Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, ?İlk defa gerçekten millet sivil bir anayasa istiyor. Bu kısmen önemli, inanın ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Cumhuriyet´in ilanı kadar, çok partili demokratik hayata geçiş kadar önemli? dedi.
Yılmaz, Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği tarafından kentteki bir restoranda düzenlenen kahvaltı programında esnaf ile bir araya geldi.
Burada, 16 Nisan´da yapılacak halk oylamasına değinen Bakan Yılmaz, daha etkin daha iyi hizmet etmenin daha iyi bir yönetime sahip olmakla mümkün olacağını vurgulayarak, "Önümüzde büyük bir fırsat var. Türkiye´nin etkin bir yönetime sahip olması lazım. Zaman kaybına ve kaynak israfına yol açmayacak bir sisteme ulaşmamız lazım. İşte bunun da yolu 16 Nisan´da yapılacak halk oylamasına ´evet´ vermekle geçiyor." diye konuştu.
ANAYASA HİÇ BİR ZAMAN
MİLLET TARAFINDAN YAPILMADI
Yılmaz, anayasaların millet tarafından yapıldığını ve devletin sınırını belirlediğini vurgulayarak, şunları söyledi:
?Fakat anayasa şimdiye kadar hiçbir zaman millet tarafından yapılmadı. Anayasayı yaptılar vatandaşın sınırını belirlediler. ´Düşünürsün ancak şu şartlarda, inanırsın ancak şu şartlarda, ticaret yaparsın ancak şu şartlarla´ diyerek adeta vatandaşa çerçeve çizdiler. İlk defa gerçekten millet sivil bir anayasa istiyor. Bu kısmen önemli, inanın ki cumhurbaşkanlığı hükümet sistemi, Cumhuriyet´in ilanı kadar, çok partili demokratik hayata geçiş kadar önemli. Türkiye´de ´şu andaki mevcut sistem doğru mudur?´ diye herkese soruyoruz. ´Doğru değil´ diyorlar peki doğru olmayan sistemin devamını savunmak doğru mudur? O da doğru değildir. Ama niye savunuyorsunuz? Zaten bir Tayyip Erdoğan karşıtlığı var, AK Parti karşıtlığı var. Bazı yerlerde hepsi bir araya geliyor. 2014´teki Cumhurbaşkanlığı seçiminde olduğu gibi 16 parti bir araya geliyor, bir de buna bazen Almanya bazen de terör örgütleri ekleniyor. Ayrı bir geniş cephe kuruluyor. Ama elini vicdanına koyan bir kimse bakar ki Türkiye´nin kurtuluşu bu yeni gelecek sistemdedir.?
SİSTEM BELİRSİZLİĞİ VAR
Türkiye´deki sistemin adının belirsizlik olduğunu iddia eden Yılmaz, sözlerini şöyle sürdürdü:
"İsmi parlamenter demokratik sistem ama parlamenter demokratik sistemlerde cumhurbaşkanına bu kadar yetki verilmez. Niye bu yetkiyi verdiler, cumhurbaşkanını güçlü kılmak istediler. Niye cumhurbaşkanını millet seçmiyor? Ankara´dan seçime dahil olanlar, zamanı gelince muhtıra verenler, zamanı gelince yönlendirme yapanlar, zamanı gelince cumhurbaşkanını tehdit edenler, ´biz her nasılsa Ankara´daki milletvekillerini de bir şekilde yola getiririz ama milleti yola getiremeyiz´ diye düşündüler."
"Milletin seçmiş olduğu hükümete fren görevini görmek, biraz zapturapta alabilmek için bir vesayet makamı oluşturdular. Bunun en güzel örneğini Erbakan döneminde gördük." diyen Bakan Yılmaz, değerlendirmelerine şöyle devam etti:
"Bu kadar çok yetki verdiniz cumhurbaşkanına, hiçbir sorumluluğu da yok. Cumhurbaşkanı tek başına yapmış olduğu eylem ve işlemlerden dolayı zaten sorumlu değil. Başbakan ve bakanlarla imzalanan kararnamelerden dolayı da sorumluluk Başbakan ve ilgili bakana ait. Dünyanın hiçbir yerinde bu kadar yetki kullanıp da bu kadar sorumsuz olan hiçbir kimse de yok. Neden çünkü bu mevkiye bir siyasetçinin, milletin içinden çıkan bir milletin adamının geleceğini düşünmediler."
Konuşmanın sonunda Sivas Esnaf ve Sanatkârlar Odaları Birliği Başkanı Beşir Köksal, Bakan Yılmaz´a hediye verdi.
2019 YILI SONUNDA
HEDEFLERE VARACAĞIZ
Milli Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz, Türkiye´de ikili eğitimi kaldırmak için 77 bin dersliğe ihtiyaç olduğunu belirterek, "Başbakanımızın başlatmış olduğu proje kapsamında yani vatandaşın da bu projeye katkısı çerçevesinde 3 bin dersliği geçtik. Bu sayıyı 4 binin üzerine çıkartmak istiyoruz. Gelecek yıl göreceksiniz, 77 bin sayısı 50 bine düşecektir. Ama 2019 yılının sonunda biz konulan hedeflere hep birlikte varacağız." dedi.
Yılmaz, Sivas Valisi Davut Gül´ün makamında gerçekleştirilen ve hayırsever iş adamı Lütfü Abay tarafından kente yaptırılacak 16 derslikli ortaokul ve lisenin protokol imza töreninde yaptığı konuşmada, Başbakan Binali Yıldırım´ın gelecek dönemde milli eğitime çizdiği 3 hedef olduğunu aktararak, "İkili eğitimi kaldıracaksınız, okul öncesi eğitimi zorunlu eğitim kapsamına alacaksınız... Bir de ilkokuldan sonra ortaokulun ilk sınıfını da hazırlık şeklinde İngilizce ağırlık olarak, haftada 20 ders saatinden aşağı olmayacak şekilde bir programla evlatlarımıza daha kaliteli eğitim vermek adına bir hedef çizdi." diye konuştu.
Bu hedef doğrultusunda Türkiye´de ikili eğitimi kaldırmak için 77 bin dersliğe ihtiyaç duyulduğunu ve Başbakan Yıldırım´ın bir kampanya başlattığını anımsatan Bakan Yılmaz, şunları söyledi:
"Bu kampanya çerçevesinde devletimiz, en büyük bütçesini milli eğitime ayırıyor. Ancak 77 bin derslik yapacağız dediğimizde ´nasıl yapacaksınız´ diye sormuşlardı. Devlet-millet iş birliğiyle. İşte devlet-millet işbirliğinin bir örneğini de gördük. Başbakanımızın başlatmış olduğu proje kapsamında yani vatandaşın da bu projeye katkısı çerçevesinde 3 bin dersliği geçtik. Bu sayıyı 4 binin üzerine çıkartmak istiyoruz. Gelecek yıl göreceksiniz, 77 bin sayısı 50 bine düşecektir. Ama 2019 yılının sonunda biz konulan hedeflere hep birlikte varacağız."
Başbakan Yıldırım´ın koymuş olduğu bu hedefe ulaşmak için büyük fedakarlık yapan hayırsever iş adamı Lütfi Abay´a ve ailesine teşekkür eden Yılmaz, bu okulun yapımına bakanlık olarak, İl Özel İdaresi olarak her türlü katkıyı vereceklerini ve gelecek eğitim-öğretim döneminde okulun eğitime açılacağını bildirdi.
Eğitimin önemine de dikkati çeken Yılmaz, "Bu ülkeye yapılabilecek en iyi hizmet eğitimden geçer. Eğitimden daha önemli bir hizmet veya konu ülkemiz gündeminde yok. Dolayısıyla bu şuurda hareket eden herkese sonsuz teşekkür ediyorum." dedi.
Konuşmaların ardından Bakan Yılmaz, Gül ve hayırsever iş adamı Abay protokolü imzaladı. (AA)
Editor : Haberpanelim