Gündem

Meslek Hastalığı Kabul Edilsin

Meslek Hastalığı Kabul Edilsin

Meslek Hastalığı Kabul Edilsin
16-03-2022 07:00


Erdem TAHILLIOĞLU

Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Sivas Şubesi tarafından 14 Mart Tıp Bayramı dolayısıyla Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Hastanesi poliklinik girişinde basın açıklaması düzenlendi.

14 Mart’ın pandeminin başından beri “Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” diyenlerin mücadele haftası olduğunu dile getiren Baştürk; “Pandemi öncesinde olduğu gibi Tıp Bayramının 103. yıl dönümünde de; sağlık hizmetinin metalaştırılarak alınıp satılan bir mala dönüştürülmesine, hastaya müşteri denilmesine ve sağlık bütçesinin özel sermayeye akıtılmasına, sağlık kurumlarının şirketleşmesine, halkın sağlığının paraya tahvil edilmesine, performans -güvencesizlik- şiddet kıskacı ile faturanın kendilerine kesilmesine,  uzun çalışma saatleri, iş yükü, mobbing ve angarya gibi modern kölelik çalışma koşullarına isyan edenlerin, karşı duranların mücadele haftasıdır 14 Mart.  Önlenebilir bir hastalık nedeniyle, 553 çalışma arkadaşını yitiren ‘yaşam hakkı’ yok sayılanların haftasıdır 14 Mart.                                                                                                                   Pandeminin başında kahraman ilan edilip alkışlatılan, sonrasında değersizleştirilenlerin haftasıdır 14 Mart. Toplu sözleşmelerle mali, sosyal, özlük hakları iyileştirilmeyen, çalışma koşulları daha da ağırlaştırılan, iş barışı bozulanların haftasıdır 14 Mart. Enflasyonun, verginin yükünün altında ezdirilen, sadaka gibi zamlara muhtaç edildikçe yoksullaşanların; insanca yaşayacak meslek riskini karşılayacak, emekliliğe yansıyacak yoksulluk sınırının üstünde OECD ülkeleri standartlarında temel ücret diye iş bırakanların, eylem örgütleyenlerin haftasıdır 14 Mart” dedi.

SES Şube Başkanı Baştürk; konuşmasının devamında; “Biz sağlık ve sosyal hizmet emekçileri, artık en temel insani hakkımız olan yaşam hakkımızı dahi koruyamayan sağlık politikacılarına, acil sorunlarımızın çözümü için derhal harekete geçmelerini yoksa sağlık sisteminin onarılamaz yaralar alacağını uyarı grevlerimizle defalarca hatırlattık. Bizleri dinlemek, çözüm üretmek yerine Sağlık Bakanlığı Yönetim Hizmetleri Genel Müdürlüğü, 25.02.2022 tarihli bir görüş yazısıyla sağlık emekçilerinin haklı taleplerini ve mücadelesini bastırma, sınırlandırma çabasına girmiş, gözdağı vermeye çalışmıştır. En son icraat olarak Cumhurbaşkanı tarafından hekimlerin emeğini, niteliğini, değerini ve kamusal sağlık hizmetlerini hiçe sayan ‘gidiyorsa gitsinler’ söylemiyle adeta sarsıldık ama şaşırmadık. İşte, sendikal hakları, insan hak ve hürriyetlerini yok sayan bu yönetim anlayışı tam da sorunlarımızın esas nedenidir ve Tıp Bayramı da bu nedenle de bayram olarak kutlanamamaktadır” diye konuştu. 

Sağlık emekçileri olarak taleplerini sıralayan Baştürk; “Şiddetsiz ve güvenli bir çalışma ortamı için yeni ve etkili ‘Sağlıkta Şiddet Yasası’ çıkarılsın, mobbing ve baskılar son bulsun. Performans, ek ödeme değil, insanca yaşamaya yetecek, yoksulluk sınırı üzerinde emekliliğe yansıyacak temel ücret sağlansın. 3600’den 7200 kadar kademeli ek gösterge uygulansın. Fiili hizmet süresi (yıpranma payı) sağlık hizmetlerinde çalışan tüm emekçilere yıllık 90 gün üzerinden tam olarak uygulansın. OECD ortalamasında kadrolu güvenceli personel istihdamı yapılsın. Taşeron çalışma ortadan kaldırılsın. Toplumsal sağlık için güçlü ve etkin birinci basamak sağlık örgütlenmesi sağlansın. Ceza yönetmeliği kaldırılsın. Özgür ve bilimsel çalışma ortamı için meslek örgütleri üzerindeki baskılara son verilsin. Liyakatsiz atamalara, tip sözleşme dayatmalarına, tıp ve sağlık bilimleri eğitimlerini niteliksizleştiren, altyapısı uygun olmayan tıp fakültelerinin, eczacılık fakültelerinin, diş hekimliği fakültelerinin, hemşirelik fakültelerinin, sağlık bilimleri fakültelerinin ve sağlık meslek yüksekokullarının açılmalarına son verilsin. Covid-19 iş kazası ve meslek hastalığı olarak kabul edilsin. Haklarında kesinleşmiş yargı karar bulunmayan ihraç sağlık ve sosyal hizmet emekçileri derhal göreve başlatılsın. Sağlık hizmeti için ödediğimiz vergiler, katkı katılım payları ve ilave ücretler kaldırılsın. Sağlık ve sosyal hizmetlerin planlanmasından sunulmasına kadar emekçiler örgütleri aracılığıyla, halk da merkezde siyasi partiler, yerellerde ise yerel yönetimler, muhtarlıklar, örgütlü yapılar ve siyasi partiler eliyle süreçlere dâhil olsun. Şehir hastanelerine, özel hastanelere aktarılan teşvik ve bütçeler kamu sağlık kurumlarına aktarılsın. Her işyerine kreş açılsın, sağlık emekçileri çocukları ile işleri arasında tercih yapmak zorunda kalmasın. Kamu sağlık kurumları daha demokratik bir yapıya kavuşturulsun”   açıklamasında bulundu.


Editor : Haberpanelim
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER