Gündem

GAZİLERİN DİLİNDEN

GAZİLERİN DİLİNDEN

GAZİLERİN DİLİNDEN
28-07-2017 05:00


AHMET TIRPAN

Kıbrıs yolculuğunuz nasıl başladı?

Kıbrıs Barış Harekatı; 15 Temmuz 1974´te Makarios´u devirerek adayı Yunanistan´a bağlamak isteyen Yunan askeri cuntasına karşı, Türkiye´nin garantör devlet sıfatıyla 20 Temmuz 1974´te gerçekleştirdiği askeri müdahaledir.

1974 yılında asker oldum. Ankara´ya gittim. Orada eğitimimi tamamladıktan sonra Erzurum´a dağıtım oldum. 5 ay sonra komutanlar bize Kıbrıs´a giden var mı? diye sordu. Gitmek isteyen bir adım öne çıksın dedi. Yalnız biz o zaman Kıbrıs´ta ne var ne yok bilmiyoruz. Şimdiki gibi televizyon yok, radyo yoktur, telefon yoktur, neye gittiğimizi bilmiyorduk. Herkes birer adım ileriye çıktı. Otobüslere bindirirlerken komutan ?Olum hemen gidip ölmeyin ha´ deyince bildik ki o zaman orada Kıbrıs Barış Harekâtı var. Otobüslere bindirdiler Erzurum, Erzincan, Tunceli´den aştık Mersin´e vardık. Mersin´den gemilere bindik. O zamanki gemi Sancar´la Girne´ye geçtik.

Gittiğinizde nelerle karşılaştınız?

Bu harekât oradaki iki etnik grubun güvenliğini sağlamak amaçlı aslında. İlk gittiğimde 1. Harekâtın daha dumanları tütüyordu. Kimi örtülmüş kimi açıkta cesetler vardı. 1. Harekat zaten üç gün sürdü. Ben 1. Harekâtın sonunda vardım oraya. Bir gün Girne´de kaldık. Gemi kenara yanaşmıyordu. Magosa´dan beklerlerken biz Girne´den herhangi bir yerden gemi biraz rıhtıma yanaştı, küçük botlarla bizi iplerle çekip kenara çıkardılar. Orada akşama kadar kaldıktan sonra akşam arabaların farları neyi kapalı bir şekilde kamuflajlı olarak Beşparmak Dağlarından Kırnı Köyüne geçtik. 28. Tümen ordaydı ben oraya katıldım. 28. Tümen aslında Ankara´da ben oranın askeri değildim ben takviye olarak gittiğimden 28. Tümene katıldım. Zaten toplam iki tane tümen vardı. Biri 39. Tümen diğeri de 28. tümendi. Bizim tümenin komutanı da Sivaslı Osman Fazıl Polat´tı zaten. Çok değerli bir komutandı. Kırnı´da epeyce kaldık.

Günleriniz nasıl geçti?

Bizim ne yatacak bir battaniyemiz var o zaman, doğru dürüst bir yiyecek içeceğimiz de yokturdu. Kafamızda miğferler vardı ki sıcak beynimize işliyordu. Bir ay orada portatif çadırlarda kaldık.

Kıbrıs´ta size gelen emirler nelerdi?

Hemen orada bir emir verildi, uçaklarımız gelmeye başladı. Oradan sonra 2. Harekât başladı. Ben her zaman orada hazır kıtadaydım. Tümen komutanı bir gün orada bir toplantı yaptı. Rumların orada bir kadın yürüyüşü vardı. Tümen komutanın söylediği şu oldu; ?Arkadaşlar bu yürüyüşün sonunda her şey olabilir. Ben kimseden emir beklemeden, emiri ben veriyorum. Herhangi bir şey olursa emir benden hemen silahlara sarılacağınız? dedi. İkinci harekâtta öylece bitmiş oldu. O zamana Girne alınmıştı. Girne´nin çevresi alınınca ikinci harekâtta da Magosa´nın yarısı Maraş, Lefkoşa´nın yarısı da böyle alındı.

Aileniz ve yakınlarınızla iletişiminiz oldu mu?

O zamanlar böyle telefon filan yok. Ailemizle ancak mektup yazabilirsek öyle görüşüyorduk. Kağıt kalem nerde bulacan. 43 sene geçti. O kadar zaman önce de oralarda öyle telefon melefon yoktu. Mektup yazmak için de defter dalı bulup bir şeyler yazıyorduk. Askeri posta C3054 nolu adresi unutamıyorum. Benim askeri posta numaram buydu. Mektup geldiği zaman beni bu numaradan bulurlardı.

Rumlar´ın asıl hedef neydi?

1970 öncesinde Rumlar, Yunan hükümetiyle birlikte anlaşıp 1974´te bir karar alırlar. Kıbrıs´ı tamamen almak, Akdeniz´e hakim olmak. Akdeniz demek bizim Hatayımızı, Adanamızı, Mersinimizi, Antalyamızı almak demektir, Türkiye´yi almak demektir. O Günün Allah Rahmet Etsin Necmettin Erbakan ve Bülent Ecevit bir karar aldı, bizde depelerine balyoz gibi indik. Bu topraklar Rum´a Yunan´a bırakılır mı yani.

Kıbrıs´ta Harekatında kaç şehit verdik?

Biz orada 498 tane şehit verdik. 270 tane oranın halkından şehidimiz var. 70 tane de bizim mücahidimiz var. Kocatepe gemimiz de orada battı. Biz oraya canla, başla, kanla aldık, o topraklar kanla yoğruldu. Şimdi orayı masada vermeyi düşünemiyorum yani.

Unutamadığınız bir anınız oldu mu?

Bir arkadaşımın elinde bomba patladı, şehit düştü. Ben o arkadaşımı ve o anı unutamıyorum.

Toplumdaki saygınlığınızı hissediyor musunuz?

Bizlere burada saygı gösteren çok ama göstermeyen de var. Belediye Başkanımız Sami Aydın´da geçtiğimiz gün yaptığı konuşmada ?Gazi ve Şehitlerimize en yakınınız kadar sahip çıkın? diyerek açıklamalarda bulundu. Biz bu konuşmayı taktir ettik. Bize depedekiler nasıl bakarsa halkımız da öyle bakar. Burada halkımızdan bunu nereden aldın, nereye gittin, nerede oldu gibi acayip sorular soranlar var. Herkes bilsin ki biz oraya mangal yakmaya gitmedik.

Günümüzde Kıbrıs ne durumda, düşünceleriniz neler?

Benim gördüğüm kadarıyla Devletimiz Kıbrıs´a her zaman sahip çıkıyor. Çıkmasını da her zaman bekliyoruz. Biz Muharip Gaziler olarak oranın kendi haline bırakılmasını istemiyoruz. Burada bütün dış güçlerin etkisi var.

O zorlukları görmenize rağmen yine de mücadeleye gider misiniz?

Kıbrıs´a Güneydoğu´ya yine gideriz, her zaman gideriz, göğsümüzü gere gere gideriz. Devletimiz bize nereyi derse biz koşarak gitmeye hazırız. Bütün Muharip Gaziler olarak topyekûn hepimiz gideriz. Bu bayrak, bu vatan, bu halk için her zaman ölmeye hazırız.

Gençler Kıbrıs meselesini biliyor mu?

Çocuklar bunları anlatmadan bilmiyorlar. Çanakkale nasıl unutulmuyorsa, Kıbrıs´da unutulmaz. Biz orada şehitler verdik. Ben gençlerimize, çocuklarımıza seslenmek istiyorum. Bu vatanına, bu bayrağına, bu yurduna sahip çıksınlar. Birçok insan gençlere güvenmiyordu ama biz 15 Temmuz hain darbe girişiminde gençlerin ne derece imanlı ve vatanına bayrağına bağımlı olduğunu gördük. Biz Muharip Gaziler olarak gençlerimize güvenimiz sonsuz.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER