Gündem

?Ziller Dert Çalıyor?

?Ziller Dert Çalıyor?

?Ziller Dert Çalıyor?
18-09-2013 09:40


Bu duruma tepki gösteren Karadağ, ‘Bu, tablet dağıtan bir ülkeye yakışmıyor’ dedi. Karadağ, geçen yıl da öğretmen tuvaleti olmayan okulda öğretmenlerin tuvalete gitmemek için su içmediklerini söyledi.

ERSAN ARSLAN

Türkiye Kamu-Sen İl Temsilcisi, Türk Eğitim-Sen Sivas Şube Başkanı Muzaffer Karadağ, yeni eğitim öğretim yılında zillerin ‘dert’ çaldığını savundu. Eğitim alanında yaşanan aksaklıkların, sorunların ardı arkasının kesilmediğini belirten Karadağ, sürekli değişen eğitim sistemi, ilkokul 2. Sınıflar için konulan İngilizce dersine tepki göstererek ‘Biz eğitim, sağlık, savunma, ekonomi mutlaka milli olmalıdır ve devlet politikası olmalıdır diyoruz’ dedi.

‘TUVALET OLMADIĞI İÇİN

ÖĞRETMENLER SU İÇMEDİ’

Sözlerine Kayadibi İlkokulu’nda yaşanan tuvalet sorununa tepki göstererek başlayan Karadağ, okulda geçen yıl öğretmen tuvaleti olmadığını, bu yıl bir tuvaleti hem bayan hem erkek öğretmenlerin kullandığını, öğrenci tuvaletlerinin ise suyunun akmadığını belirterek, ‘Bu, tablet dağıtan bir ülkeye yakışmıyor’ dedi.

Karadağ, şu ifadeleri kullandı:

‘Eğitim-öğretim yılı yeni, ama dertler artarak devam ediyor. Ne yazık ki ziller artık dert çalıyor. Şöyle ki, geçen yıl bir olay yaşamıştık. Bu yıl halen devam ediyor. İlimiz Merkez Kayadibi İlkokulu’nda öğretmenlerin kullanabileceği tuvalet yoktur. Öğrencilerin kullandığı tuvaletlerin de suları akmamaktadır. Geçen yıldan beri uyarılarımızı yaptık hatta ilimizdeki siyasetçilere ulaştık onlar, portatif bir çözüm bulmuşlardı. Bu yıl portatif tuvaletleri de kaldırmışlar. Adeta şöyle bir durum yaşıyoruz. Bir yandan tablet bilgisayar dağıtıyoruz, okulumuzda tuvalet yok. Okulların tuvaletlerinin suyu akmıyor, okullarda sıvı sabun yok, havlu yok. Kısacası ziller dert çalıyor.

Geçen yıl telefon açtım milli eğitim müdürlüğüne, dediler ki ‘başkanım müteahhit verdiği söz tutmadı. Biz konuşacağız, ilgileneceğiz’ 15 gün bekledik. 15 gün boyunca öğretmenler sabah 07.00’da evlerinden çıkıyor, 15.00’da okuldan çıkıp 17.00’da evlerine ulaşıyorlar. Bu saate kadar bir bardak su içmiyorlardı ki zor durumda kalmayalım diye. Oradan sonuç alamayınca konuyu siyasetçilerle paylaştık. ‘Kayadibi İlkokulu’nda okulunda öğretmen tuvaleti yoktur. Öğrencilerin tuvaletlerinin de bu sene suyu akmamaktadır’ dedik. Bunun üzerine sağ olsun ilimizdeki yerel siyasetçiler belediyeden portatif tuvaletler götürerek bu meseleyi hallettiler. Ama bu yıl sanki problem çözülmüş gibi onları da kaldırmışlar. Bir tane öğretmenlerin kullanabileceği tuvaletler var. Hem bayan hem erkek öğretmenler tek bir tuvaleti kullanmaktadır. Öğrencilerin tuvaletlerinin de suları akmamaktadır. Bu, tablet dağıtan bir ülkeye yakışmıyor.’

TÜRKÇE’Yİ ÖĞRETELİM

Milli Eğitim Bakanlığı’nın yeni bir düzenleme ile ilkokul 2. Sınıflara İngilizce dersi koyduklarını belirten Karadağ, öğrencilerin Türkçeyi, okumayı-yazmayı öğrenmeden İngilizce öğrenme çabasının içerisine girdiklerini söyledi. Karadağ, ‘Bu sadece işgal edilip çıkılan, resmi dili İngilizce olan Hindistan’da vardır. Ne yapmaya çalışıyor bakanlığımız anlayamadık’ dedi.

Karadağ; ‘Milli Eğitim Bakanlığımız almış olduğu bir kararla ilkokul 2. Sınıflara İngilizce dersi koymuştur. Yani bundan böyle, konuşmayı tam öğrenmeden, okuma yazmayı pekiştirmeden. Kendi anadilimiz, milli dilimiz Türkçe’yi öğrenemeyen yeni nesillerimiz, yavrucaklarımız İngilizce öğrenme çabası içerisine girmişlerdir. Derslere girecek İngilizce öğretmenlerimiz, bitişik eğik yazıyı, öğrencilerimiz de düz yazıyı bilmiyor. Bu teknik olarak da aslında mümkün değildir. Çünkü derse girecek branş öğretmenleri ile öğrencilerin yazı konusunda birbirleri ile anlaşabilecekleri bir ortam da yoktur. Bu o kadar elzem bir konu ki, kendi dilini öğrenmeden, okuma-yazmayı pekiştirmeden bu ülkede 2. Sınıflardan itibaren İngilizce dersi konulmuştur. Bu İtalya’da, Fransa’da, Almanya’da, Japonya’da, Kore’de yoktur.

Allah aşkına biz müstemleke ülkesi miyiz? Bu sadece işgal edilip çıkılan, resmi dili İngilizce olan Hindistan’da vardır. Ne yapmaya çalışıyor bakanlığımız anlayamadık. Evet, İngilizce eğitimi konusunda başarısız olduğumuz doğrudur. Ama bunun yolu, daha Türkçe’yi konuşamayan, öğrenemeyen, okuma-yazmayı pekiştiremeyen yavrucaklara İngilizce dersi konulması değildir. Dünyada gelişmiş ülkeler bunu şöyle başarmışlardır. Üniversite’den sonra İngilizce kurslarına katılarak gece gündüz 3-6 ayda bunu halletmişlerdir. Ama biz, yavrucaklara, daha minnacık körpe beyinlere, yüreklere İngiliz hayranlığı, İngiliz kültürü empoze etmekten başka bir şey yapmıyoruz.

İngilizce’nin öğretim dili seçilmesi, bilim dili olması da tamamen safsatadır. Üniversite öğrencisi İngilizce eğitim yapıyor, bir konuyu dinliyor. Bu konuda bu edat mıydı, sıfat mıydı, zamir miydi diye düşünürken konu geçip gidiyor, bitiyor. Sonuç ne sahasında uzman mühendisler, başarılı doktorlar yetiştiriyoruz, ne de bilim adamları. Bunun nedeni budur. İngilizce eğitimdir.

Biz 1930-1950’li yıllar arasında dünya çapında bugünden daha çok bilim adamları yetiştirdik. Çünkü Türkçe eğitim yapılıyordu. Biz İngilizce eğitime karşı değiliz. Ama İngilizce eğitim tamamen öğrencilerimizin geri kalmasına, konuyu tam olarak öğrenememesine sebep olmaktadır. Milli Eğitim Bakanlığımızdan bu yanlıştan dönülmesini istiyoruz.

Önce kendi dilimizi adam gibi öğretmeliyiz. Okuma-yazmayı pekiştirmeliyiz. Daha sonra İngilizce’dir, diğer yabancı dillerdir, bunların öğretimini esas almalıyız’ şeklinde konuştu.

‘DEVLET POLİTİKASI OLMALI’  

Eğitim, sağlık, savunma ve ekonominin mutlaka milli politika olması gerektiğini belirten Karadağ, sürekli değişen eğitim sisteminin bıktırdığını söyledi.

Karadağ, sözlerini şu şekilde noktaladı:

‘Allah aşkına, hükümetten hükümete, bakandan bakana değişen eğitim politikaları yüzünden bu millet usandı bıktı. Velilerimiz adeta yorgun savaşçı durumdalar. Değişen sınavlar, değişen kararlar… Lütfen, gelin eğitimde, sağlıkta, ekonomi de savunmada bir devlet politikası, milli bir politika oluşturalım. Bunu da uygulayalım. Hangi bakan, hangi hükümet gelirse gelsin, şunun hesabını verebilmelidir; ben oluşturan eğitimdeki devlet politikasına ne kadar ulaşabildim.

Yeni eğitim-öğretim yılının milletimize, çocuklarımıza, velilerimize hayırlı uğurlu olmasını diliyoruz. Gelecek, eğitimle gelecek.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER