Gündem

Keleş Ailesi´nden Mezarı Tepkisi

Keleş Ailesi´nden Mezarı Tepkisi

Keleş Ailesi´nden Mezarı Tepkisi
28-05-2014 18:01


İRFAN ÖZŞEKER

Sivas’ta 1996 yılında öldürülen PKK’lıların Yukarı Tekke Mezarlığı’na defnedilmesi ve bu alanın daha sonra aile mezarı olarak satılmasının yankıları sürüyor. Söz konusu alanın aile mezarlığı olarak satıldığı Keleş ailesi, başlarına gelen üzücü olayın şokunu yaşıyor. Aile mezarlığına 2004 yılında babaları Abdurahman Keleş’i defnettiklerini belirten İrfan-Songül Keleş kardeşler, bu konuda hukuki girişimde bulunacaklarını söyledi. Belediye yetkililerinin bu konuda kendilerine bilgi vermemesine tepki gösteren Keleş kardeşler, babalarının kemiklerinin yerinde olup olmadığından emin olmak için mezarı yeniden açtırdıklarını, bu sırada imam geleceğinin söylendiğini ancak gelmediğini belirterek duruma tepki gösterdi.

Keleş ailesine Cumhuriyet Partisi Sivas İl Başkanı Ulaş Karasu’dan da destek geldi. Ailenin başına gelenlere ve PKK mezarlarının aile mezarı olarak satılmasına tepki gösteren Karasu, belediye yönetimine de tepki gösterdi. Parti binasında aile bireyleri ile birlikte basın toplantısı düzenleyen Karasu; ‘1996 yılında Sivas kırsalında öldürülen PKK’lıların cenazelerinin defnedildiği yeri, 2004 yılında Sivas Belediyesi Keleş ailesine satıyor. Mezarın üstünü aileye haber vermeden, satıyor. Bu çok acı ve trajikomik bir olaydır. Burada belediye yetkililerinin bu bölgede onların mezarının olduğunu bildikleri aşikardır. Bundan yaklaşık 15 gün önce çıkarılan cesetler tünel açılarak çıkarılmıştır. Demek ki o bölgede PKK’lıların mezarlarının olduğu belediyenin bilgisi dahilindedir. Biz, şunu gerçekten Sivas halkı olarak sormak istiyoruz; belediye bile bile bu alanı aile mezarlığı olarak satmıştır. Belediyede bu kusuru işleyen kimlerdir. Sivas Belediyesi bu şekilde mi yönetilmektedir. 2004 yılı Mayıs ayındadır belirttiğimiz olay ve Sami yeni belediye başkanı seçilmişti. Yaklaşık 2 aylık belediye başkanlığı döneminde olmuştur bu olay. Sivas bu şekilde mi yönetilmektedir bunu merak ediyoruz. Ayrıca başka mezarlar var. Şuanda 16 civarında PKK’lının mezarının daha Sivas’ta olduğu belirtiliyor. Bu mezarlıklarda aynı şekilde birilerine satılmış mıdır? Bunu kamuoyu da orada yakınları yatan insanlarımız da merak etmektedir.’ İfadelerini kullandı.

‘YAŞADIĞIMIZ ACININ

TARİFİ, TELAFİSİ YOK’

Mezarlıkta meftun bulunan Abdurahman Keleş’in kızı Songül Keleş, geçen hafta babalarının vefatının 10. Yıl dönümü olduğunu belirterek, yaşanan bu olayın kendilerine büyük üzüntü yaşattığını söyledi. PKK mezarlığının kendileri satılmasının şokunu yaşadıklarını belirten Keleş, bu mezarların açılması konusunda kendilerine bilgi verilmemesine ise tepki gösterdi.

Keleş; ‘Babam 2004 yılında vefat etti. Bu bahsi geçen mezarlar da 1996 yılında oluşturulmuş mezarlar. Burası bize aile mezarlığı olarak verildi. Biz bu olayı Pazartesi günü öğrendik. Şok içerisinde kaldık ki, geçen hafta babamızın vefatının 10. Yıldönümüydü. Bir acı bir defa yaşanırdı. Biz bu acıyı 10 yıl yaşadık ama azalmıştı. Şu son 3 gün içerisinde yaşadığımız acının da tarifi yok, hiçbir şekilde telafisi yok. Bu anlatılacak bir duygu değil ki, babamızın mezarı açıldığında o kemikleri görmek de hiç iç açıcı bir şey değildi. Diğer cenaze sahiplerinin sayfasında yayınlanan görüntülerde babamızın mezarının altının kazıldığının görünmesi hiç uygun bir şey değildi. Onların sayfasında bile ‘Keleş ailesinin bu durumdan haberi var mı’ denilirken, benim belediye başkanımın, Sivas’ı yöneten kişinin benim cenazeme sahip çıkmaması en çok canımızı acıtan şey. Biz en azından, ‘özür dileriz. Böyle bir olay olmuş, telafisi yok ama bizim sizin ölünüze saygımız var. İlkönce sizin cenazenizi buradan izninizle alalım, diğer kişilerin cenazelerini öyle çıkaralım’ denilmesini beklerdik. Hala bize bir özür yok. Dün mezara gittiğimiz zaman 4 tane işçi çalışıyor, ne mezarlıklar müdürü, ne belediye başkan yardımcısı hiç kimse yok ve bize hoca geleceği söylenmesine rağmen o da yok.’ İfadelerini kullandı.

‘HUKUKİ SÜREÇ BAŞLATACAĞIZ’

Yaşanan gelişmeler üzerine belediyeye giderek başkan yardımcıları ile görüştüklerini ve ancak bu görüşmeler yapılırken kendilerinden özür dilendiğini belirten Keleş, bunun artık bir anlamının olmadığını belirterek, olayla ilgili hukuki girişimlerde bulunacaklarını söyledi.

Keleş; ‘Biz bu olay üzerine Cumhuriyet Başsavcılığı’na gittik. Başsavcılıktan bize söylenen söz, ‘mezarın üzerinde bir kazındı var mı, üzerine çirkin yazılar yazılmış mı, hırsızlık söz konusu mu’ diye soruldu. Biz bunu ispat edemeyiz. ‘Böyle bir müracaatla gelseniz bize takipsizlik kararı verilir’ denildi. Oradan belediye başkan yardımcılarının yanına çıktık. Belediye başkan yardımcıları , ‘olmuş, özür dileriz. Özür dileriz. Olmaması gerekirdi’ diye biz gidince bizden özür dilediler. Ne isterseniz yapmaya hazırız deniliyor ama bu benim isteğimle değil, onların beni daha önce düşünmesi gerekiyordu.

Biz bu konuda hukuki süreç başlatacağız. Bizim burada bilgi edinme, bilgilendirilme hakkımız vardı. Diğer cenazelerin, altta yatanların olduğu kadar benim babamın da hakkı vardı. B en bir evlat olarak babama karşı borçluyum. Bunu sormak zorundayım. Bu bugün bizim başımıza geldi. 16 mezar açıldı ama orada olan diğer mezarlar hangisi. Kimler o mezarların üzerinde yatıyor?’ dedi.

‘HOCA BİLE GELMEDİ’

PKK cenazelerinin mezardan alınmasının ardından babalarının kabrinin durup durmadığı konusunda endişe yaşadıklarını belirten İrfan Keleş ise, mezarın açılmasını talep ettiklerini söyledi. Mezarın uç kısmının açıldığını ve babasının kafa tasını gördüğünü emin olduğunu belirten Keleş, bu işlem sırasında hoca geleceğinin söylendiğini ancak gelmediğini belirterek tepki gösterdi.

Keleş, şu ifadeleri kullandı:

‘Biz bu konuyu basından öğrendik. Olayı ilk duyduğumuz zaman şoka girdik. Yukarı Tekke Mezarlığı’na gittiğimiz zaman orada yapılanları gördük. Mezarlıklar Müdürlüğü’ne gidip burada yapılanlardan haberiniz var mı, bize niye haber vermediniz? Diye sorduk, bunun gizli tutulduğunu, ailelere haber verilmemesinin istenildiğini bize beyan ettiler.

Bunun üzerine savcılığa gittiklerini ancak bir sonuç alamadıklarını belirten Keleş, daha sonra Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Muaz Uzun ile görüştüklerini, Uzun’un duygularını ifade etmekte zorlanarak kendilerinden özür dilediğini söyledi.

Biz bir acıyı iki defa yaşadık. Özür dilendi ama bu özürle geçiştirilecek bir konu değil. Çünkü o terör örgütü mensuplarının ailelerine ölüleri için ne kadar değer verildiyse bizim de orada bulunmamız gerektiğini düşünüyoruz.

Babamın kemiklerinin yerinde durup durmadığını götürülüp görülmediğini bilmek istiyorduk. Ertesi gün eşilmesini talep ettik. Bir tarafından bir köşesinden sadece. ‘Babanızın mezarı eşilmedi, herhangi bir kazı işlemi yapılmadı’ denildi ama biz eşildiğinde babamın mezarının tahtalarla desteklenerek alttan diğer cesetlere ait tabutların çıkarıldığını gördük. Hani eşilmemişti dediğimiz zaman sustular, bir şey diyemediler. Babamın mezarına konulan tahtalardan birini kaldırıp baktığımda babamın kafatasını gördüm ve içim bir tuhaf oldu. Tamam, babam dedim, örttürdük üzerini ve kapattırdık.

Bize ayrıca imamın geleceğini söylediler fakat gelmedi. Çünkü İslami usullere göre kabir açıldığı zaman tekrar cenaze namazı kılınması gerektiğini örgendik. Olmasını istedik olmadı. Bunu bile bize layık görmediler. Biz hukuki yollardan hakkımızı arayacağız.’

Keleş, orada başka PKK’lıların cesetlerinin de bulunduğunu belirterek, bu sıkıntıyı başka ailelerin yaşamaması için yetkilileri, gereken çalışmayı yapmaya davet etti.

Keleş, CHP il başkanına kendilerine verdiği destekten dolayı teşekkür ederek, bu toplantıyı Karasu’nun desteği üzerine yaptıklarını, farklı partilerden böyle bir teklif gelmiş olsa aynı şekilde o toplantıya da katılacaklarını belirterek, olayın siyasi herhangi bir yönünün bulunmadığını belirtti.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER