Fatih TABUR
Türk Sağlık-Sen Şube Başkanı Dursun Özen, toplu sözleşmede sağlık çalışanlarının taleplerinin dikkate alınmadığını ifade etti.
Özen, “Toplu sözleşmede memurları hezimete uğratan, sağlık çalışanlarının temel taleplerine sümen altı edip, kapsamı sınırlı, getirisi zayıf düzenlemelerin altına imza atanlar şimdide utanmadan “aman dikkat kimse kazanımlarımıza sahip çıkmasın” diyerek ortalıkta yaygara koparmaktalar. Aslında bu tavır geçmişte kamu çalışanlarına kaybettirdiklerinin de bir itirafıdır. Hezimeti tarihi zam, rezaleti büyük başarı diye sunarak Şener Şen’in can verdiği Ziya karakterine bile rahmet okutanların bu tavrı bizi şaşırtmamıştır. Merak ediyoruz ve soruyoruz. Neyi kazandınız ki, kim sahip çıkacak? İstediğiniz 600 TL seyyanen zammı mı aldınız, yüzde 3 refah payını mı aldınız? Yıllık yüzde 21 zam isterken tamam dediğiniz yüzde 12’lik zammı kazandırdınız. Enflasyonun yüzde20’lerde olduğunu düşündüğümüzde sizin aldığınız sıfır zamdır. Yani siz memurun cebine bir kuruş dahi koyamadınız. 3600 ek gösterge ve sözleşmelilere kadro gibi iki önemli beklentide ipe un serilmesine ‘Tamam’ dediniz. Türkiye Kamu-Sen bunlara itiraz ettiği içini masayı terk edip, bu anlaşmayı kabul etmediğini ilan etmiştir. Çünkü biz çalışanın memnun olmadığı hiçbir şeye ‘Evet’ demeyiz.
Tüm bunlar ortadayken yüzde 40 zam aldık diye açıklama yapmaktan utanmayanlara Necip Fazıl’ın dediği gibi armut deyip geçmeyin ilk iki harfi çoğunda yok diyoruz” dedi.
“Sağlık ve sosyal hizmet kolunda yapılan anlaşmanın da genel toplu sözleşmeden bir farkı yoktur” diyen Özen, “Sağlık çalışanlarının ücretlerinde kapsayıcı, nitelikli, makul, sürdürülebilir ve çalışanın mağduriyetlerini sonlandıracak bir ücret artışı olmadıkça hizmet kolu sözleşmesinin bir anlamı olmayacaktır, olmamıştır. Sabit ek ödemeye yüzde 20 zam yapılmasını ile övünen malum-sen bilmelidir ki, bu durum döner sermayelerin gözden çıkarılarak çalışanın sabit ek ödemeye mahkum edilmesine onay verdiklerinin göstergesidir. Zaten kendileri bir afiş yaparak yetkili oldukları sürede döner sermayeyi erittiklerini cümle aleme ilan etmişlerdir. Bu düzenleme ile de cenazesini kaldıracaklarını ifade edip, herkesi sabite mahkum edeceğiz diyorlar. Ayrıca döner sermayeleri arttırarak çalışana ek gelir almak veya sabit ek ödemelerin genel bütçeden ödenmesini sağlayarak performans ödemelerini arttırmak yerine sabit ek ödemeye zam yaptırmayı, çalışanlar adına bir kazanım olarak görmek yanlıştır. Bu yüzde 20 zam nereden verilecektir sorusunun cevabı yine döner sermayedir. Nöbet ücretleri konusunda da malum-sen genel bir çözüm getirerek tüm nöbet ücretlerinde makul iyileştirmeler ve nöbet ücretlerinin yaygınlaştırılması yerine kapsayıcılığı çok sınırlı nöbetlerle ilgili kısmı artışlarla meselenin üstünü kapatmak istemişlerdir.
Toplu sözleşmede acil servise hizmet veren röntgen ve laboratuvar birimlerinde çalışanların nöbet ücretlerinin yüzde 50 arttırılması olumlu bir düzenleme olmakla birlikte röntgen ve laboratuvarda görev yapan sağlık çalışanlarının acil servise hizmet verdikleri sürelerde aldıkları artırımlı nöbet ücretlerini Sağlık Bakanlığı’nın topluca geri istendiği herkesin malumudur. Bu da yaklaşık 8-10 bin TL arasında bir geri ödemeyi kapsadığı da bilinmektedir. Çalışanlarının bu konunun çözüme kavuşması için ciddi bir beklentisi varken ve bu sorun toplu sözleşmede yer alacak bir düzenleme ile çözülebilecekken maalesef bu konuda gereken yapılmamıştır. Tüm sağlık çalışanlarının istediği toplu taşımanın ücretsiz olması konusunda somut bir adım atılmamıştır. Tüm çalışanlar görevde yükselme ve unvan değişikliği sınavlarında mülakatın kaldırılmasını isterken “Sınav yapılması için çalışma yapılacak” hükmüne razı olunmuştur. Bakıyoruz bunlarla da yetinmiyorlar sallamalarının yanına birde yalan katarak 400 TL toplu sözleşme ikramiyesinin sadece kendilerine üye olanların alacağını bir broşüre basarak her yerde dağıtmaya başlamışlar. Bu külliyen ve kuyruklu bir yalandır. 3 ayda bir 400 TL’yi hizmet kolunda üye sayısı yüzde 1’i geçen tüm sendika üyeleri alacaktır. Şu andaki duruma bakınca hizmet kolumuzda sadece malum-sen değil, Türk Sağlık-Sen ve SES üyeleri de bundan yararlanacaktır. Yüzde 1 barajını geçen her sendikanın üyesi bu haktan yararlanacaktır. Toplu sözleşme ikramiyesinin statüsünde bir değişiklik olmamıştır. Sadece artış yapılmıştır. Ortada böyle bir apaçık gerçek varken akılları sıra oyun yapanlara diyoruz ki siz yalanı bırakamazsınız ama bari azaltmayı deneyin. Bu işleri bırakın memurun iki yılını nasıl karanlığa mahkûm ettiğinizin izahını yapın.
Kıymetli kamu çalışanları; yalan ne kadar çok söylenirse gerçeğin üstünü o kadar örter ve onun yerine geçer. Bunların nihai amacı üstünü örtmeye çalıştıkları gerçekleri kimsenin görmemesi herkesin kendi söylediklerine inanmasıdır. Oysa memurun cebindeki para, çarşıdaki hesap, bakkaldaki enflasyon ortadadır. Kamu çalışanları bunlardan mutlaka ama mutlaka hesap sormalıdır. Kamu çalışanı arkadaşlarımız da kendilerine bu tür yalanlarla gelenlere bu hezimetin hesabını sorsun. Biz kamu çalışanları için mücadeleye ve gerçekleri anlatmaya devam edeceğiz. Bizim derdimiz çalışanın alın teri ve evine götürdüğü ekmeğidir. Amacımız hak ettikleri ve insana yakışır bir ücret almaları, haklarının teslim edilmesidir. Kurulduğumuz günden bu yana bu amaç doğrultusunda mücadele ediyoruz, etmeye de devam edeceğiz” dedi.
Editor : Haberpanelim