmez. Suyun içerisindeki bu minerallerin hareketliliğini, negatif yüklü iyonların pozitif kutba doğru, pozitif yüklü iyonlarından da negatif yüklü kutba hareketinden kaynaklanan suyun içerisindeki bir nevi bulanıklıktır. Bu kimyasal hadiseyi göstererek Suyun kirli olduğunu iddia etmek doğru değil ve ticari ahlaka da sığmaz. Vatandaşlarımızın çoğunluğu bu ince ayrıntıyı bilmeyebilir ama şundan emin olsunlar ki, şebekedeki suyumuzun herhangi bir sıkıntısı yoktur. Günlük analizleri yapılmakta, halk sağlığına zarar verebilecek herhangi bir durumun olması mümkün değil. Çünkü orada bizim iki tane çevre mühendisi, bir kimya mühendisi sürekli ekiplerin başında suyun kontrolünü yapmaktalar, barajdan arıtmaya, arıtmadan şebekeye kadar, Tavra Deresi’nden, diğer kuyularımızdan şehre gelen suyun günlük analiz ve kontrolleri uzman ekiplerimiz tarafından yapılmakta.’
‘ŞARLATANLARA İTİBAR ETMEYİN
ŞEBEKE SUYUNU RAHATLIKLA İÇİN’
Kent merkezindeki şebeke suyunun içerisinde insan sağlığı için faydalı mineraller bulunduğunu belirten Belediye Başkan Yardımcısı Hayri Köse, vatandaşlara şebeke suyunu içmelerini tavsiye ederken, ‘halkımız bu tür şarlatanlara itibar etmesin’ dedi.
Bu tür arıtma cihazlarının suyun içerisindeki mineralleri ayırarak, suyun sertliğini düşürdüğünü, bunun suyun mineral faydasını ortadan kaldırdığını belirten Köse, ‘Vatandaşlarımız bu tür şarlatanlara itibar etmesinler. O kişiler de daha medeni, daha düzgün, daha ticari usullerle bu cihazları satsınlar. O cihazların yapmış olduğu tek şey suyun kimyasal dezenfektesinden ziyade, suyun içerisindeki bazı mineralleri ayırarak suyun sertliğini düşürmektir. Bizim şebeke suyumuz, 18 Fransız sertliği ile 21 Fransız sertliği arasında ve kalsiyum karbonat minerali ihtiva etmekte. Bu hem çocukların kemiklerinin gelişmesine hem de yaşlı vatandaşlarımızın kemiklerinin güçsüz kalmasını engelleyecek bir mineraldir. Bu nedenle bizim suyumuzdaki minerallerin bu yöntemle alınması da doğru değildir. Çünkü hem çocuklarımız için suyun içindeki mineraller hayati önem arz etmektedir. Biz, şebeke suyunun içilmesini de tavsiye ediyoruz.’
‘ANALİZ SONUÇLARI ORTADA
SUYUMUZ KAYMAK GİBİ’
Sivas’taki şebeke suyunun DSÖ ve Sağlık Bakanlığı kriterlerine uygun olduğunu belirten Köse en son yapılan analiz sonuçlarını da gazetemizle paylaştı. Şebeke suyunun sertlik, mineral bakımından ve her açıdan ‘lezzetli, enfes ve kaymak gibi’ olduğunu belirten Köse, ‘Böyle bir suya ‘sağlıklı değil’ demek, çok yanlış’ ifadelerini kullandı.
Köse, ‘DSÖ, ‘bulanıklık 5.00 birime kadar normal’ diyor, bizim su numunemizin bulanıklığı 0,37… TDS PPM’de hem DSÖ hem Sağlık Bakanlığı’nda herhangi bir kriter yok. Bizim suyumuzda 172 TDS var. İletkenliğimiz 20 santigrat derecede DSÖ ve Sağlık Bakanlığı’nda 2500 ms/cm’dir. Bizdeki iletkenlik 358 birimdir. PH olarak DSÖ’nde 6,5-8,5 arası içilebilir su, Sağlık Bakanlığı’nda ise 6,5-9,5 arasında içilebilir su kriterleri diye geçer. Bizim suyumuzun PH’ı 7,33, yani lezzetli, enfes sulardandır. Yani 7’nin altı kimyadan bildiğimiz asit, 7’nin üzeri baz olduğuna göre bizim suyumuz bazik bir sudur. Yani içtiğiniz zaman ‘kaymak gibi gidiyor’ diye tabir edilen sudur.
Serbest klor, DSÖ’de 5, bizde 0,1’den yüksek olacak diyor Sağlık Bakanlığı… Bizdeki serbest klor 0,20… Amonyak tespit edilen suda canlı hayatı var demektir. DSÖ buna mg/litrede 0,05 birime kadar müsaade etmiş. Sağlık Bakanlığımız ise, ‘0,50mg/litreye, yani 1 litrede 0,50 gram amonyak olacak, onun üzerine müsaade etmeyiz’ demiş. Bizim suda amonyak miktarı 0… Yani bizim şebekeye vermiş olduğumuz suyun içerisinde canlı hayatın besi yeri olan veya canlı hayatın atığı olan amonyak bulunmamakta. Klorür mg/litre de DSÖ ve Sağlık Bakanlığımız ‘250 mg’ demiş, bizim suyumuzda 14 mg var. Organik maddeye yine DSÖ ve Sağlık Bakanlığı 5 mg olarak müsaade ediyor, bizim suyumuzda 0,80 mg organik madde var. Yani hem Sağlık Bakanlığı’nın hem DSÖ’nün içilebilir su kriterleri için gösterdiği parametreler içerisinde bizim şehir şebekesine verdiğimiz arıtılmış su, en ideal parametreleri taşıyan su durumda. Böyle bir suya ‘sağlıklı değil’ demek, çok yanlış’ şeklinde konuştu.
Zaman zaman vatandaşlardan bu yönde şikâyetler geldiğini belirten Köse, vatandaşları ellerindeki analiz sonuçlarına göre bilgilendirdiklerini ve suyu ‘kirli olduğu’ yönündeki beyanlara itibar etmemeleri için uyardıklarını söyledi.
Köse, ‘Zaman zaman bize de böyle şikâyetler geliyor, biz vatandaşlarımıza bilgi amaçlı elimizdeki teknik verileri sunuyor, ‘suyumuzun kirli olduğu yönündeki’ sözlere itibar edilmemesini istiyoruz’ dedi.
Editor : Haberpanelim