Gündem

Solaryumun Püf Noktaları

Solaryumun Püf Noktaları

Solaryumun Püf Noktaları
29-12-2014 17:31


Solaryumun yararlarının olduğu kadar zararlarında olabileceğine ve cilt teşhisinin kesinlikle yaptırılması gerektiğini ifade eden Kocabay, ayrıca yılbaşından itibaren yürürlüğe girecek yasayla Solaryuma 18 yaşından küçükler giremeyecek dedi

SERCAN ÇETİNEL

Kış aylarında insanların Solaryuma daha çok rağbet gösterdiklerini, bunun sebebi olarak da yaz aylarına hazır şekilde girmek istediklerinden kaynaklandığını ifade eden Ayak Sağlığı ve Güzellik Uzmanı Başak Burcu Kocabay, Solaryuma gireceklere bu hafta ince tüyolar verdi.

Ayrıca Solaryum kullanma yaşının zamanla 14-15 yaşlarına kadar düştüğünü ifade eden Kocabay, 9 Aralıkta yeni bir düzenleme yapıldığını ve 18 yaşından küçüklerin daha Solaryumu kullanamayacak dedi. 2015 yılında yasalaşacağı düşünülen bu uygulamanın çok yerinde bir karar olduğunu da ayrıca ekledi.

Kocabay, ‘Solaryumun özellikle kış aylarında tercih edilmesi ve tabi bununla beraber yaz aylarında sağlıklı bronzluk ya da uzun süreli bronzluk için tercih edilmesi gerekiyor. Kişilerde bunun bilincinde olarak özellikle kış mevsimlerinde daha fazla ilgi göstererek yaza hazır olmak istiyor. Daha sonra estetik kaygılarla yani daha dinç daha estetik görüntü olsun diye tercih ediliyor. Tabi uzmanlar bronz bir tene sahip olmak isteyenler için Solaryumun yararları olduğu kadar zararları olduğu kadar bilgiler vermesi konusunda da zaten uyarıyor.

Solaryum kullanırken dikkat edilmesi gereken kurallar var. Evvela cilt testi yapılması gerekiyor. Cildin uygun olup olmadığı kontrol edilmesi gerekiyor. Doğal bir bronzluk için 6-7 seans gerekiyor. Yine bu cilt tonuna göre değişiyor. Çabuk bronzlaşmak için uzun süreli saatlerce durmak kesinlikle sağlıklı değil. Haftada 3 defadan fazla kesinlikle girilmemesi gerekiyor. İstenilen ten rengine ulaştıktan sonra da ara verip o rengi korumak adına ayda 1 ya da 15 günde bir belirli aralıklarla girmek yeterli olacaktır.’

Solaryumun zararlarının da elbette olduğunu ifade eden Kocabay, ‘Zararları ile ilgili şunları söyleyebilirim. Yanıklara ve deride kanser oluşumuna sebep olabilmektedir. Ama bunlar kesinlikle meydana gelir diye bir şey yok. Çünkü güneş ışının benzeri bir ışık veriyor. Ancak filtrelemesi olduğu içinde Solaryum cihazının koruma olanağı daha yüksek tabi ki. Güneşte bulunan UVA, UVB ve şuan ozon tabakasındaki açıklıktan dolayı UVC ışınlarını direk olarak alıyoruz. Bunlar içinde kanser riskini taşıyan ışın Solaryumda filtreli bir şekilde veriliyor. Tabi düzenli ve belirli dakikalarda girilmesi bir sıkıntı yaratmamaktadır.’

Solaryum kullanma yaşlarında yeni bir değişiklik olacağını kaydeden Kocabay, ‘Önemli bir gelişme var şuan gündemde. Solaryuma girme yaşı neredeyse çok düşük yaşlarda başlayarak 14-15 yaşlarına kadar düştü. Fakat 9 Aralık’ta yapılan bir düzenleme kararı var. Ocak 2015’te de yasaya girileceği ile ilgili düşünce var. 18 yaş altına artık Solaryum uygulanmayacak. Bunların denetlemesini Sağlık Bakanlığı yapacak.

Cihazların güvenliği ile ilgili insanların endişesi var tabi ki haklı olarak. Ama onların belirtecek olursak, Solaryumun kuralına uygun girilirse hayır zararlı değildir. Zararlı olmadığının en önemli kanıtı da tüm Solaryum üreticisi firmalar sağlık açısından TÜV, CE ve DIN gibi normlara uygun olmak zorunda. Aksi takdirde ürünleri ülkelere satamıyorlar. Bizim ülkemizde de bunu denetleyen kurum elbette var. Olmasaydı zaten ithal edilemezdi zararlı cihazlar.

Solaryumun güneşten tabi ki farklı var. En önemli farkı Solaryum cihazları filtreli olduğu için, güneş gibi ozan tabakası delinmesi kanserojen etkisi ışınları cilde temas etmiyor. Ama bu uzun süreli kullananlar için geçerli değil. Solaryum cildi kurutur mu dersek, evet kurutur. Ama gereğinden fazla girilirse kurutma yapar.

Bunların dışında Solaryuma girerken dikkat edilmesi gereken noktalar var. Ciltte güneş kremi gibi bronzlaştırıcı malzemelerin sürülmemesi gerekiyor. Makyaj olmaması gerekiyor. Mutlaka gözlük takılması gerekiyor.

Cihazın güvenliği açısında tüplerin yeni olması, filtreli ve havalandırma sistemli olması, dezenfekte edilmesi gerekiyor. Bir başkasının yattığı yere yatılmaması daha sağlıklı. Eğer kişi ilk kez Solaryuma giriyorsa, cilt yapısına göre 5-10 dakika ile başlaması gerekiyor. Bronzlaşmış ve alışmış bir tene sahip olan kişilerde belki 15-20 dakikaya çıkabilir. Beyaz tenli bir kişinin süresi ile esmer tenli kişinin süresi aynı olamaz. Dolayısıyla ten rengine göre kalınacak sürelere kararlar veriliyor. Bunun içinde o merkezde uzman kişinin bulunması gerekiyor kesinlikle.’

Solaryumun faydalarının da görülemezlikten gelinmemesine dikkat çeken Kocabay, ‘Solaryumun en iyi yanlarından birisi de doğru girildiğinde yağ salgılanmasını dengeliyor. Sivilcelerin kurumasına yardımcı oluyor. Sır, omuz ve boyun ağrılarını azaltıyor. Soğuk algınlığına yakalanma oranını azaltıyor. Vücut virüslü hastalıklara karşı direncini artırıyor. Kalsiyum eksiliğinden kaynaklanan kramplara da etkili oluyor. Vücut da D vitamini sentezini oluşturarak kemik erimesinin önlenmesinde yardımcı oluyor. Bunlar tedavimi hayır kesinlikle tedavi denilemez. Ama tedavide ek yardımcı olduğu söylenebilir.

Solaryum ve Güneş eşit derecede bronzlaşmayı sağlar. Kalıcılık süreleri aynıdır. Beyaz tenliler özellikle kısa sürede tatile gittiklerinde yaşadıkları sıkıntı bronzlaşamadan kızarıp geri dönüyorlar. Bunun öncesinde birkaç seans Solaryum olursa cilt tonu biraz koyulaşacağı için güneşte kızarıklık ve yanma riski olmayacak. Böylece kişiler tatilini rahatça geçirebilecek’ dedi.

Solaryumun tarihi ile ilgilide önemli bir noktaya değinen Kocabay, ‘Solaryumun tarihçesi olarak şunu söyleyebilirim. 2. Dünya savaşında Almanya da coğrafi konumdan dolayı güneşin fazla olmaması ile askerler savaştan sonra moralleri çok bozuk ve depresyonda olanlar için Solaryum kullanılmış. Onlara belli aralıklarda Endorfini yükseltmek ve vücut dirençlerini artırmak için dönen askerlere bu uygulama yapılmış ve olumlu sonuçlar alınmış’ ifadelerini kullandı.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER