Sağlık

Diyabet Hastaları Oruç Tutabilir mi? Uzman Doktor Açıkladı!

Numune Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Esra Yılmaz, diyabet hastalarının oruç tutmaması gerektiğini söyledi.

Diyabet Hastaları Oruç Tutabilir mi? Uzman Doktor Açıkladı!
26-02-2025 14:01

Numune Hastanesi Dahiliye Uzmanı Dr. Esra Yılmaz, yaklaşan Ramazan ayı öncesinde diyabeti olan hastalara tavsiyelerde bulundu.

Diyabetli bireylerin oruç tutmak için doktor tavsiyesine başvuran Uzm. Dr. Esra Yılmaz, “İnsülin kullananlar veya insülin salgılatıcı ilaç kullanan diyabetli bireyler oruç tutmamalıdır. Oruç tutmak istiyorsanız, öncelikle takibinizi yapan doktorunuzla görüşerek mevcut sağlık durumunuzun oruç tutmaya uygun olup olmadığını öğrenmelisiniz. Doktorunuz oruç tutmanızın sakıncalı olduğunu söylüyorsa, mutlaka sözlerine kulak verin. Doktorunuza danışmadan oruç tutmanız halinde, hipoglisemi (kan şekerinin çok düşmesi) ve hiperglisemi (kan şekerinin çok yükselmesi) riskleriyle karşılaşabilirsiniz” dedi.

Oruç halinde yaşanabilecek durumlardan bahseden Uzm. Dr. Yılmaz, “Diyabetli bireylerde hipoglisemi ve hiperglisemi riski oluşabilir. Hipoglisemi kan şekerinin çok düşük olması durumudur. Titreme, terleme ve bulanık görme, dudaklarda karıncalanma, asabiyet, endişe, nabızda hızlanma/çarpıntı ile kendisini gösterir. Diyabetli bireylerin tamamı hipoglisemi yaşamaz, ancak insülin ve oral antidiyabetik ilaç kullananlarda hipoglisemi riski daha yaygındır. Hipoglisemi durumlarına karşı yanınızda meyve suyu, kuru üzüm, şeker ya da şekerli bir gıda bulundurmalısınız. Hiperglisemi ise kan şekerinin çok yüksek olması durumudur ve aşırı susama ve ağız kuruluğu, sık idrara çıkma, baş ağrıları, aşırı yorgunluk, nefeste aseton kokusu (yalnızca tip 1 diyabetli bireylerde) gibi belirtiler gösterir. Kan şekeri düzeylerinin ölçülmesi orucu bozmaz. Eğer bir kan şekeri ölçüm cihazınız varsa, düzenli olarak ölçüm yapmalısınız” dedi.

Ramazan ayında dengeli ve yeterli beslenmenin öneminden bahseden Dahiliye Uzmanı Dr. Esra Yılmaz, “Ramazan ayında da yılın diğer aylarında olduğu gibi yeterli ve dengeli beslenme alışkanlıklarımızı sürdürmeliyiz. Kötü beslenme, yetersiz sıvı alımı ve aşırı şekerli/yağlı besinler tüketmek kilo artışına ve mide-barsak sorunlarına yol açabilir. Sahuru kahvaltı gibi düşünüp az yağlı peynir, yumurta, birkaç zeytin, çavdar veya tam buğday ekmeği, bol yeşillik tercih edilebilir, bunu bir bardak süt veya ayran ve bir porsiyon meyve ile zenginleştirebiliriz. Posadan zengin bu öğün, uzun süre tok kalmanızı sağlayarak iftara kadar daha konforlu bir gün geçirmenize yardımcı olacaktır. İftarda ise 1 kase çorba ve salata ile orucumuzu açıp, 10-15 dakika ara verdikten sonra et veya sebze yemeği, yoğurt, çavdar veya tam buğday ekmeği ile devam edebiliriz. Gece ara öğününde ise, gün boyu yeterince tüketemediğiniz veya eksik kalan besin gruplarına yer verebilir; meyve, süt veya yoğurt, fındık, badem, ceviz gibi yağlı tohumları tercih edebiliriz” dedi.


Editor : Adem Sabit NALBANT
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER