
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Türkiye’nin Avrupa’da en fazla hava trafik hizmeti veren ikinci ülke olmasına rağmen, havayolu şirketlerinin ödediği ücrette en alt sıralarda yer aldığını söyledi. Seyrüsefer hizmetlerinin maliyetinin Eurocontrol tarafından karşılandığını, ancak personel maaşları düşük tutulduğu için Türkiye’ye gelen paranın eksik olduğunu vurgulayan Karasu, “Siz personelin maaşını Eurocontrol’ün yaptığı ödemeyle karşılamaya çalışıyor, DHMİ’nin diğer gelirlerini Hazine’ye aktarmaya çalışıyorsunuz. Aynı işleri yapan personeli bile birbirine düşman ediyorsunuz” dedi.
DHMİ Genel Müdürlüğü personeline prim ödemesi getirilerek, Eurocontrol tarafından daha fazla ödeme alınması yolu ile döviz girişi sağlanması ve personel maliyetinin azaltılması; personelin performansına dayalı bir ödeme yapılması iddiasıyla hazırlanan düzenleme, Gençlik ve Spor Hizmetleri Kanunu ile Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi’nin içinde yer alan düzenlemelerle birlikte TBMM Plan ve Bütçe Komisyonu’nda kabul edildi.
Teklifin görüşmelerinde konuşan Karasu, “Eurocontrol’den daha fazla ödeme alınması yoluyla milli gelir maliyetlerinin artırılması, döviz girişi sağlanması” olarak açıklandığını belirterek, 2005 yılından bu yana yürürlükte olan düzenlemeye göre, havacılık tazminatı ödemesinde çalışanlar 3 farklı gruba ayrıldığını hatırlattı. Karasu, şunları söyledi:
YENİ Mİ AKLINIZA GELDİ: Şimdi sormak istiyorum, 20 yılda yeni mi aklınıza geldi döviz girişi sağlamak? 20 yıldır çalışanların maaşını niçin yükseltmediniz? Fransa’da uçuş sayısı bize yakın olmasına rağmen Fransa’nın bildirdiği maliyet 1.5 milyar Euro. Biz ise Avrupa’da 2'nci büyük hava sahası konumuna sahibiz ama bizim bildirdiğimiz maliyet 650 milyon Euro. Toplam maliyetler içinde, personelin maliyet oranı Fransa’da yüzde 60. Türkiye’nin yüzde 32.
BU ZARARIN SORUMLUSU KİM: Yani bugüne kadar personeli maaşını düşük tutup EUROCONTROL’e o şekilde bildirdiği için, yıllardır havayolu şirketlerinin ödediği uçak başına hava seyrüsefer hizmet bedelleri çok düşük kalıyor. Hava sahamızdaki seyrüsefer hizmet alıcılarının önemli bölümünün yabancı havayolu şirketleri olması dikkate alındığında milyonlarca Euro bu yabancı havayolu şirketlerinin kasasında kaldı. Bunca yıldır döviz girişini sağlamayan kim? Oluşan bu zarar ne kadar?
YANITSIZ SORULAR: Maliyetleri Eurocontrole yansıtılan personelin unvan bazında dağılımı ve maliyetin unvana göre yansıtılma oranları nedir? Eurocontrole maliyetlerin geri dönüşü çerçevesinde bildirilen geçmiş yılın kesinleşen maliyet toplamı nedir? Personel giderleri bu toplamın ne kadarını oluşturmaktadır? Gelecek yıl için bildirilen tahmini maliyet toplamı nedir? Personel giderleri unvan bazında bu toplamın ne kadarını oluşturmaktadır?
İŞ BARIŞINI BOZDUNUZ: DHMİ’nin gelirlerinin yüzde 30 seyrüsefer gelirleri, yüzde 70’i ise terminal hizmet gelirleri, kira gelirleri gibi işletme gelirleri. Siz şimdi personelin maaşını EUROCONTROL ücreti ile ödemeye çalışıyor, DHMİ’nin diğer gelirlerini Hazine’ye aktarmaya çalışıyorsunuz. Böyle olunca gruplara ayırdığınız çalışanlar arasında ciddi bir maaş farkı oluşuyor. Bu durum iş barışını bozuyor. Aynı işleri yapan personeli bile birbirine düşman ediyorsunuz.
THY GENEL MÜDÜRÜNÜN MAAŞI: Burada asıl olması gereken, yoksulluk sınırının 70 bin liraya dayandığı ülkemizde, tüm çalışanların maaşlarının da dünya ölçeğindeki standartlara yükseltilmesidir. Olması gereken, maaşı düşük kalan personelin maaşlarına hazineden belli oranda pay ayırıp, maaşların dengelenmesidir. THY’nin Genel Müdürü’nün maaşlarının milyonlarla hesaplandığı ülkemizde, çalışanların aldığı maaşların dahi arasında uçurumun olması kabul edilemez. Eğitim ve iş yüküne bağlı olarak elbette bir fark olacaktır. Ama bu fark, uçurum olmamalıdır.
VERGİLERLE MAAŞ: Sizin yaptığınız sistem, Seyrüsefer elemanlarının gelir vergisiyle, diğer tüm personelin maaşını ödemeye çalışıyorsunuz. Bunun adı garabet bir sistemdir. DHMİ’nin bütçesi bu insanların maaşlarını düzenlemeye yetmiyor mu? Siz, hem dünya ile rekabetten söz ediyorsunuz, hem de personelinize dünya stadartlarının altında maaş ödemesi yapıyorsunuz.
VEBALİ BOYNUNUZA: Bütün bu tartışmalardan dolayı oluşacak olan emniyet ve uçuş emniyeti zaafiyetlerinin vebali sizin boynunuzda olacaktır! Zaafiyet demişken, 18 Şubat’ta SHGM’nin hazırladığı “Hava Trafik Kontrolörü Lisans ve Derecelendirme Yönetmeliği”ni de hatırlatmak gerekir. Bu yönetmelikle dünyada ilk kez asli görevi her zaman emniyetli trafik akışını sağlamak olan kontrolörlere “trafiği yeterince hızlandırmazsanız lisansınızı iptal ederiz” tehdidi yapıldı. Dünyanın neresinde böyle bir uygulama var? Atadığınız Bahçe Bitkileri mezunuyla her gün skandallar ile anılan hukuksuz hukuk müşavirinizle hazırladığınız ve baştan sona personelin aleyhine olan bu düzenleme ile büyük zafiyetlere yol açacaksınız.
ELEKTRİK PERSONELİ EKLENSİN: DHMİ, Danıştay tarafından Elektrik personeline de Elektronik personeli için belirlenmiş olan havacılık tazminatı oran ve usulünün aynen uygulanmasına yönelik 2021 yılında verilen kararı ile 2024 yılında verilen yürütmenin durdurulması kararı uygulanmıyor! Türkiye Cumhuriyeti bir hukuk devleti değil mi? Neden uygulanmıyor?
ÜCRETLİ İZİN, SAĞLIK RAPORU ALANA DA ÖDEME YAPILSIN: Yine teklifte performansa dayalı ödemeler; “Personele fiilen hizmet katkı sağladığı süre, bulunduğu kadro veya pozisyona göre yapılır. Sağlık raporu, ücretli izin, görevden uzaklaştırılma, tutuklanma, göz altına alınma gibi durumlara isabet eden günler için bu madde uyarınca ödeme yapılmaz” hükmü var. Bırakın adil olmayı, insani bile değil. Ücretli izinlerde, doğum, bayram ve idari izinlerinde de bu ödemenin yapılması gerekiyor.
Editor : Haber Merkezi