Gündem

?Tek Vatanda İki Millet Olmaz?

?Tek Vatanda İki Millet Olmaz?

?Tek Vatanda İki Millet Olmaz?
07-02-2014 17:24


Misak-ı milli bizim şerefimizdir. Hakkımızdır, milyonlarca şehit kanlarıyla bin yıldır o topraklar vatanımızın bir parçası olmuştur. Bizim ayrılmaz parçalarımızdır. Asla vazgeçmeyeceğiz, Unutmayacağız, Unutturmayacağız.

RUHİ DEMİR

28 Ocak kararları ile ilgili olarak görüşlerini dile getiren Kamu-Sen İl Temsilcisi Albayrak ‘Tek vatanda iki millet olmaz, bir devlette iki dil olmaz, bir devlette iki millet olmaz,

 bir devletin bir dili olur ‘ ‘dedi

 Konuyla ilgili olarak düzenlediği  basın toplantısında görüşlerini dile getiren Albayrak şunları söyledi.

‘28 Ocak tarihimizin önemli bir günüdür. 28 Ocak 1920’de son Osmanlı Mebusan Meclisi İstanbul’da toplanmıştır. Toplantının yapıldığı binaya İngiliz Savaş gemilerinin toplarının namlularının çevrildiği bir ortamda milletimiz için çok önemli kararlar alınmıştır.

O günlerde Türk tarihinin en acılı günleridir. Balkan bozgununu yaşayan devletimiz yalnız toprak kaybetmekle kalmamış, beş yüz yıldan fazladır egemen olduğumuz topraklara, Anadolu’dan götürüp yerleştirdiğimiz milletimize dünyanın en acımasız soykırımı uygulanmıştır. 500 yıldır yaşadığı topraklarda evini barkını, tarlasını, servetini, anılarını bırakarak kafileler halinde Anadolu’ya göç eden Türklere yollarda acımasız saldırı, tecavüz, soykırım uygulanmıştır. Bu acı günlerin ardından 250 bin şehit verdiğimiz Çanakkale Savaşını yaşamış Türk Milleti. Üniversitelerinde, lise son sınıflarında öğrenci kalmamış Çanakkale’de şehit olmuşlardır.

SINIRLAR ÇİZİLDİ

Albayrak ‘Bin yıldan fazladır yaşadığımız, uğruna milyonlarca şehit verdiğimiz, şehit kanlarıyla sulayıp vatan yaptığımız ve halen Türk Milleti olarak yaşadığımız. Musul-Kerkük, Batı Trakya devletimizin bölünmez, ayrılmaz topraklarımızdır. Misak-ı Milli ile;Milli sınırların ne olduğu açıkça ifade edilmiştir, vatanımızın sınırları çizilmiştir.

Siyasi, askeri ve ekonomik isteklerle tam bağımsızlık istendiği açıkça vurgulanmıştır.

Sivas ve Erzurum Kongrelerinde alınan kararlar ve Mustafa Kemal’in fikirleri Osmanlı parlamentosunda kabul edilmiştir.Alınan kararlar TBMM tarafından uygulanmıştır.

Milli Mücadelenin siyasi programı belirlenmiştir.Ancak şuandaki ülkemizin dışında kalmış vatanımızın bütünü olan topraklarımız yurdumuza katılması tamamlanamamıştır, ertelenmiş, zamana bırakılmıştır.Daha sonra Mustafa Kemal’in Musul-Kerkük’e müdahil olmak için hazırlık yapması üzerine İngilizler Şeyh Sait isyanını çıkararak bunu engellemiştir.

Musul’a- Kerkük’e sahip çıkmazsak, Gaziantep’e, Erzurum’a, Diyarbakır’a da sahip çıkamayız. kolları kesilmek istenen beden hastalanır, yaşayamaz. emperyalist sömürgecilerin hedefi Türkiye’dir. kollarını kaybeden (Musul-Kerkük) Türkiye hastalanır, yaşaması sıkıntıya girer.Musul-Kerkük, batı Trakya, Halep, Filistin’de kan, acı, zulüm, gözyaşı hiç eksilmemiştir. ‘demokrasi götürüyoruz’ diye işgal edilen ırak’ta 1,5 milyon Müslüman şehit edilmiştir. bugün Filistin, ırak (Musul-Kerkük, kuzey ırak) Türk’ün yönetimine, Türk’ün adaletine, Türk’ün hoşgörüsüne, Türk’ün şefkatine, korunmasına hasrettir.

BAĞRIMIZI AÇTIK

Türk Milletinin her zaman  milletlere karşı bağrını açtığını da sözlerine ekleyen  Albayrak ‘ Her zaman Anadolu’da şefkatli bağrını başı sıkışan, acılı, mazlum milletlere açmıştır.00 yıl önce Endülüs’te haçlı katliamına uğrayan Yahudiler Türk’ün şefkatli, adaletli bağrında yaşamışlardır.Başı sıkışan Abhazalar Anadolu’ya-Türk Milletine sığınmışlardır.Başı sıkışan 1,5 milyonu aşkın peşmerge Anadolu’ya-Türk Milletine sığınmışlardır.Şimdi Suriyeliler Anadolu’ya-Türk Milletine sığınmışlardır.

Çünkü Türk’ün egemen olduğu yerde adalet vardır.Çünkü Türk’ün egemen olduğu yerde ahlak vardır.Çünkü Türk’ün egemen olduğu yerde hoşgörü vardır.Çünkü Türk’ün egemen olduğu yerde barış vardır.

Haçlıların ve Siyonistlerin egemen olduğu her yerde adaletsizlik, zulüm, acı, gözyaşı, kan vardır. Batılıların zenginlik ve refahlarının temelinde İslam ülkelerinin sömürülmesi vardır. Daha dün Irak’ı, Afganistan’ı, Filistin’i, Lübnan’ı, Mali’yi bu yüzden işgal ettiler. Emperyalizm ve sömürü artarak devam etmektedir. Libya’yı geçen yıl ilk bombalayan Fransa Libya petrollerinin beşte birini almıştır. Batılılar (haçlılar) Türk Milletini tarif ederken; ‘Türk meydan okuyan’ derler. Oysa Türk emperyalizme, sömürüye, haksızlığa meydan okuyan, dur diyendir. Bunu çok iyi bilen haçlılar ve Siyonistler ASALA’yı kurdular. Tutmayınca PKK’ya çevirdiler. Türk Milleti ayakları üzerine doğrularsa haçlılar ve Siyonistler sömürülerine devam edemeyeceklerdir.

KÜRK KARDEŞLERE SESLENDİ

Burada Kürt vatandaşlarımıza, Kürt kardeşlerimize sesleniyorum bin yıldan fazladır et ve tırnaktan öte bir ve beraberiz. Kız aldık kız verdik akraba olduk. Aynı Allah’a, Peygambere inanıyor aynı secdeye baş koyuyoruz. Haçlıların ve Siyonistlerin oyununa alet olmayalım. Emperyalizmin taktiği ‘böl, parçala, yuttur’ Türk Milletinden (Osmanlıdan) ayrılan Arapların Filistin’de, Irak’ta, Libya’da… gözyaşları hiç dinmedi, acıları bitmedi. Türk Milletinin yeniden dünyaya nizam vermesine kadar da bitmeyecektir. Bu gün ülkemizde Kürt vatandaşlarımız kaymakam, vali, belediye başkanı, milletvekili, bakan, başbakan, cumhurbaşkanı rahatlıkla olabilmektedirler. Özal cumhurbaşkanı iken; ‘Damarlarımda Kürt kanı dolaşıyor’ dedi hiçbir Türk bunu yadırgamadı. Lütfen oyuna gelmeyin. ‘ayrılıkta azap, birlikte rahmet vardır’ ilahi emrini unutmayın.’

İKİ DEVLET OLMAZ

Türk Milleti her boyu, Türk’ü, Kürd’ü, Çerkez’i kapsayan cihanşumul, evrensel büyük bir kuşatıcı, koruyucu bir kimliktir. Anayasamızda ‘Türkiye Cumhuriyetine vatandaşlık bağı ile bağlı olan herkes Türk’tür. Türkiye Cumhuriyetini kuran halka Türk Milleti denir’ ibareleri bu durumun özetidir. Atatürk ‘Ne mutlu Türk’üm diyene’ ifadesiyle sadece Türk’ü övmemiş, üstün tutmamış, ayrıkçılık yapmamıştır. Ne mutlu Türk’e dememiştir, ‘Türk’üm diyebilene’ sözüyle herkesin varlığını koruyabileceği, birleştirici, cihanşumul kimliğimizin Türklük olduğunu vurgulamıştır. Ülkemizde Türk-Kürt kanun önünde eşittir. Aynı haklardan faydalanabilmektedirler. Ama tek vatanda iki millet olmaz bir devlette iki dil olmaz, bir devlette iki millet olmaz, bir devletin bir dili olur. Eğer olur derseniz o vatanda iki ayrı devlet doğar, parçalanır gider. Emperyalizmin böl, parçala yut taktiğine hizmet eder. Dünyada hiçbir ülkede ikinci bir dil anadilde eğitim yoktur. Amerika’daki başvuruya federal mahkeme, Belçika’da birinin başvurusuna AHİM anadilde eğitim isteğini kesinlikle reddetmiştir. Gerekçe olarak iki dil, ana dilde eğitim bir devletin içerisinde devletler çıkarır, devletin bütünlüğü zaafa düşer kararını vermiştir.’

KIZILELMA VE ÜLKÜ

Her milletin bir kızıl elması, bir ülküsü vardır. Bunu ana sınıfındaki çocuklarından başlayarak kalplere ve beyinlere aşılar. İsrail’e göre bayrağındaki iki mavi şerit Nil ile Dicle’yi temsil eder. İkisi arasındaki yerler er geç bizim olacaktır ederler. Rusların, İngilizlerin, Yunanlıların… her milletin kızıl elması vardır. Türk Milletinin kızıl elması unutturuldu. Türk hedefsiz, ülküsüz hale getirildi. Bir büyüğümüzün ifadesiyle; ‘Dünya milletleri çocuklarını çakal gibi yetiştirirken, Türk Milletinin çocuklarını kuzu gibi yetiştirmesini isteyenler gaflet ve ihanet içindedirler. Çocuklarımızı kuzu gibi yetiştirirsek haçlılar ve Siyonistler koyun gibi güderler, yem olurlar. Çocuklarımızı kurt gibi yetiştirmeliyiz ki hakkını koruyabilsin.’

Bizim kızıl elmamız kısa vadede misak-ı millidir. uzun vadede turan, türk-islam birliğidir. ab kapılarında bizi oyalayanlar, bekletenler bu hedeflerimizi unutturdular. misak-ı milli bizim şerefimizdir. hakkımızdır, milyonlarca şehit kanlarıyla bin yıldır o topraklar vatanımızın bir parçası olmuştur. bizim ayrılmaz parçalarımızdır. asala vazgeçmeyeceğiz, unutmayacağız, unutturmayacağız’ dedi.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER