HAYRULLAH AĞKAŞ
"Başkanlar Konuşuyor" köşemizde siyasi partiler ve sendikaların ardından ilimizde faaliyet gösteren Sivil Toplum Kuruluşlarını konuk etmeye devam ediyoruz. Bugün köşemizde Atatürkçü Düşünce Derneği (ADD) Sivas Şube Başkanı Niyazi Orhon´u ağırladık.
İşte Orhon ile yaptığımız röportaj:
Kısaca kendinizi tanıtır mısınız?
1944 yılında Kangal´da doğdum. İlkokul tahsilimi Ankara Mimar Kemal İlkokulu´nda tamamladım. Ortaokulu Kangal´da tamamladım. 1960 yılında Sivas´a gelerek, Lise tahsilimi yaptım. Askerlik sonrasında 1968 yılında Karayolları Bölge Müdürlüğünde işe başladım. 1990 yılında emekli olarak ticarete başladım. 12 yıllık ticari hayatımın ardından emekliliğe ayrıldım. 1973 yılından bu tarafa toplumsal faaliyetlerin içerisinde yer aldım. Dernek, Sendika ve siyasi partilerde yöneticilik görevlerinde bulundum. 27 Kasım 2016 tarihinde de Atatürkçü Düşünce Derneği Kongresinde yönetime seçimdim ve akabinde de yönetimimiz beni Şube Başkanı seçtiler.
Atatürkçü Düşünce Derneği´nin kuruluşu ilgili bilgi verir misiniz?
Atatürkçü Düşünce Derneği 1994 yılından bu tarafa ilimizde faaliyet göstermiştir. Derneğimiz partiler üstü bir kurumdur. Yani hiçbir siyasi partinin savunuculuğunu veya siyasetini yapmayıp sadece Türkiye Cumhuriyetinin yararına çalışıp, siyaset üreten, haksızlıklara boyun eğmeyip ve ülkemizin Cumhuriyet değerleri olan laik, çağdaş, milli, demokratik yapısını koruyup, geliştirilmesini savunuyoruz. Bu doğrultuda Atatürk ilke ve inkılâplarını, Cumhuriyet değerlerimizi savunup, geliştirilmesine yardımcı olmak görevimizdir. Bu yüzden Türkiye Cumhuriyeti kuruluş amacıyla ve Cumhuriyet değerlerimizle bir olan amaçlarımız doğrultusunda hangi siyasi parti olursa olsun doğru bir karar almışsa destekleyip, yanlış karar aldıklarında da çekinmeden söyleyip, düzeltilmesi için mücadele etmekteyiz. Derneğimiz devlet tarafından tanınan, kamu yararına çalışan bir sivil toplum kuruluşudur.
Atatürkçü Düşünce Derneğinin kuruluş amacı nedir?
Atatürkçü Düşünce Demeği 1989 yılında Kurucu Genel Başkanımız Prof. Dr. Muammer Aksoy olmak üzere, Ord. Prof. Dr. Hıfzı Veldet Velidedeoğlu, Doç. Dr. Bahriye Üçok ve birçok aydınımız tarafından kurulmuştur.
Bu aydınlarımız 1989 yılında kendi aralarında şu tespitlerde bulunup derneğimizin açılmasını öngörmüşlerdir.
"Atatürk´ün bedensel varlığının artık aramızda bulunmamasından cesaret alan içteki ve dıştaki kimi olumsuz güçler, O´nun yeni Türk Devletini yaratma doğrultusunda ilk adımı attığı 19 Mayıs 1919´un üzerinden 100 yıla yakın geçtiği bu günlerde, Atatürk devrim ve ilkelerine karşı, açık ya da kapalı saldırılarını doruğa ulaştırmış bulunmaktadır. Bundan daha kötüsü, plânlı ve sinsi bir çalışma ile o devrim ve ilkeleri gelecekte yok etmek çabası içindeler.
"Atatürk ilke ve inkılâplarına karşı gizli ya da açık saldırıların yapıldığı, Atatürk´ün Türkiye Cumhuriyeti´ne kazandırdığı çağdaş kazanımların geriye doğru çevrilmek istendiği ve tüm bu çabalara karşın Atatürk ilke ve inkılâplarına sıkıca bağlanmış olan kişiler tarafından demek kurulup yaşatılarak bu ilke ve inkılâpların sonsuza kadar yaşatılacağı", demek kurucular kurulu tarafından tüzüğe demeğin kuruluş nedeni olarak eklenmiştir.
Mustafa Kemal Atatürk böylesi zor sıkıntılı günlerin doğabileceğini önceden sezmiş olmalı ki biz gençlere Gençliğe Hitabe´yi ve Bursa Nutku´nu yazıp emanet etmiştir. Biz gençlere düşen görevde, ülkemizi dış güçlerin eline teslim etmeye çalışan, ülkemize gerici bir düzen getirmeye çalışan, ülkemizin birlik ve beraberliğini bozmaya çalışan iç ve dış mihrapların karşısında dimdik, sapasağlam durarak, onların oyunlarını bozup ülkemizin daha da aydınlık günlere gelebilmesi için gayret göstermeliyiz.
Bu saldırılar günümüzde de var olduğu için bizler Atatürkçü Düşünce Demeğinde mücadele vermekteyiz. Siz okuyan, araştıran, sorgulayan, çözüm üreten kişilerinde aramıza katılıp bu haldi mücadelemizde bize yardama olmanızı, yontmada olmanızı temenni ederiz.
ADD olarak ilimizde yürüttüğünüz faaliyetler hakkında bilgi verir misiniz?
Dernek olarak Atatürkçü Düşünceyi, Atatürk´ün ilke ve inkılâplarını halkımıza anlatmak ve benimsetmek olacaktır. Atatürk ilkeleri hiç kimseyi hangi siyasi partiden veya gruptan olursa olsun, insanlarımızı rahatsız etmeyeceğini düşünüyoruz. Çünkü demokrat olmak çağdaşlığın bir parçasıdır. Demokrat, hukuk ve laikliğe inanmak, aydınlık bir toplum yaratma çabası tüm vatandaşlarımızın görevi olmalıdır. Eğitimde, teknolojide halkımızı çağdaş bir düzeye getirmek, çağdaş ülkeler seviyesine yükseltmek ve insanlığın ürettiği bütün mal ve hizmetlerden halkımızın eşit ve adil bir şekilde yararlanmasını istiyoruz. Bu nedenle ben Atatürkçü düşüncenin insanlara pek yabancı gelmediğini düşünüyorum. Ancak insanlarımızın da Atatürk´ü insanlarımızın da tam anlamıyla anladığını düşünmüyorum. Biz bu konuda üzerimize düşeni yaparak, anlatmaya çalışacağız.
Biz Şube olarak yıl içerisinde belirlediğimiz günlerde anma etkinlikleri düzenliyoruz. Örneğin Ocak ayında Gazeteci Yazar Uğur Mumcu´nun katledilmesinin yıldönümünde Mumcu´yu andık. Bu gibi anma etkinliklerimizin yanı sıra 19 Mayıs, 23 Nisan, 30 Ağustos gibi ulusal bayramlarımızı anlamını ifade ederek, tarihimizde nasıl bir anlam taşıdığını ifade ederek ve insanlarımıza anlatmaya çalışıyoruz. Tabi ki 29 Ekim Cumhuriyet Bayramının bizim için çok daha önemli bir gün. Bu bayramımızı da coşkuyla kutluyoruz. 10 Kasım bizim için yas günüdür. Bu günde Ulu Önderimizi anıyoruz.
ADD Sivas Şubesi olarak uygulamak istediğiniz projelerden bahsedebilir misiniz?
Atatürkçü Düşünce Derneği Sivas Şubesi olarak bazı projelerimiz var. Bu projelerimizi imkânlar ölçüsünde hayata geçirmeye çalışacağız. Bu projelerimizin arasında 23 Nisan´ı gençlerimiz nasıl anlıyor diye bir kompozisyon yarışması düzenleyeceğiz. Yine Atatürk Köşesi olmayan bazı okullarımız var. Bu köşelerin yapılması için katkı sağlayacağız. Ayrıca yine imkânlarımız ölçüsünde İngilizce kursumuz ve ihtiyaç sahibi öğrencilerimize burs vermeyi düşünüyoruz.
Sivas Cumhuriyetin ilan edildiği şehirdir. Sivaslılar Ulu Önder Atatürk´ü 108 gün boyunca misafir etmişler. O dönemde de ilimizde önemli yatırımlar yapılmış. Bunların başında da bugünkü TÜDEMSAŞ yer alıyor. TÜDEMSAŞ´ın bugünkü işlevselliği hakkında ne düşünüyorsunuz?
"Ben TÜDEMSAŞ´ın geldiğimiz şartlarda teknolojiye ayak uyduramadığını düşünüyorum. Siyasi iktidarlar TÜDEMSAŞ´a gerekli yatırımları yapmadığını düşünüyorum. Bu fabrikanın çağdaş teknolojiye kavuşturulması gerektiğine inanıyorum. TÜDEMSAŞ´a gerekli yatırımların yapılarak, kapasitesinin artırılması gerektiğine inanıyorum. Özellikle Hızlı Tren konusunda uzman bir kuruluş olması gerektiğini düşünüyorum. Yine bu fabrikamızda demiryollarının ihtiyacı olan her şeyi üreten bir fabrika durumuna gelmesi lazım. Ayrıca bu kuruluşumuzun dış ülkelere ihracat yapacak bir yapıya kavuşturulması da çok önemli. TÜDEMSAŞ´ın bu şartlarla yenilenmesinin sağlanması aynı zamanda ilimizdeki istihdama da önemli ölçüde katkı sağlayacaktır. Sivas´ta işsizliğin giderilmesi ve önlenmesinde çok fazla katkı sağlayacaktır. Bu fabrika ilimiz adına hayati bir önem taşımaktadır. 1960´lı yıllarda burada 7-8 bin kişi çalışıyordu. Ancak geldiğimiz noktada bu fabrikada ortalama bin 500 kişi istihdam ediliyor.
İlimizin kalkınması ve gelişmesine yönelik neler düşünüyorsunuz?
Ben ilimizin bu son dönemde açıklanan teşvik yasalarından faydalanmamasına çok üzülüyorum. Anlamakta da zorlanıyorum. Sivas´ın çevresindeki Tokat´a Amasya´ya, Malatya´ya, Kayseri´ye bu teşvikler verilirken, Sivas neden bu iller arasına alınmıyor. Sivas siyasi iktidarın neden gözüne batıyor anlam veremiyorum. Oysa Sivas halkı, iktidara karşı borcunu da ödüyor, oy da veriyor. Ama siyasi iktidar ilimize şaşı bakıyor. Ben bu konuda yorum yapmakta bile zorlanıyorum. Kaldı ki Sivas sürekli göç veren bir şehir. Bunu hepimiz biliyoruz. Sivas´ın geçmiş dönemlerde 8-9 Milletvekili vardı. Şimdi bu rakam 5´e düşürüldü. bu teşviklerden neden Sivas´ın yok sayıldığını bizlerde çok merak ediyoruz. Şuan ilimizde özellikle tarım ve hayvancılıkta çok zor günler geçiriliyor. Tarım ve hayvancılıkla uğraşan çiftçiler zor durumdalar.
Editor : Haberpanelim