Bir tereddüt var

Daha önceki bir konuşmasında anayasa değişiklik paketinin yeniden ele alınmasına yönelik ?ümitli olduklarını´ kaydeden Karamollaoğlu, paketin halen TBMM´de olmasının bir tereddüdün sonucu olduğunu ifade etti. 

Ankara´da devam eden Şuurlu Öğretmenler Derneği´nin eğitim programına katılan Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu, anayasa değişiklik paketinin halen TBMM´den Cumhurbaşkanlığı´na gönderilmeyişini değerlendirerek, ?Bu konuda bazı haberler var. Bu ise şunu gösteriyor. Biraz tereddüt var? dedi. 

 

Konuşmasının ilk bölümünde Batı sistemine ilişkin derin bir analiz yapan Karamollaoğlu, kurulan BM´nin dünyanın sorunlarına çözüm üretemediğini Batılıların bu sefer işgallere başladığını söyledi. Karamollaoğlu, ?Baktılar ki bu iş böyle gitmiyor, bu sefer işgallere başladılar. Bu gerekçeler için de 11 Eylül´ü gösterdiler. Gittiler Afganistan ve Irak´a işgal ettiler. Bir de Arap Baharı diye bir şey çıkardılar. Bakalım Araplar nasıl edecek? Bir de baktılar ki herkes kendi memleketinde yönetimi ele almak istiyor. Sonra ?bu kadar da ileri gidemeyiz, demokrasi dediysek de değneğin ucu bu kadar uzun değil´ dediler. Suriye´de problem, Mısır´da dikta rejimi, Libya işgal edildi ve ardından vesayet savaşları. Müslümanları böylece birbirine düşürüyorlar. Neyi hedefliyorlar? İslam coğrafyasını yeniden tanzim etmek istiyorlar. Haritalar ortada. Bunun için etnik ve mezhep çatışmalarını körüklüyorlar? dedi.

 

Yerel bölgenin özelliklerine göre nifak tohumlarının serpiştirildiğine de değinen Karamollaoğlu, ayrıca ülkemizdeki bazı hocaların sözlerine de ?savaş çıkarsa kimin faydasına´ diyerek de eleştiriler getirdi. Karamollaoğlu, ?Bizim bölgemize geliyorlar. Türk´ü var, Arap´ı var, Acem´i var. Hadi bizi birbirimize kırdırmak istiyorlar. Afganistan´a gidiyorlar. Orada Türk yok, Acem yok. Orada ise Peştun var, Özbek var, Tacik var. Orada da bölgedeki etnik unsurları birbiri ile çatıştırmak için planlar yapıyorlar. Yetmiyor. Yeri geldiği zaman da mezhep çatışmalarını körüklüyorlar. Sen Sünni´sin, Sen Şii´sin, Sen Selefi´sin? Ve maalesef onların bu oyunlarını da bizim âlimlerimiz geliyor. Biz sanki İran ile harp edersek, dünya düzelecek. O noktaya getiriyorlar. İran ile harp etmek kime yarayacak? Ya Amerika´ya ya Rusya´ya ya da Avrupa´ya yarayacak. Allah´tan kork ya. Şia inancı yeni mi çıktı? 1400 yıldır var. Buna rağmen Osmanlı ile İran 400 yıldır harp etmiş mi? Etmemiş. Harp etmek bize bir fayda sağlamıyor ki. Ehl-i sünnet uleması da çok açık ?kıble ehlini küfür ile itham edemeyiz´ diyorlar. Küfre düşebilirler, ama biz onları küfür ehli diye tabir edemeyiz. Ama şimdi Amerikalıların, Avrupalıların kışkırtması ile ne yapıp edip bizi birbirimiz ile düşman etmek istiyorlar? diye uyardı.

 

Karamollaoğlu, değerlendirmelerinde dış politikada da özellikle Kıbrıs konusunda sert eleştiriler getirdi. Kıbrıs konusunun masaya konulmasına tepki gösteren Karamollaoğlu, ?Dış politikada ise şahsiyetli bir politika diyoruz. Kıbrıs diye bir problemimiz yok. Kıbrıs meselesi 1974 yılında çözülmüş. Sonra 1980 yılından sonra da hayırlı bir iş yapılmış ve bağımsız bir devlet olmuş. Ne müzakere edeceğiz. Ne problemimiz  var, hangi sıkıntı var? Böyle bir sorunumuz yok? dedi. 

 

Türkiye´nin kalkınabilmesi için üretimi artırması ve bunun için de araştırma ve geliştirme faaliyetlerinin öneminin altını çizen Karamollaoğlu, ?Ancak üreterek kalkınabiliriz. Tüketim ekonomisinden üretime geçmeliyiz. Tarım ve hayvancılık geliştirilecek. Sanayide devlet desteği artırılmalı. Özellikle Ar-Ge ve innovasyon olmadan olmaz. Artık her ülke milli gelirinin en az yüzde 3´ünü bu alana ayırıyor. Ayırmazsanız rekabet gücünü kaybederseniz. Savunma sanayiinde şahsiyetli bir dış politika için önemli. Yeri geldiğinde kendimizi koruyabilmemiz için en önemli sanayi dalıdır? dedi.  

 

Karamollaoğılu, anayasa değişiklik teklifine ilişkin de görüşlerini yineleyerek, ?Hayır ve ret kelimelerini kullanmadım. Biz, prensip olarak böyle bir anayasa değişikliğini kabul edemeyiz, benimseyemeyiz. Biz bunun karşısındayız. Çünkü baktığımız zaman sistem olarak o kadar geniş yetkiler veriliyor ki. Prensibimiz kuvvetler ayrımı. Başkan, meclis ve adalet birbirinin etkisinde kalmamalı. Eğer adalet, yürütmenin etkisinde kalırsa doğru karar veremez. Eğer meclis başkanın seçime zorlamasının etkisinde kalırsa yine adaletli karar veremeyiz. Bu konuda çok açık ve net ifadeler kullandık? ifadelerini kullandı.

 

Anayasa değişiklik teklifinin TBMM´den Cumhurbaşkanlığı´na halen sevk edilmemesi konusunda da bir değerlendirmede bulunan Karamollaoğlu, ?Bu konuda bazı haberler var. Bu ise şunu gösteriyor. Biraz tereddüt var. Değiştirirler ise ne âlâ. Bana sordular. ?Sizin dediğiniz değişiklikleri yaparlarsa ne olacak?´ O zaman ?evet´ deriz. Biz yani inadına bugünkü iktidara muhalefet etmek için bu sözleri söylemiyoruz ki? dedi.

 

ABD Başkanı Donald Trump´un Irak işgalinden petrol garantisi almadan vazgeçen Obama yönetimine yönelik sözlerine de değinen Karamollaoğlu, ?ABD´nin yeni başkanı Trump´a bak. ?Bizden öncekiler Irak´ta hata etti. Petrolde haklarımız korunmadan Irak bırakılır mı, nasıl çıkmışlar´ diyor. Şimdi adama bak. Bu, onların mantalitesini bilmemiz açısından önemli? diye konuştu.