Yeniden Refah Partisi lideri Fatih Erbakan, Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde (TBMM) basın toplantısında konuştu. Erbakan, TUSAŞ'a düzenlenen terör saldırısına karşı, “Saldırıda ölenler şehitlerimize Cenabı Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza acil şifalar diliyorum. Ve tüm milletimize başsağlığımı iletiyorum. Tabii İçişleri Bakanlığımızın yapısının yapısına göre bu saldırıyı düzenleyen örgüt üyeleri, PKK'nın terörle mücadelede kimsesizler olduğunu ifade ettiler. Elbette ki çocuklar terörü Nereden kimden gelip gelir hangi amaçla neye hizmet yapılıyor olursa olsun kınıyoruz, lanetliyoruz, asla kabul etmiyoruz. Ve burada hain emelleri herkesçe bilinen ihaneti tescilli bu PKK terörünün milletimize ve devletimize asla diz çökemeyeceğini bir kez daha haykırıyoruz, ilan ediyoruz. Savunma sanayimizin göz bebeği olan bir kuruluş. Ankara'nın ortasında merkezde ve aynı zamanda yapılan saldırı güpegündüz ve adeta teröristlerin kolları, kollarını sallayarak eylemler bir saldırı olarak ortaya çıkıyor. Tabii ki burada parçaların sorulması gerektiği bir defa orada ilk etapta bir jandarma kontrol noktası var. Bu jandarma kontrol düzeninin uzun sistemli kaleşnik silahlarla bu teröristler nasıl geçtiler? Arkasından ikinci bir kontrol noktası daha var. Burada plaka tanıma sistemi de var. Bu ikinci kontrolden nasıl geçtiler? Bir taksinin içerisinde ve uzun sistemli silahlarla. Maalesef bir güvenlik ve istihbarat zaafımız olduğu ve taraftarların ifade ettiği gibi terörün de tam manasıyla bitirilmiş olmadığı bu saldırıyla bir kez daha eskiydi. Elbette ki bu zaafların giderilmesi, temizlenmesin ve bu olayın çok yönlü bir şekilde soruşturulması gereklidir” diye konuştu.
'TERÖRLE MASAYA OTURULMAZ, PAZARLIK YAPILMAZ'
Erbakan, MHP lideri Devlet Bahçeli'nin partisinin grup toplantısında 'PKK lideri Abdullah Öcalan'a umut hakkı için başvurması ve TBMM'de DEM Parti Grup Toplantısı'nda konuşması için çağrı yapılmasına yönelik açıklamalar ile ilgili konularda şunları söyledi:
“Terörist başı Abdullah Öcalan'ın istiklal harbimizi yürütmüş olan gazi meclisimize davet edilmesi ve umut hakkından istifade serbest bırakmaya yönelik çağrıdır. Böyle bir olay milletimizin terörle mücadelesine ve aziz şehitlerimizin hatırasına vurulmuş ağır bir darbedir. 40 yıl boyunca Türkü'yle, Kürt'üyle bu kadar kaybettiler. Bu kadar şehitler verdiler. Bu kadar mücadele ettik. Güvenlik güçlerimiz, askerlerimizin gözleri, kolları, gücünü kaybetti. On binlerce yavru yetim, öksüz kaldı. Eşler dul kaldı. Ekonomik, maddi, manevi, sıcaklık olarak ne büyük bedeller ödedik. Bütün bu mücadele, bütün bunlar bunun için olurdu elbette ki soruluyor. Bu terör yüzünden en çok Kürt kardeşlerimiz zarar gördü. Örgüt onları haraca bağladı. Köylerini bastı, evlerini yaktı. zulmetti. O terör oluşma olayları nedeniyle bölgedeki ekonomi geri kaldı. İşsizlik, fakirlik aldı başını gitti. Sadece Türkler değil, sadece Batı'daki kalıcılığımız değil, en çok da Doğu'daki varlığımız, Kürt kardeşlerimiz bu terörden zarar gördüler. Burada bir kez daha ifade etmek istiyoruz ki, Kürt vatandaşlarımızın lideri ne Abdullah Öcalan ne PKK ne PYD ne YPG'dir ne tek başına HDP'dir, DEM Partisi'dir. Çözüm için bir muhatap aranıyorsa, Kürtçe'nin ana bileşenleri siyasi partilerdir. Bölgedeki STK'lardır, bölgedeki kadim aşiretlerdir. Ve oradaki Kürt vatandaşlarımızın ta kendisidir. Yeniden Refah Partisi olarak doğrudan Kürt vatandaşlarının meşru muhatapların muhataplarının alınacağı bir çözüm genellikle ki evet diyoruz. Bunu elbette ki sağlarız. Kürt kardeşlerimizin haklarının teslim edilmesi bizim herkesten daha çok tutarlı bir husustur. Güvenlik güçlerimizden, kundaktaki masum bebeklere kadar 50 bin insanın kanı elinde olan bir bebek katilinin, bir teröristin Türkiye Büyük Millet Meclisi'nde konuşması ve umut hakkından faydalanarak, özgürlüğüne kavuşturulması her şeyden önce devletimizi ve milletimizi aciz gösterir. Bu hususa özellikle dikkat ediyorum. Böyle bir durum Türkiye'nin hayrına ve listesine değil bu bir acziyettir, teslimiyettir. Kırk yıllık mücadelemize ve şehitlerimizin aziz hatırasına yapılan bir saygısızlıktır. Kadınlar, çocuklar ve bebekler de dahil olmak üzere binlerce şhidimizin kanının elinde olan terörist elebaşından yardım istemek son derece yanlış bir durum. Bu davet, bu çağrı ve böyle bir şeyin gerçekleşmesi bizim durumumuz olarak, millet olarak bu teröristin yardım istememiz manasına geliyor. Türkiye Cumhuriyeti Devleti'ni aciz gösterir. Ordumuzu, güvenlik güçlerimizi aciz gösterir. Bunun manası nedir? Efendim biz kırk sene sağlıkla mücadele ettik. Bütün kurumlarımızla, emniyetimizle, ordumuzla hükümetlerimizle ancak bu mücadelede başarılı olamadık. Onun için siz şimdi gelin bizi bu şekilde kurtarın. Siz bu çağrıyı yapın. Biz bunu başaramadık. Siz bu çağrıyı yaparak bizi bu şeyleri kurtarın. Terörle masaya oturmaz. Terörle pazarlık yapılmaz.Teröristlere söz verilmez. Teröristlerin sözüne güvenilmez.”
'SAYIN ERDOĞAN VE SAYIN BAHÇELİ'Yİ UYARIYORUZ'
TUSAŞ'a düzenlenen saldırının terörün bir mesajı olduğunu ifade eden Fatih Erbakan, “Silah bırakmaya niyeti olmadığını açık bir şekilde terör örgütü bu saldırıyla ifade etti. Kanlı bir biçim ve çok net bir biçim silah bırakmaya ayrılan miktarı ortaya koymuşlardır. İktidar kanadının attığı bu adımın bir anayasa değişikliği için DEM Parti'nin desteklemeye yönelik bir adım olduğunu ve arkasından da belki doğal seçimlere yönelik olarak DEM Parti, AK Parti ve MHP ittifakının desteklenmesini desteklemek istiyorum. Hatırlayacağınız üzere 2019 yerel seçimlerinde İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanlığını kazanmak için Abdullah Öcalan'ın kardeşi televizyonlarına çıkarıldı. Abdullah Öcalan'ın mektubu orada okutuldu. Bir İstanbul Büyükşehir Belediyesi'ni bile kazanacağız diye oradaki DEM Partili, HDP'li seçmenlerin desteklediğiz diye bu adımlar atıldı. Şimdi yapılacak olan Cumhurbaşkanlığı seçimi bir kez daha seçimi kazansın. Bu Cumhurbaşkanlığı seçimini ve yeni sistemi bizim şeklimizle oluşturabilelim diye Abdullah Öcalan'dan bir medet umma ilerlenen geçtiklerini görüyoruz. Elbette iktidarın gidişatına bağlı olarak olası bir anayasa değişikliği ve sonrasında olası olası bir AK Parti, MHP, DEM Partisi ittifakı Sayın Cumhurbaşkanının bir kez daha seçilmişne refahı. Elbette ki biz Yeniden Refah Partisi olarak siyasi partiler arasında ittifakların yapılmasına karşıyız. Bunu yadırgamıyoruz. Ancak Sayın Erdoğan ve Sayın Bahçeli'yi bir dönem daha seçim uğruna, terörle anlaşmaya ve terörist başıyla görüşmelere değmez diyerek buradan bir kez daha uyarıyoruz. Yeniden Refah Partisi olarak aslında idam cezasına yıllar önce mahkûm olmuş eli kanlı bir teröristin bir bebek katilinin Türkiye Büyük Millet Meclisi'ne adım dahi atmasını asla kabul etmiyoruz” dedi.
'SAYIN CUMHURBAŞKANI'NIN BU KONUDAN HABERSİZ OLDUĞUNA İNANMIYORUM'
Erbakan, “Sayın Cumhurbaşkanı'nın bilgisinin olmadığını ifade ettiler. Türkiye'de maalesef ekonomi kayıt dışı. Bununla beraber dış kayıt kayıt dışı bu gibi müzakereler, bu gibi adımlar kayıt dışı, şeffaflık yok yeterli bilgilendirme özellikle meclise, siyasi diğer partilere, muhalefete ve milletimize, halkımıza, kamuoyuna yeterli bilgilendirme yapılmıyor. Kim neyi biliyor, kim neyi bilmiyor? Kim arasında ne konuştu da böyle bir adım atıldı, bunun arkasında ne var? Asıl amaç nedir? Bunlarla ilgili maalesef yeterli bilgilendirme yapılmıyor. Ancak elbette ben Sayın Cumhurbaşkanı'nın bu konudan habersiz olduğuna inanmıyorum. Daha basit örnekleri dahi Sayın Bahçeli'yle Sayın Cumhurbaşkanı sık sık istişare ederek birbirleriyle haberleştirerek açıklamalar yapıyor, adımları attığını biliyor, gidiyor. Hele hele böyle kritik, böyle önemli bir konuda böyle tarihi bir konuşmada Sayın Bahçeli'nin, Sayın Cumhurbaşkanından habersiz bilgisiz böyle bir adım atacağını zannetmiyorum. Sayın Cumhurbaşkanı da bir miktarın daha bekleme performanslarını gösterdiğini düşünüyorum. Tepkiler ne olacak? Kamuoyu bunu nasıl değerlendirecek? Onun arkasından da kendisi de burada yaşayacağız diye değerlendiriyorum” diye konuştu. (DHA)
Editor : Demirören Haber Ajansı
