Gündem

1 Hasta 600 Lira

1 Hasta 600 Lira

1 Hasta 600 Lira
24-02-2014 17:35


Yani hasta simsarlığı ne yazık ki yapılıyor. ‘Şu kurum hastanesindeki doktorlar kötü, buradaki özeller iyi’ mantığı veriliyor. Böylece hastaların aklı çeliniyor.’                           

RUHİ DEMİR

CÜ Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal Berkan, kalp hastalarının hasta simsarları tarafından kandırılarak özel hastanelere yönlendirildiğini, bu kişilerin hasta başı 600 lira para kazandığını ileri sürdü. Berkan, ‘Bir hastaneye hasta göndermenin bedeli 600 lira… Bu çok kolay bir para kazanma yolu. Örneğin dışarıdan birisi hastayı bir yere yollarsa oradan yaklaşık 600 lira hasta başı para kazanıyor. Burada kirli bir savaş var’ dedi.

‘BİZİM TİCARİ KAYGIMIZ YOK’

Özel hastanelerin daha çok risksiz hastaları kabul ettiğini, riskli hastaların ise üniversite hastanelerinde ameliyat olduğunu savunan Berkan, özel hastanelerin hastalara ticari kaygılarla baktığını belirterek, ‘Bizim ticari kaygımız yok. Hastalarımıza doğru olan ne ise onu söylüyoruz’ dedi.

Berkan; ‘Hastalara gerçekten doğru bilgi vermek çok önemli. Burada ticari kaygı olmadığı için gerçek ne ise o söyleniyor. Özel hastanelerde hastalar farklı şekilde yönlendiriliyor. Para kaygısı olduğu için özel hastanelerin verdikleri bilgiler çok sağlıklı değil. Biz hastalara direkt olarak gerçek ne ise onu söylediğimiz için biraz daha tedirginlik yaratabiliyor bazı olaylarda.

Ameliyat gereken hastaya ameliyat dediğiniz zaman başkaları ‘stentle kurtarırsın’ diyorlar. Böylece hasta doğal olarak işin en kolayına kaçıyor.

Özel hastaneler riskli hastaları neden almazlar? Çünkü maliyetleri yüksektir. Bir de hasta öldüğü zaman hastaneye çok kötü reklam olacak. Onun için temiz ve rahat, kolay ameliyat olacak gelir getirecek hastaları seçerek alıyorlar. Diğer hastaları da mümkün olduğu kadar başka yerlere gönderiyor. Hatta göndermeden de şunu yapıyorlar, ‘sen ameliyat olamazsın’ diyorlar ve böylelikle hasta ameliyat olamayacağını zannediyor. Bir bakıyoruz ki, hakikaten riski yüksek ama ameliyat şansı var ve bunu mutlaka değerlendiriyoruz. Tabi doğal olarak da tabi ki özel hastanelere göre bizim riskimiz ve ölüm oranı daha yüksek olacaktır. Niye? Çünkü zaten hep riskli hasta alıyoruz. Normal bir hastada ölüm oranı yüzde 1 ise, bizim hasta grubumuzda yüzde 20-30’a kadar çıkıyor. Niye? Çünkü hastanın sadece kalp hastalığı değil, diğer hastalıklarıyla da uğraşıyoruz biz. Ama burası üniversite hastanesi ve temel farkımız bu.

Özel hastaneler sadece ticari kaygılarla bakıyorlar hastalara. Hastane kar ediyor mu etmiyor mu? Bizim ticari kaygımız yok. Hastaya ticari gözle bakılması çok yanlış. Sonuçta yapılması gereken şeylerin dışında işlemler yapmak durumunda kalıyorlar. Çünkü o bir ticari kuruluş. Tek amaç hastanın sağlığı değil, tek amaç para kazanmak ve kar etmek’ şeklinde konuştu.

DETERJAN REKLAMI GİBİ…

Özel hastanelere geçen doktorların deterjan reklamı gibi billboardlarda yer almasının rahatsız edici olduğunu söyleyen Berkan, insanların yanlış yönlendirildiğini savundu.

Berkan, ‘Hastalarla ilgili ya da hastanenin doktorları ile ilgili bilgi verilmesi güzel bir şey. Ama bunu billboardlarda deterjan reklamı gibi göstermek tabi ki sakıncalı ve rahatsız edici. Nedeni de şu? Billboardlara koydukları doktorların özellikleri standart bir şeyden geçirip mi koyuyorlar? Bu doktoru koyduğuz zaman halk gördüğünde çok iyi diye nitelendirebiliyor. Gerçekten bu doktorun şeyi diğerlerinden daha mı iyi? İnsanlara yanlış yönlendirme yapıyorlar burada. Yani bir tarafta çok iyi doktorlar varmış gibi, diğer taraftan da yok sayıyorlar. Gerçekten iyi ve kaliteli doktorlar üniversitelerin dışına çok fazla çıkmıyorlar. Ama artık para kaygısı olduğu için bu tip sıkıntılar da yaşanıyor’ dedi.

‘HASTALAR 600 LİRAYA

PAZARLANIYOR’

Prof. Dr. Berkan, kalp hastaları ile yaşanan bir diğer önemli sıkıntının ise hasta simsarlığı olduğunu söyledi. Hastaların simsarlar tarafından pazarlandığını ileri süren Berkan, bu kişilerin bu işten hasta başı 600 lira para kazandıklarını iddia etti.

Cumhuriyet Üniversitesi Kalp Hastalıkları Merkezi’nin bir çok başarılı ameliyata imza attığını ancak son yıllarda hasta oranlarında düşüş yaşandığını belirten Berkan, şu ifadeleri kullandı:

‘Bizim bir ara yurt dışından bile hastamız vardı. Hatta Sivas’a gelip kalp krizi geçiren birçok hastamız burada ameliyat oldu. Fransa, Hollanda, Almanya gibi birçok yerden bu şekilde hastamız vardı ama son yıllarda bunun sayısı düştü.

Şöyle bir sıkıntımız var. Diğer branşlarda gelir elde etme oranı çok yüksek olmadığı için hasta kaydırma olayı çok fazla görülmemekte. Ama kalp cerrahisinde ciddi bir rant olduğu için kalp cerrahisi hastaları simsarlar tarafından pazarlanmakta ve bunun karşılığında birileri gelir elde etmektedir. Yani hasta simsarlığı ne yazık ki yapılıyor. Şu kurum hastanesindeki doktorlar kötü, buradaki özeller iyi mantığı veriliyor. Böylece hastaların aklı çeliniyor. Daha olaya çok hâkim olmadıkları için de doğal olarak yanlış yerlere yönlendiriliyorlar. Ve bunun sonucunda da birileri bundan para kazanıyor. Aracılar para kazanıyor.

Bu Türkiye’de birçok yerde var zaten. Ama küçük yerlerde daha da belirgin. Mesela şunu yapmak lazım; hangi doktor ne kadar anjiyo yaptı, o doktorun hastaları nerelerde ameliyat oluyor. Bununla ilgili veriler çıkarılabilirse birçok şey ortaya çıkabilir.

Bir hastaneye hasta göndermenin bedeli 600 lira… Bu çok kolay bir para kazanma yolu. Örneğin dışarıdan birisi hastayı bir yere yollarsa oradan yaklaşık 600 lira hasta başı para kazanıyor. Burada kirli bir savaş var.’

‘MALZEME SORUNUMUZ VAR’

Kurum hastanelerinin özel hastanelere göre özellikle malzeme temini konusunda ciddi sıkıntı yaşadığını söyleyen Prof. Dr. Berkan, özel bir hastanede ameliyat için gerekli olan bir malzeme 1-2 gün içerisinde temin edilirken, kurum hastanelerinde bunun haftalar alabildiğini söyledi.

Berkan, ‘Kurum hastanelerinin bu konuda sıkıntısı var. Yasalara bağlı çalıştığımız için çok rahat konuşup, rahat hareket edemiyoruz. Ama özel hastane billboardlara rahat rahat reklam koyabiliyor. Ama biz kurum hastaneleri kendimizi anlatmakta bile zorluk çekiyoruz bazı olaylarda. Bir de kurum hastanelerinin çok iyi çalışması lazım. En büyük sıkıntımız malzeme sorunumuz. Mesela özel bir hastanede bir malzeme istediğiniz zaman, bir iki gün içinde, bazen de ertesi gün hemen elinize geliyor. Kurum hastanelerinde ki, bizim burası bu konuda biraz daha zorlanıyor. Bir şey istiyorsunuz, haftalar içinde elinize geliyor. O haftalar içinde hastalar kaçıyor bazen. Sistem bizde çok yavaş çalışıyor. Özel hastaneler bu konuda şanslı. Niye? Hemen anında elde edebiliyor. İkincisi hastayı karşılama ve otelcilik hizmetlerini çok iyi yapıyorlar. Burada etrafımızda çalışan arkadaş grubumuz sekreterlerimiz, hemşiremiz belirli bir parayla çalışıyorlar. Hastaların az ya da çok gelmesi onların maaşlarını değiştirmiyor.

Onun için ne kadar az hasta, onlar için o kadar iyi. Özel hastanelerde ise tam tersi bir durum var. Prim usulü ve gösterdiği performans süresince orada çalışma hakkını elde ettiği için çok daha dikkatliler’ ifadelerini kullandı.

‘ÖZELDE DEĞERLİ

HOCALARIMIZ VAR’

Özel hastanelerde iyi doktorlarında bulunduğunun altını çizen CÜ Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı Başkanı Prof. Dr. Öcal Berkan, özel hastanelerin doktorların reklamını yapmasının temelinde ticari kaygıların yattığını söyledi.

Berkan, ‘Özele çıkan gerçekten değerli hocalarımız var. Bir tane örnek vereceğim mesela, İzzet Tandoğan… Hakikaten İzzet Tandoğan’ın buradan ayrılması çok ciddi bir kayıp. Prof. Dr. İzzet Tandoğan gerçekten çok değerli bir doktor. Ama her ‘özele çıkan doktor üniversiteyi zor durumda bıraktı’ kelimesini kullanmak da hakikaten insafsızlık olur.

Özel hastaneler doğal olarak kendi doktorlarını çok iyi göstermek zorunda. Benim aldığım doktor, kötüdür, vasattır diyecek bir özel hastane yok. Herkes, bunu abartmak zorunda zaten. Niye? Bu ticari bir kaygıyla yapılan bir şey.

Üniversitelerin bir kere kendi doktorlarına iyi sahip çıkmaları gerekiyor. Çünkü arada gerçekten ciddi bir maaş farkı var. Özel hastaneler üniversitede alınan maaşların ortalama 4-5 katı fazla para veriyorlar. Tabi bu parayı verirken bir yerden de bu parayı kazanması lazım. İşte kazanmanın yolları bizi rahatsız ediyor’ dedi.

‘BİZ ÇOK İDDİALIYIZ’

CÜ Kalp Damar Cerrahisi Anabilim Dalı olarak iyi bir ekibe sahip olduklarını belirten Prof. Dr. Berkan, ameliyatın iyi yapılması konusunda çok iddialı olduklarını söyledi.

Berkan, sözlerini şu ifadelerle noktaladı:

‘Evet, eksikliklerimiz var bunu kabul ediyorum. Sistemimiz yavaş çalışıyor. Birçok sıkıntımız var ama en büyük temel güvencemiz, ekibimiz çok sağlam. Biz ameliyata 3 öğretim üyesi, aynı anda giriyoruz. Bölme olunca hiçbir ayrıntıyı atlamıyoruz ve ameliyat sırasında herkes daha dinamik, daha genç oluyor. Ameliyatı başından sonuna bir doktor yapmak zorunda kalmıyor.

Çünkü onun getireceği yorgunluklar ve dikkatsizlikler söz konusu. Yapmış olduğumuz iş ince bir olay. Bu ince olayı gerçekleştirmek için de çok iyi bir şekilde konsantre olmamız lazım. Bizim yapacağımız en küçük bir dikkatsizlik hastanın 5-10 yılına mal olur.

Mesela bypass yapılıyor ama bugün Türkiye’nin 233 merkezinde açık kalp ameliyatı yapılıyor, bypasslar da yapılıyor. Ama yapandan yapana ciddi fark var. Hasta dışarı çıkıp bir iki gün geçirdikten sonra ciddi sıkıntılar yaşayabiliyor. Özellikle bypass da 3 tane temel koşul çok önemli. Birincisi hastanın damar yapısının iyi olması, ikincisi ameliyatın iyi yapılması, üçüncüsü hastanın ameliyat sonrası kendine iyi bakması. Bu üç ayaktan bir tanesi eksik olursa hasta ileride mutlaka sorun yaşar. Bizim için önemli olan ameliyat ayağının iyi yapılması ve biz bu konuda çok iddialıyız. Diğer ikisi ise hastanın kendisi ile ilgili birisi yapısal diğeri kendi göstereceği dikkatle ilgili. Önemli olan özellikle bypass ameliyatların çok dikkatli ve düzgün yapılması. Herkes yapar ama niye bir ceketin bir tanesi 20 lirayken diğeri 200 lira? Aradaki fark bu aslında. Ama işin kötüsü 20 liralık ceketi de 200 liraya satarsanız bir yerde, özel hastanelerde, işte bu gerçekten insanları aldatmak olur.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER