Sivas’ın en gözde mesire alanı olan Paşa Fabrikası’nın üst kısmındaki alanda yaşanan köpek saldırısı endişe uyandırdı.
ERSAN ARSLAN
Sivas’ta, kent merkezine 8 kilometre uzaklıktaki Tavra Boğazı’nda başıboş köpekler bölgede otlayan hayvanlara saldırdı. Köpekler, bir danayı parçalarken iki danayı ise yaraladı. Saldırıyı haber alan vatandaşlar sopa ve taşlarla köpekleri uzaklaştırmayı başardı. Bölgede çok sayıda başıboş köpek bulunduğunu ve bu köpeklerin sürekli olarak hayvanlara saldırdığını belirten vatandaşlar, bir süre önce çok sayıda küçükbaş hayvanın da köpeklerin saldırısına uğrayarak telef olduğunu söyledi. Sivas’ın en gözde mesire alanı olan ve binlerce vatandaşın piknik için akın ettiği Paşa Fabrikası’na yüzlerce metre mesafede meydana gelen olay büyük endişe uyandırdı.
‘CAN GÜVENLİĞİMİZ YOK’
Hayvanlarını köpeklerin saldırısından güçlükle kurtaran Mehmet Polat (67), bölgede çok sayıda yabani köpek bulunduğunu bu nedenle dışarıya çıkmaya korktuklarını söyledi.
Köpeklerin saldırısı sırasında çok korktuklarını belirten Polat, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı:
‘Hayvanlarım, evimin yakınındaki arazide otluyordu. 7-8 tane köpek hayvanlarımıza saldırmış. Komşularım, hayvanlara köpeklerin saldırdığını söyledi. Bunun üzerine diğer komşularımın da yardımıyla taş ve sopa kullanarak köpekleri uzaklaştırmayı başardık. Saldırıda hayvanlardan birini parçalanmış halde bulduk. Diğer iki hayvanı ise yaralı olarak kurtarmayı başardık. Buradaki bir başka komşumuzun da çok sayıda koyununu parçaladılar.’
Bölgede ikamet eden Selvi Keskin isimli vatandaş ise ‘Dışarıya çıkamıyoruz. Çocuklarımızı dışarıya bırakmaya korkuyoruz. Burada 10 hane 50’nin üzerinde nüfusla ciddi bir mağduriyet yaşıyoruz’ dedi.
‘BAŞIBOŞ KÖPEKLERİN
TOPLANMASI LAZIM’
Hayvanlara müdahale etmek için çağırılan Veteriner Hekim Cemil Okul ise yaralanan hayvanların çabuk iyileşmesi için antibiyotik ve sprey tedavisi başlattıklarını söyledi.
Vatandaşın, zararının büyük olduğunu belirten Okul, daha ciddi sıkıntılar yaşanmaması için bölgede tehlike oluşturan başıboş köpeklerin toplanması gerektiğini söyledi. Okul; ‘Sivas’ın birçok yerinde bu tür olaylar oluyor. Burada vatandaşın ciddi bir zararı var. Şuanda telef olan hayvanın değeri 2,5-3 bin TL civarında. İki tane yaralı hayvan var. Bunların tedavi masrafı 300 lira civarında. Hayvanlardan birisinin durumu şuanda kritik durumda… Bu hayvan da telef olursa vatandaşın zararı 5-6 bin TL’yi bulacak. Bu zararın bir şekilde karşılanması lazım… Çünkü bu hayvanları yetiştirmek kolay değil. 9 ay hayvanın arkasında bekliyoruz ki doğum yapsın diye. 9 ayın sonunda da 2-3 ay besledikten sonra hayvanı kaybetmek gerçekten çok acı verici bir durum. Neyse ki hayvanlarda bir kuduz durumu yok. İnşallah öyle bir vaka yaşamayız. Burada insanlar da tehlikeli duruma düşecektir. Böyle bir durumda bu bölgenin karantina altına alınması gerekir. Buradaki başıboş hayvanların toplanması gerekiyor.’ İfadelerini kullandı.
‘YOL, SU, TELEFON YOK!’
Bölgede ikamet eden vatandaşlardan Serdar Polat (37) ise şehir merkezine 8 kilometre uzaklıkta, Akdeğirmen Mahallesi sınırları içerisinde kalan yerleşim yerinde büyük sıkıntılarla mücadele ettiklerini söyledi. Yaşadıkları bölgeye uzanan toprak yolun yapımı konusunda da herhangi bir çalışma yapılmadığını belirten Polat, şu ifadeleri kullandı:
‘7 senedir devam eden yol çalışmasında iş makinelerinin telefon hatlarını koparması nedeniyle büyük mağduriyet yaşıyoruz. Yol bittikten sonra telefonlarımızı tekrar bağlayacaklarını söylediler. Bu 7 yıldır devam eden bir mağduriyet. Aynı zamanda biz hiçbir baz istasyonundan da faydalanamıyoruz. Yani cep telefonlarımız da çekmiyor, iletişimimiz kopuk durumda. Yolumuzla ilgili de hiçbir çalışma yapılmadı. Bundan önceki dönemde belediye başkanımız söz verdi ama yapılmadı. Şuan ki Belediye Başkanımız Sami Aydın, yolumuzun yapılacağını söyledi ve söz verdi. Karar meclisten de geçti ama herhangi bir çalışma yapılmadı. Biz bu sözün biran önce yerine getirilmesini arzuluyoruz. Unutulmuş durumdayız. Haritada var mıyız, yok muyuz oda belli değil. Sadece Akdeğirmen Mahallesi olarak biliniyor. Aynı zamanda su sıkıntımız da var. Daha doğrusu, suyumuz yok. Maddi durumu iyi olan insanlar sondaj vurdu. Ama bu suyun ne kadar içilebilir olduğu bilinmiyor. Çünkü herhangi bir testten geçirilmiş değil. Dağdan kendi imkânlarımızla su getirmeye çalışıyoruz. Bu konuda da belediyemizin bir desteği yok. Buradaki tepelere sırtımızla torba ile çakıl kum taşıyarak, su getirmeye çalışıyoruz. Biz bu konuda başkanımızdan destek istiyoruz.’
‘ALEVİ’YİZ DİYE Mİ?
BİZİMLE İLGİLENİLMİYOR’
Bölgede yaşayanların Alevi aileleri olduğunu belirten Sabriye Karakurt ise ‘Alevi olduğumuz için mi bizimle ilgilenilmiyor’ diyerek içinde bulundukları duruma tepki gösterdi. Ankara’da yaşadığını ancak hasta olan oğlunun temiz hava alması için Sivas’a geldiğini belirten Karakurt, buradaki olumsuzlukların kendisini çok mağdur ettiğini söyledi. Köpeklerin saldırısı nedeniyle oğlu Cemal’i (40) dışarıya çıkarmaya korktuğunu belirten Karakurt, ‘Bu köye geleli 55 sene olmuş. Biz sürekli ceza çekiyoruz. Biz vatandaş değil miyiz? 5 Tane oğlum askerlik yaptı. Biz devlete hizmet ediyoruz. Devlet niye bize bakmıyor. Benim oğlum felçli, çocuğumu buraya temiz hava alması için getirdim ama korkudan dışarıya çıkaramıyorum. Benim oğlum ölürse Allah’ın emriyle evinde ölsün, köpeğin ağzında ölmesin’ dedi.
Editor : Haberpanelim