Fatih TABUR
Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Sivas Milletvekili Ulaş Karasu; TBMM Genel Kurulu’nda inşaat sektörünün sorunlarına ilişkin partisi adına konuştu.
İktidarın inşaat sektöründe sorun olduğunu kabul ettiğini ve bir düzenleme getirdiğini ifade eden Karasu; “Ama getirdikleri düzenleme ile yapmış oldukları değişiklikle kimsenin yarasına merhem olmuyorlar. 20 yıldır ‘Yol yaptık, köprü yaptık, hastane yaptık’ diyorsunuz ama gelinen noktada 40 bin müteahhide iflas bayrağını çektirmek üzeresiniz. Sektöre yıllarını vermiş, emeğini vermiş binlerce firma, kanun teklifi bu şekliyle geçerse ya teminat mektubunu yakıp yasaklı duruma gelecek ya da iflas edecek. BDDK verilerine göre batık kredilerin en fazla olduğu grup inşaat sektörü, 30 milyar TL'lik kredi şu an takibe düşmüş durumda. Bankalar inşaat firmalarına kredi vermiyor, mevcut kredi limitini kullandırmıyor, âdeta firmaların batmasına çanak tutuyor. Tüm bunlar olurken siz faiz düşüşünden, üretimden bahsediyorsunuz. Tabii, 20 yıldır servetine servet katan, büyüyen müteahhitler var, onlar sizin yandaş müteahhitleriniz. Onların keyfi yerinde çünkü onların Türk lirasıyla işleri yok, dolar baronu oldu onlar, dolar garantili işlerle 84 milyonu hortumlamaya devam ediyorlar. Siz, yandaş müteahhitlerinizi düşünürken biz, iflas etmek üzere olan yüz binlerce müteahhidin, alt taşeronunun, tedarikçinin, işsiz kalma tehlikesiyle karşı karşıya olan inşaat emekçisi kardeşlerimizin hakkını savunmak zorundayız” dedi.
HAZIR BETON YÜZDE 241 ORANINDA ARTTI
Sektöre son 18 ayda gelen zamlara değinen Karasu; “Mayıs 2020 ile Aralık 2021 arasındaki fiyat artışlarına bir bakalım: 18 aylık bir sürede inşaat demiri yüzde 238, hazır beton yüzde 241, çimento yüzde 303, kereste yüzde 271, cam fiyatları ise yüzde 455 arttı. Peki, bu fiyatlar yerinde sayıyor mu? Saymıyor. Ocak ayının ilk haftasında cama, çimentoya, diğer kalemlere yine fahiş oranda zamlar geldi. Bu fiyatlarla ne okul yapabilirsiniz ne hastane yapabilirsiniz ne de kentsel dönüşüm gerçekleştirebilirsiniz. Konunun düzeltilmesi gereken noktalarından bir tanesi de KÖYDES projeleri. Şimdi, saray ne yapıyorsa sarayın valileri de aynı şeyi yapıyor; saray bütün ihaleleri nasıl 21/b usulüne göre yapıyorsa valiler de Kamu İhale Kanunu'na tabi olmamak için, köylere hizmet götürmeyi düzenleyen KÖYDES kapsamındaki ihaleleri yapıyor. Şimdi, KÖYDES kapsamında ihale alan firmalar ne yapacak? Bu kanun teklifiyle, KÖYDES'den iş alan firmaların tamamını mağdur ediyorsunuz. Yine, fiyat farkı belediyelere çok ciddi maliyet getirecek. Pandemi döneminde özellikle büyükşehirlerde bütün yükü belediyelerin sırtına yüklediniz. Bu kanun teklifiyle oluşacak fiyat farklarını da hazineden karşılamanız gerekiyor. Siz, bu kanun teklifini hazırlarken sektörün paydaşlarını dinleseydiniz, sektörün sesine kulak vermiş olsaydınız bu kanun maddesi bu şekilde gelmezdi. Gelin, hep beraber bir kanun çıkaralım, en azından sektörün taleplerine kulak verelim ve bu kanun düzenlemesinde gerekli düzenlemeleri yapalım” ifadelerini kullandı.
DİVRİĞİ'DE JANDARMA BİNASININ YAPIM İŞİ YARIM KALDI
İnşaat sektörünün temsilcilerinin taleplerini de dile getiren Karasu, “Olması gereken şu: Fiyat farkı düzenlemesinin Mayıs 2020'den başlaması gerekiyor; bunu yapamıyorsanız, en azından 2021 yılının tamamını kapsaması gerekiyor. Zamlar, belirttiğimiz gibi, devam ediyor. Bu düzenlemenin, piyasa fiyatları ile TÜİK endeksi eşitlenene kadar uzatılması olmazsa olmazdır. İşe başlanmamış veya kısmi olarak başlanmış projelerde fesih hakkı nasıl 2019 yılında tanındıysa şimdi de tanınmalıdır. Sektördeki maliyet artışının mutlaka kontrol altına alınması gerekiyor. Kanunda fiyat farkı yetkisini bir belirsizlik içinde Cumhurbaşkanına bırakmak yerine bunun, üç bakanlığın yani Hazine ve Maliye, Çevre ve Şehircilik ve Ulaştırma Bakanlıklarının bir araya gelerek, paydaşlarla da görüşülerek hazırlanacak yönetmelik çerçevesinde belirlenmesi gerekiyor. Saydıklarım yapılmazsa karşılaşacağımız tablo hakkında sizlere iki örnek vermek istiyorum. Birinci örnek İstanbul'dan: İstanbul Valiliği geçtiğimiz günlerde 65 okulun yapım ihalesini maliyetlerde yaşanan artış nedeniyle iptal etmek zorunda kaldı. Türkiye'nin en büyük şehrinde 65 okul yapılmayı bekliyor. İkinci örnek seçim bölgem Sivas'tan. Divriği'de jandarma binasının yapım işi yarım kaldı. Lise binasının ihalesi yapıldı, hâlâ başlanamadı. İlköğretim okulu binasının temeli atıldı, o da yarım kaldı. Ne oldu? Müteahhit kaçtı, gitti. Durum bu, bu iki örneğin benzeri tüm şehirlerde, tüm ilçelerde her geçen gün artmaya devam ediyor. Bizler inşaat sektörünün sayenizde yaşadığı krize çözüm olamazsak bugün iptal edilen okul sayısı 65'ten 650'ye çıkacak. Çocuklarımız okuyacak okul, vatandaşımız başını sokacak ev dahi bulamayacak. Bir an önce bu sorunların çözülmesi gerekiyor. İnşaat sektörünün içinde yaşamış olduğu krizi çözebilmek için bu kanun teklifinin hiçbir anlamı yoktur, gerekli düzenlemelerin yapılması gerekiyor” ifadelerine yer verdi.
Editor : Haberpanelim