Gündem

İİBF Mezunlarının Haklı İsyanı

İİBF Mezunlarının Haklı İsyanı

İİBF Mezunlarının Haklı İsyanı
11-10-2014 16:54


Gazetemize açıklamalarda bulunan C.Ü. İİBF mezunu Serap Ardahanlı, ‘Günümüzde 400 bini aşan mezun sayısı ve 1 milyon 400 bin civarı örgün-uzaktan eğitim alan öğrencisiyle İİBF’lilerin mağduriyetlerinin kanayan yara haline geldiğini söyledi.

HAYRULLAH AĞKAŞ

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi mezunları son yıllarda yaşadıkları kadro sıkıntılarını dile getirdiler. Mezunlar adına yaşadıkları mağduriyet hakkında gazetemize açıklamalarda bulunan İİBF mezunu Serap Ardahanlı, İktisadi İdari Bilimler Fakültesi’nin, kamu kurumlarının memur ihtiyacını karşılamak ve devlet-vatandaş ilişkisini en iyi şekilde yürütecek kişileri yetiştirmek için kurulduğunu hatırlattı.

Abdullah Gül’ün İktisat Fakültesi, Recep Tayyip Erdoğan, Kemal Kılıçdaroğlu ve Devlet Bahçeli’nin de İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi (şimdiki adıyla İİBF) mezunu olduğunun altını çizen Ardahanlı, ‘Günümüzde 400 bini aşan mezun sayısı ve 1 milyon 400 bin civarı örgün-uzaktan eğitim alan öğrencisiyle İİBF’lilerin mağduriyetleri kanayan yara haline geldiğini vurguladı.

400 BİN MEZUN VAR

İktisadi ve İdare Bilimler Fakültesi mezunlarında yığılma olduğunu kaydeden Ardahanlı, ‘Her yıl on binlerce mezun vermesine rağmen İİBF mezunlarının varlığı yıllarca görmezden gelinmiş ve zamanla mezun sayısında yığılma meydana gelip 400 bin gibi akıllara ziyan bir rakama ulaşmıştır’ dedi.

Ardahanlı geçmişten günümüze bu sürece nasıl gelindiğini ise şöyle anlattı:

‘İİBF’nin eğitimini aldığı alanlar görmezden gelinerek kamuda istihdamında gizli bir sınırlama getirilmiştir. Yıllarca kendilerine kadro verilmediği gerekçesini ileri süren lisans mezunları İİBF’nin kadrolarının tüm lisans mezunlarına açılması için çaba gösterip İİBF’nin eğitimini aldığı kadrolara da yerleşebilmek için mücadele vermişler ve gerekçe olarak da ‘Bizler KPSS’de yüksek puanlar alıyoruz, onun için öncelikle atanmayı hak eden bizleriz’ diye bir sav ortaya atmışlardır. Peki, gerçekte durum böyle midir? Gerçekten onlar yüksek alırken İİBF mezunları düşük puan mı almaktadır?

KPSS memur alımlarında tüm lisans mezunlarının alımının yapıldığı p3 puan türünde kendilerinin yüksek puanlar aldığını ileri süren İİBF’nin kadrolarına atanmayı kendilerine hak gören bir matematik mezunu p3 puan türünde 30 matematik sorusu cepte sınava girerken eksik kaldığı kısmı tamamlar, bir tarih mezunu 30 tarih sorusu cepte sınava girer ve o da yine eksik kaldığı kısmı tamamlayarak sınava girer peki İİBF mezunu için aynı şeyi söyleyebilir miyiz?

Tabi ki hayır. P3 puan türünde İİBF mezunlarının uzmanlık alanları ile ilgili sorular gelmediği için İİBF sınava 1-0 geriden başlar ve diğer bölümlerin uzman olduğu alanların hepsinden onlar kadar bilgi sahibi olmak için yarışır. Her bölüm kendi mezunları arasından atanırken İİBF mezunlarının alanlarına puanlarının yüksek olduğunu ileri süren kesim biz de o kadrolara atanmak istiyoruz der. Sağlıkçılar kendi nitelik kodlarıyla kendi alanlarına atanırken kimse onların düşük puanlarla atandığını sorgulamaz, veteriner hekimler kendi alanlarında düşük puanlarla atanırken kimse onların düşük puanla atandığını sorgulamaz…

İİBF KADROLARI İŞGAL EDİLİYOR

İktisadi ve İdare Bilimler Fakültesi’nin kadrolarının adeta işgal edildiğini savunan C.Ü. İİBF Mezunu Serap Ardahanlı şöyle devam etti:

‘İİBF’den atananların puanı 83’e düşse, İİBF mezunları düşük puanlarla atanıyor söylemine başvurulur hemen ve İİBF’nin eğitimini aldığı kadrolar bu kesimler tarafından işgal edilir ve İİBF’nin atanamamasına neden olunur.

Yıllarca atanamadıklarını söyleyen kesimler tarafından işgal edilen İİBF kadroları nedeniyle İİBF’nin kadrolarına yerleşip 400 bin İİBF mezununun oluşmasına neden olan kesimler gerçekte mağdur mudur?

Atanamadığını söyleyen FEF mezunlarının günümüzde İİBF mezunlarından daha fazla alternatifi vardır. Bunların başlıcaları da çok yüksek sayılarda alımlarının olacağı haberlerinin her yerde yapıldığı ‘İş Sağlığı Güvenliği Uzmanlığı’ ve ‘Aile Danışmanlığı’ ve tekrar formasyon hakkının verilmesi sonucu kazandıklar öğretmen olabilme şanslarıdır. İş sağlığı ve güvenliği uzmanlığında İİBF müfredatına yakın dersler varken bir İİBF’li bu pozisyona başvuramamaktadır. Aynı şekilde İİBF mezunları aile danışmanlığına da başvuramamaktadır; Oysaki günümüzde ailelerin dağılmasında en büyük faktör ekonomik sebeplerken ailelere ekonomik danışmanlık yapabilecek İİBF mezunları bu pozisyona başvuramamaktadır.

Aile Danışmanlığına ve İş Sağlığı ve Güvenliği Uzmanlığına başvurabilen bölümler:

Mühendislik ve mimarlık fakültesi mezunları, FEF fizik, kimya mezunları İş sağlığı ve güvenliği uzmanlığına başvurabilirler. Doktorlar, psikolojik danışmanlar, psikologlar, çocuk gelişimi uzmanları, sosyal hizmet uzmanları, sosyologlar, hemşireler, PDR, psikoloji, sosyoloji, aile ve tüketici bilimleri, okul öncesi öğretmenleri aile danışmanlığına başvurabilmektedir.

Bir sertifika daha vardır ki onu anlamak için mantığın ötesinde hareket etmek gerekir; İMD (İş ve Meslek Danışmanlığı) Bu sertifika da tüm lisans mezunlarına açılmış olup İİBF mezunlarının aldığı tüm eğitimler hiçe sayılmış ve bu pozisyon bir sertifika ile tüm lisans mezunlarına açılmıştır.’

4 YILLIK EMEK ÇÖPE GİDİYOR

Sonuç olarak İİBF mezunlarının 4 yıllık emeğinin çöpe gittiğini ama bu sertifikayı alanların 42 puanla atandığını ifade eden Ardahanlı şöyle devam etti:

‘İİBF mezunlarının istihdam alanlarının herhangi bir lisans kodu altında tüm lisans mezunlarına açılması hem kurumları sıkıntıya sokmakta hem de İİBF’nin atanamamasına neden olmaktadır. Bu kodla gerçekleşen alımlarda yerleşenler daha sonra muvaffakat alıp kurumu terk etmenin hesabını yapmaktalar. TBMM e-dilekçe sisteminde kurumlar arası geçişle memurluktan öğretmenliğe geçmek isteyenlerin birçok dilekçesi mevcuttur. İşkur’un 713 kişilik verdiği ilana başvuranlar daha yerleşmeden muvaffakat almanın, dava açmanın hesabını yapmışlar, sonrasında da kendi alanlarında atamaları olunca kurumu terk etmişlerdir.

B grubu memur alımlarında yüksek puan aldıklarını gerekçe gösterip bu alanlarda atama isteyen kesimlerin hâlihazırda başvurabileceği pozisyonlar gün gibi ortadayken İİBF’nin B grubu alımlardaki kadrolarına da kendilerinin yerleşmesi gerektiğini ileri sürmektedirler. İİBF’nin B grubu alımlardaki kadro sıkıntısı A grubu alımlarda da kendini göstermektedir; İİBF’nin bin bir merhaleden geçerek ulaşmaya çalıştığı ‘Vergi Müfettişliği’ gibi bir pozisyon da atanamadığını ileri süren kesime o pozisyonla ilgili hiçbir eğitim almadan verilecektir. Vergi müfettişliğinin diğer lisans mezunlarına açılmış olması ekonomistler tarafından da yadırganmaktadır.

İİBF mezunlarının atanamamasının bir diğer sebebi de yüksek puan alanların puanını defalarca kullanmasıdır. Açıktan alımlarda yerleşen yüksek puanlılar daha sonra merkezi atamada da tercih yaparak hem başkalarının atanmasına engel olmakta hem de kurumları mağdur etmektedir. Bunun engellenmesi için KPSS puanlarının defalarca kullanılmamasının sağlanması gerekmektedir.’

İİBF mezunlarının Bankacılık sektöründe yaşadıkları sıkıntıları da dile getiren Ardahanlı sözlerini şöyle sonlandırdı:

‘İİBF mezunları İktisadi eğitim almasına bankacılık sektöründe de mezunları çok maaş istiyor’ deyip alımları lise mezunlarından yapması yatmaktadır.

Özel sektörde de durum çok iç açıcı değil özel sektörde de çoğu zaman asgari ücretle hatta bazen asgari ücretin bile altında uzun çalışma saatleri ile ağır çalışma koşulları altında çalışan İİBF mezunlarının nitelikleri hiçe sayılmaktadır.

Torpilli alımlar, defalarca kullanılan KPSS puanları, hem A grubu hem de B grubu kadrolarda İİBF’nin istihdam alanlarının başka bölüm mezunlarına açılması, bankacılık sektörünün İİBF’ye kapılarını kapatmış olması ve daha birçok neden İİBF mezunu işsiz sayısında artışa neden olmuştur. Bu sorunlar çözülmediği sürece ilerleyen zamanlarda İİBF’nin durumu kaosa dönüşecektir.’


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER