Çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakıyoruz?

AHMET TIRPAN

Saadet Partisi tarafından yapılan yazılı açıklamada, "Saadet Partisi Kadın Kolları Komisyonu  olarak; kalbi sökülmüş bu çağı  kapatıp şefkat, merhamet, tohumlarının yeşerdiği saadet çağını başlatmak için var gücümüzle çalışacağımıza söz veriyor! Vicdani sorumluluk duyan herkesi bu hareketi desteklemeye çağırıyoruz. Yaşam sevincinin, masumiyetin, saflığın, timsali olan çocuklarla ilgili geçtiğimiz yarım asırlık süreçte ne kadar olumlu ilerleme kaydedildiğini sorgulamak ve tepkimizi dile getirmek için huzurunuzdayız. Acaba geleceğimizi, gezegenimizi emanet edeceğimiz çocuklarımıza nasıl bir dünya bırakıyoruz?" denildi.
90 ÜLKEDE ÇOCUKLAR
SAVAŞLA İÇ İÇE YAŞIYOR
Dünyadaki 200 ülkenin yaklaşık 90´ında çocukların savaşla iç içe  yaşadığı belirtilen açıklamada, "Milyonlarca çocuk ailesini kaybetmiş durumda ya da evinden uzaklarda yaşıyor. Böyle bir ortamda bu masum kitle, organ mafyalarından insan tacirlerine, misyonerlere kadar birçok tehlikenin potansiyel hedefi haline getirilmiş durumda. Henüz küçük yaşlarına rağmen geleceğe ümitle bakabilme yetilerini kaybediyorlar" ifadeleri kullanıldı.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Ne yazık ki Birleşmiş Milletler tarafından 50 yıl önce yayımlanan Çocuk Hakları Bildirgesini ırk, din ya da başka bir ayrımcılık gözetmeden tüm dünya çocuklarının her türlü istismar ihmal ve sömürüye karşı korunmasını ve bildiride belirtilen hakları güvence altına alan temel olmaktan çıkmış, bir takım verilerin sunulduğu, Çocuk haklarının sadece konuşulduğu anma gününe dönüşmüştür. Yaptırım gücü olmayan yazılı haklar ne işe yarar? Yeryüzünde yaşanan çifte standartlara, işgallere, sömürülere neden olan; dünya kaynaklarını hoyratça tüketen ve çevreyi en çok tahrip eden bir avuç ırkçı- tekelci emperyalistlerin yüzüne haykırıyoruz. Çocuklarımızı emanet edeceğimiz dünyamızı ne zaman rahat bırakacaksınız?
HER YIL 6 BİN ÇOCUK CAN VERİYOR
Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütünün dünya kamuoyunun dikkate sunduğu verilere göre; günde 17 bin, yılda 6 milyon çocuk açlık yüzünden can veriyor. Dünyada her yıl 2 milyondan fazla bebek ölü doğuyor, 900 bin bebek ise doğumdan sonra hemen ölüyor. 820 bin çocuk sıtmadan, 280 bin çocuk AİDS´ten ölüyor. Sağlıklı beslenemeyen çocuk sayısı 1 milyar 100 milyon, 760 milyon çocuk evsiz, 260 milyon çocuk ağır işlerde çalıştırılıyor, 170 milyon çocuk ise okula hiç gitmemiş.
Bir yandan Afrika´da Güney Asya da kol gezen açlık, sefalet, salgın hastalıklara yenik düşen küçük bedenler; diğer tarafta Doğu Avrupa ve Balkan ülkelerinden zengin batıya kaçırılarak suça itilenler fuhşa zorlanan sokak çocukları ve birde işgal bölgelerinde  her türlü tehlikeyle karşı karşıya kalan çocuklar.
Irak´ta ahlaksız işgalin 6. yılında 5 milyonu aşkın çocuk yetim bırakılmıştır. Dünya yetimlerinin 5´te birinin bulunduğu ırak´ta her gün ortalama 400 çocuk yetim kalıyor, 5 çocuktan sadece 1´i okula gidebiliyor. 800 bin çocuk okulu terk etmek zorunda kalıyor. Irakta okur- yazarlık oranı 15 yılda % 60 gerilemiş durumda. İşgal sonucu nüfusun % 90´ı temiz suya ulaşamıyor. Afganistan, Çeçenistan, Doğu Türkistan gibi birçok bölgede yaşanan benzer zulümler görmezden geliniyor.
FİLİSTİN´DE ÖLENLERİN ÜÇTE BİRİ ÇOCUKTU
İşgalci İsrail´in Gazze saldırılarında ise hayatını kaybeden 400 Filistinlinin üçte biri çocuklardı. Filistin´de çocuklar yaşamlarını yitirmeye devam ediyor. Kentlerine, Mahallelerine, sokaklarına inşa edilen duvarlara ise Filistinli çocukları akrabalarından, okullarından, hastanelerinden ayırarak hareket alanlarını yok ediyor. Berlin duvarının yıkılış yıldönümünü kutlayanlar Filistin´deki utanç duvarını görmezden geliyor. Kültür emperyalistleri tüm dünya halkalarını her türlü kanalı kullanarak meraksız, ilgisiz, tepkisiz yoz bir toplum haline getirmeye çalışılıyor.
Bugün Katolik Hıristiyan dünyasının lideri papa XVI Benedict´in ağzından  bizim yıllardır dile getirdiğimiz ve yılmadan mücadele ettiğimiz materyalist anlayışla ilgili itiraflara tanık oluyoruz. Papa; Avrupa´nın materyalizmin ve kötü ahlakının dünyanın dünya´nın en fakir kıtasını zehirli maddelerin çöplüğüne çevirdiğini, batının kendi manevi çöküşüne yol açan bozulmuş ahlaki değerleri ihraç etmeye çalıştığını, batının sömürgeciliğinin devam ettiğini dile getiriyor. Bu itiraf batının içine düştüğü çaresizliği ve tek çözümün manevi, vicdani, sosyal sorumlulukla çözülebileceğini yani Milli Görüş´ün hedefi olan, yeryüzünde tüm insanlığa huzur ve saadet getirecek adil uluslar arası bir sistem kurmak olduğunu gözler önüne seriyor.
Siz değerli basın mensuplarının ve katılımcıların huzurunda Saadet Partisi Kadın Kolları Komisyonu  olarak; kalbi sökülmüş bu çağı  kapatıp şefkat, merhamet, tohumlarının yeşerdiği saadet çağını başlatmak için var gücümüzle çalışacağımıza söz veriyor! Vicdani sorumluluk duyan herkesi bu hareketi desteklemeye çağırıyoruz.