OĞUZHAN SARZEP
Sivas Batı Koleji Okul Öncesi Öğretmeni ve Yazar Seda Yapıcı, kitaplar hakkında gazetemize röportaj verdi. Kitap konusunda gençlere uyarılarda bulunan Yapıcı, ‘günün 15 dakikasını mutlaka okuyarak geçirmemiz gerekiyor’ dedi. Yazar Yapıcı ile yaptığımız röportaj şöyle;
Seda hocam kitap okuma alışkanlığınızı ne zaman edindiniz?
- Kitaplar ruhun gıdasıdır. Kendi ‘Kabul’ adlı kitabımı yazmadan önce de çocukluğumdan beri kitaplarla iç içe olarak büyüdüm. Yaş ve gelişimimden önce okuyup yazmaya başladım. Benim için kitap dünyası beş yaşında başladı. Gördüğüm her harf ilgimi çekiyordu. Yolda giderken gördüğüm kelimeleri okumaya çalışmak verdiğim en güzel mücadeleydi. Yavaş yavaş yürüyordum çünkü her tabelayı okumak istiyordum.
Okuduğunuzu anlayıp özetleme yapıyor muydunuz?
- Okuduğum her kitap benim için bir anlam taşıyor. Beğendiğim ve anlamlı bulduğum satırları mutlaka kendi hayatıma endekslerim. Hoşuma giden bir cümleyi o an kendi hayatımda nasıl kullanabilirim diye düşünürüm. Bu düşünce sayesinde sürekli yeni bir cümle ve yeni kelimeler kazanmış olurum. Böylelikle unutmam mümkün değil. Okuma kısımlarını altlarını çizerek yaparım ama bunu sevmeyenler olabilir.
İnsanlar sizce neye göre kitap seçmeliler?
- Bence her kitap bir ihtiyaçtır. İnsanlar ihtiyaçlarına göre kitap seçmeliler. Ayrı bir dünyaya açılmak için romanları, öğrenmek için kişisel gelişim kitapları, sakin tercihler için hikaye kitapları seçmek gibi. Neyi okumaktan mutlu oluyorlarsa onu seçmeliler. Bir kitabevinde her türden kitap alıp, hangisinden en çok zevk aldıklarını bularak o tarzdan devam edebilirler.
Siz en çok ne tür kitaplar okuyorsunuz?
- Ben hep kişisel gelişim türünde kitaplar okuyorum. Yazar seçimi benim için oldukça önemli. Fikirlerine ve kişiliğine güvenmediğim bir yazarın, kitaplardaki bilgisini hayatıma çok zor alırım çünkü. Eminim ki bir yazar olarak, bütün kitaplar emektir. Asla iyi kitap ve kötü kitap gibi yorumlar yapamayız. Ama seçimlerimiz bizi oluşturur. Bu yüzden bende, beni oluşturacak seçimler yapıyorum. Bunların çizgisini de kişisel gelişim kitaplarıyla yakaladım. Sosyal medya hesaplarımda okumayı seven bir kitlem var. Okuduğum ve onayladığım her kitabı paylaşmaya çalışıyorum. Çoğalmak bana güzel hissettiriyor.
Ayda kaç kitap okuyorsunuz?
- Ben kaç kitap okuduğumu sayamadım. O kadar güzel kitaplar var ki aklım hala okuyamadıklarımda. Bu kitapları okurken zamanımı düşündüm. Bir kitabı okumak için bazen on günümü verdiğim oluyordu. Bu da saat dilimine döktüğümüzde giden fazla bir zamandı. Bu yüzden haftada en az bir kitap bitirebilmek için hızlı okuma kursuna gittim. Dersler aldım. Zaman benim için hayatımın en kıymetli hazinesi. Bilgi mükemmel bir güç, bilgiye erişmek ise emek ve çabayla oluyor. Bu çabayı gösterirken zamanımı ihmal etmedim.
Çok etkilendim dediğiniz kitap hangisi?
- Evet, benim için seçmesi çok zor bir soru. Bir tane değil birkaç tane var aslında. İş dünyası için beni çok değiştirdi dediğim ‘Marshall Goldsmith/İş dünyasında zirveye giden yol’ okuduğum romanlar arasında Serenad, Kamelyalı Kadın, Tutunamayanlar, Afife Jale, Kurtlarla Koşan Kadınlar Kişisel gelişim türünde, İmkansız ilişkilerden mümkün ilişkilere, sevgisiz anneler, kaplanı uyandırmak, acı anıları silmek.
Bir kitap seçme hakkınız olsa hangisi olurdu?
-- Tabii ki düşünmeden tek cevabım. Seda YAPICI ‘Kabul’ kitabı olurdu. Kendi kitabım diye söylemiyorum, böyle akıcı, anlaşılır hayat öğreticisi bir kitap olamaz…
Kitap okuma konusunda çocuk ve gençlere tavsiyeniz neler?
- Özellikle gençler ve yetişkinler kitap okumak ile zaman arasında çok kalıyorlar. Herkesten zamanım yok ki kelimesini duyuyorum. Kitap okumak bir rutin haline gelmeli. Sabah kalktığımızda yüzümüzü yıkadığımız, üzerimizi değiştirdiğimiz gibi. Her gün yaptığımız rutin bir davranış gibi. Vakit yoksa bile başka bir aktiviteden birkaç mola ayırıp günün 15 dakikasını mutlaka okuyarak geçirmemiz gerekiyor. Çocuklar için okumak ise daha eğlenceli hale getirilmeli. Renkli kitaplar, kendine ait bir kitaplık ve çocuğun dahil olduğu süreçlerle geçmeli.
Kabul kitabınız hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Adından da anlaşıldığı gibi hayatı kabul ediyorum ve bu yüzden bunun kitabını yazdım. En büyük gurur kaynağım. Sadece yazıyla da değil, hayatımın her alanında kabul ettiğimi hissediyorum. Kendim yapmadığım ve yapamayacağım bir şeyi okuyucularıma da yazıp önermedim. Benim kitabımda süslü ve içi boş cümlelere asla yer olmadı. Göz dolduran değil, kalplerini dolduran örnekler verdim. Kitabım kısa süre içerisinde çok sayıda sattı. Ama hiç satmayabilirdi. Ben okunmak için yazdım elbette, ama okunmayabilirdi. Sadece bir kişinin bile seçimlerinde etkili olabildiysem yine de benim için büyük bir mutluluk kaynağıdır bu. Hepimiz insanız ve ölümlü varlıklarız. Benim de en büyük hayalim yıllar sonra göçtüğümüzde bu dünyadan arkamda beni yaşatacak bir şey bırakabilmekti. Bir bilgi..
Çok teşekkür ediyorum, sevgiler.
Editor : Haberpanelim