Tıp dünyasının üzerinde yoğun araştırmalar yaptığı bu doğal ürünler ‘alternatif tıp’ olarak nitelendirilen bitkilerin dünyasında aktarların da bir numaralı tercihi.
MUSTAFA IŞIK
Sivas’ta kış dönemine girilmesi ile birlikte soğuk algınlığına bağlı hastalıklarda artış yaşanmaya başladı. Uzmanlar, nezle, grip, soğuk algınlığı gibi hastalıklardan beslenmeden, giyinmeye kadar alınacak birçok önlemle korunmanın mümkün olduğunu belirtiyor.
Vatandaşlar, bu tür hastalıklara yakalandıklarında, ilaç ve bitkisel ürünlerle iyileşebilmek için yoğun çaba harcıyor.
Sivas’ta faaliyet gösteren, Öztat Baharat işletmecisi Aktar Emin Şarkışla, çeşitli bitkisel ürünlerlerin yaz kış belirli aralıklarla kullanılmasının bu tür rahatsızlıklara yakalanma riskini en aza indirdiğini, hatta ortadan kaldırabildiğini söyledi. Havaların soğuması ile birlikte nezle, girip, soğuk algınılğı gibi rahatsızlıkların yanı sıra hemoroid, böbrek rahatsızlıkları ve romatizmal hastalıklarda da artış yaşandığını belirten, çeşitli bitki ve bitki karışımları ile bu tür rahatsızlıklardan kurtulma ve korunmanın mümkün olabildiğini ifade etti.
PROPOLİS VE ARI SÜTÜ İLE
HASTALIKLARDAN KORUNUN
Bu tür mevsimsel rahatsızlıklara karşı bitkisel ürünlerle önlem alınabileceğini belirten Şarkışla, Propolis, polen ve arı sütü kullanımının bağşıklık sisteminin güçlendirilmesi halinde, bu hastalıklara yakalanma riskinin en aza indiğini, hatta ortadan kalkabildiğini söyledi.
Kendisinin de bu ürünleri kullandığını ve 10 yıldır bu tür rahatsızlıkları yaşamadığını belirten Şarkışla, şu ifadileri kullandı:
‘Havaların soğuması ile birlikte hastalıklarda artış yaşanmaya başladı. Sivas soğuk bir memleket… Nezle, grip, soğuk algınlığı, özellikle böbrek rahatsızlığı ve romatizmal hastalıklarda bayağı bir artış oluyor.
Özellikle soğuk algınlığı, nezle ve grip durumlarında biz de bu işle uğraştığımız için işyerimizde örneğin yaz boyu propolisi çok kullanıyoruz. Belirli aralıklarda, 6 ay, 20 gün veya bir ay olmak suretiyle, propolis, polen ve arı sütü kullanıyoruz. Bunlar, bağışıklık sistemini güçlendiriyor. Vücudun direncini artırıyor. O yüzden abartısız söylüyorum 10 yıldır herhangi bir nezle, girip, soğuk algınlığı rahatsızlığı ile karşılaşmıyorum. Karşılaşsak da bizim ki günübirlik oluyor, karşılaşsak da sabah nezle oluyoruz akşama geçiyor.
Öncelikle bu rahatsızlıklara yakalanmadan önce destekleyici gıda takviyelerini kullanmalarını tavsiye ediyorum. Bunlar tedavi amaçlı değil, insanları bu tür rahatsızlıklara karşı koruma amaçlıdır. Kış döneminde kullanma gibi bir şart da yok. Bunları daha önceden kullanırlarsa vücudun direncini artırır, bağışıklık sistemini güçlendirir, beyin aktivitelerini artırır, kalbe takviye verir, bunların hücre yenileyici özelliği vardır. Saydığım ürünlerde A’dan E’ye kadar bütün vitaminleri vardır. Bir arı sütünde B1‘den B9’a kadar olan bütün vitaminler vardır. Tabi bu vitaminleri alan insanların doğal olarak bağışıklık sistemi güçleniyor.’
‘PEKMEZ YİYİN’
Vücut direncini artıran gıdalar arasında üzüm ve tut pekmezinin de önemli bir yer tuttuğunu belirten Aktar Emin Şarkışla, pekmezin Sivas’ta yaygın olarak kullanılan ürünlerin başında geldiğini belirterek, faydaları açısından üzüm ve tut pekmezinin mutlaka tüketilmesini önerdi.
Şarkışla; ‘Sivas’ta, üzüm pekmezi, tut pekmezi meşhurdur. Özellikle ev yapımı olan bu tür pekmezleri de kullanmalarını tavsiye ediyoruz. Bu da insan vücüdunun direncini artırmaktadır. Bu ürünler yazın ortasında da olsa insanların gönül rahatlığı ile kullanabileceği, destekleyici doğal ürünlerdir. Bunları tavsiye ediyoruz’ ifadelerini kullandı.
‘BÖBREK VE ROMATİZMAL
HASTALIKLARDAN KORUNUN’
Kış döneminde yaşanan sağlık problemleri arasında böbrek rahatsızlığı ve romatizmal hastalıkların da başta geldiğini belirten Şarkışla, bu tür rahatsızlıklar için de çeşitli bitkisel ürünler bulunduğunu söyledi.
Her zaman olduğu Vatandaşlara, ilk önce mutlaka doktoro görünmelerini tavsiye ettiklerini belirten Şarkışla, ‘Öncelikle doktor’ dedi.
Şarkışla, şu ifadeleri kullandı:
‘Bunun yanı sıra kışın mesela böbrek rahatsızlığı yaşanıyor. Özellikle ayakların üşütülmesinden dolayı, bu bayanlarda daha çok oluyor. İdrar yolları ve böbreklerdeki enfeksiyonları kış döneminde sıkça rastlıyoruz. Bunun için de bizde çeşitli bitkiler var. Mısır püskülü, kiraz çöpü, özellikle papatya bu enfeksiyonlara karşı koruyucu olarak, idrar yolunu temizleyici olarak bolca kullanılan bitkilerdir.
İltihaplı romatizmal hastalıklarda da kış döneminde yoğunluk yaşanıyor. Bu tür rahatsızlıklara karşı da yine mısır püskülü, kiraz çöpü gibi bitkilerden oluşan karışımlar kullanılabilir. Vatandaşlarımız bu bitkileri korunma amaçlı kullanıyorlar. Biz vatandaşlarımıza bunları kullanmadan önce mutlaka doktora gitmelerini tavsiye ediyoruz. Öncelikle doktor diyoruz.’
IHLAMUR VE KUŞBURNU
NASIL KULLANILMALI?
Sivas’ta kış aylarının vazgeçilmez bitkisel içeceklerinin başında ıhlamur ve kuşburnu geliyor. Peki, bu bitkisel içecekleri gerektiği gibi kullanabiliyor muyuz? Eskiden hemen her evde soba bulunduğunu ve bu sobaların üzerinde mutlaka ıhlamur kaynatıldığını belirten Şarkışla, şimdi bütün evlerde doğalgaz ısı sistemi kullanıldığını, bu tür bitkisel içeceklerin de ocakta kaynatılarak hazırlandığını söyledi.
İstenilen faydayı elde etmek için bu tür bitkisel içeceklerin, kaynatılma şekli ve süresi ile içeriğinin çok önemli olduğunu belirten Şarkışla, şu şekilde konuştu:
‘Sivas’ta kış döneminde yaygın olarak kullanılan içeceklerin başında ıhlamur geliyor. Tek başına kullanımı da mümkün olan Ihlamurun birçok bitki ile birlikte kaynatılarak kullanılması daha yaygın. Bu ıhlamurun içerisinde zencefil, meyan kökü, tarcın, hevlican, ebegümeci, papatya, hatmi çiçeği gibi bitkiler bulunuyor.
Öncelikle ıhlamurun içerisine bu bitkileri koymalarını, bir de kuşburnu koymalarını tavsiye ediyorum. Kuşburnunda bol miktarda C vitamini var. C vitamini olduğu için vücudun yine direncini artırıyor. Bunun yanı sıra Sivas’ta kış aylarında özellikle hemoroid ve basur sorunu da çok görülmekte. Vatandaşlarımız kuşburnu içerek hem hemoroid ve basur sorunundan hem de nezle, girip ve soğuk algınlığı derdinden rahatlıkla kurtulduklarını dile getiriyorlar.
Bu bitkileri kaynatma süresi çok önemli. Kuru kuşburnu önce güzelce yıkanmalı ve içerisinde varsa yabancı bitkiler temizlenmeli. Çünkü bunlar dağlardan toplanıyor. Bir demliğin içerisinde ilk etapta 10 dakika haşlanmalıdır. Yarım saat dinlendirildikten sonra bir 10 dakika daha haşlanması durumunda içilecek duruma gelir. İlk haşlamadan sonra su sarımsı bir renk alır. Bu şekli ile bir iki bardak içtikten sonra üzerine tekrar iki bardak su ilave ederek tekrar haşlayabiliriz. Bu suretle 2-3 gün boyunca kuşburnunu su ekleyerek kullanabiliriz. Bunu muhafaza etme şekli de çok önemli. Kaynama işleminden sonra muhafaza etmek için bunu bir cam kavanozun içerisine boşaltmamız ve serin yerde saklamamız gerekiyor. Çinko ya da alüminyum, gibi metal kapların içerisinde saklamak doğru değil. Çünkü metalin içerisinde durduğu için bozulma olur. Bu sadece kuşburnu için değil, ıhlamur veya diğer şeyler için de geçerli. Mesela bir çay demlersiniz belirli bir zaman geçtikten sonra bozulmaya başları. Bu metalden kaynaklanmaktadır. Metal, bozulma süresini daha da hızlandırır. Bu tür ürünleri kaynatıp soğuduktan sonra cam kaba boşaltıp, tekrar metal kaba alarak kaynatıp kullanabilirsiniz.
Ihlamur yaprağı da kaynatılarak içilir. Bunun içerisine tarçın, meyan kökü, hevlican, karanfil ve zencefil gibi birçok bitki kökü attığımız için haşlanması gerekiyor. Bunları da aynı kuşburnu usulü ile kullanabiliriz. İsteğe bağlı bunlara şeker atılabilir, limon sıkılabilir. Ama biz limonu kesinlikle şeker ve limonu tavsiye etmiyoruz. Limonun içindeki asitler, bu bitkilerin içerisindeki değerli mineralleri yok etmektedir. Limona yakın tat veren narçiçeği (hibüsküs) bitkisini kullanmalarını tavsiye ediyoruz.’
Editor : Haberpanelim