RUHİ DEMİR
Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Kardiyoloji Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Birhan Yılmaz, ödül öncesinde kalp konusunda vatandaşlara da çağrıda bulunarak, tuzlu ve hazır gıdalardan uzak durulması gerektiğini söyledi.
Konuyla ilgili görüşlerini dile getiren Prof.. Dr. Yılmaz, kalp yetersizliğinin geri dönüşü olmayan bir rahatsızlık olduğunun altını çizerek, ‘Bir kere kalp yetersizliği geliştiğinde geri dönüşümü yok bu geri dönüşünü olmayan bir hastalık. Biz bunu ilaçlarla ve uyguladığımız tedavilerle ilerlemesini yavaşlatabiliyoruz. Bu hastalıkta son nokta ölüm. Bir diğeri ise kalp nakli. Ama unutulmaması gerekir ki kalp nakli konusunda bulunabilecek kalp sayıda yeterli değil. Çünkü herkeste bir tane kalp var. Bütün dünyada bu sorun var. Kalp nakli her ne kadar çözüm gibi görünse de en kolayı ve doğrusu bu hastalıktan mümkün olduğunca sakınma yollarına bakmak lazım. Gıdalarımızda aşırı tuzdan sakınmak gerekir. Sofradan tuzu kaldıralım. Biz Türkler yemeğe bakmadan tuz atıyoruz. Ama daha da önemlisi hazır gıdalardan uzak durmamız gerekiyor. Çünkü tuz hazır gıdaların raf ömrünü uzatıyor. En önemli sorun hazır gıda tüketimi. Bunları tüketeceğimizde tuz oranlarına bakalım. Yüksek tuz tansiyonu tetikliyor ve bu da kalbi yoruyor. Aşırı yağlı ve kolesterolden uzak durmak gerekir. Geçmiş yüzyıllarda kıtlık yaşanmıştır ama şuan bolluk yüzyılındayız. İnsanlar aşırı yemekten ölüyor bu çok açık. İhtiyacımızın çok üzerinde fazla tüketiyoruz. Fazla yiyoruz. Aşırı olan, kolesterol içeren yağ içeren her şeyden uzak durmalıyız. Aşırıdan uzak durup kıtı kanaati tutturmalıyız’ şeklinde konuştu.
EN SON TEDAVİ YÖNTEMLERİNİ UYGULUYORUZ-
Kalp Yetersizliğinin sık görülmeye başladığına dikkat çeken Prof. Dr. Yılmaz şunları söyledi: ‘Türk Kardiyoloji Derneği Kalp Yetersizliği ile ilgili ciddi çalışmalar yapıyor. Bu hastalığın görülme oranlarıyla ilgili de ciddi veriler sunuyor. Sıklık olarak şöyle söylenebilir Kalp Yetersizliği yaşlı hastalığı olarak kabul edilir. Yaşlılar arasında her 10 kişiden 1’inde kalp yetersizliği var. Hepimizin bildiği gibi eskiden kalp krizi 60-70 yaşlarda görülürdü. Ama günümüzde 30-40’lı yaşlarda kalp krizi görülüyor. Bir insan 30-40 yaşında kalp krizi geçirdiğinde o adale harap oluyor. O harap olan adalenin sonu da kalp yetersizliğidir. Maalesef geleceğimiz parlak görünmüyor. Kalp yetersizliği sıklığı kesinlikle artacak ve havuzu büyüyecek gibi görünüyor. Kalp yetersizliği tedavisinde dünyada en son tedavi yöntemleri nelerse Sivas Cumhuriyet Üniversitesi’nde hastalarımıza uyguluyoruz. Bu konuda isteyen hastalarımız üniversitemize gelebilirler, bizzat benimle görüşebilirler.’
Editor : Haberpanelim