Politika

Sivas’tan İktidara Rest: Ulaş Karasu TBMM Kürsüsünden Meydan Okudu

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Meclis’te konuştu. AK Parti’nin 31 Mart’ta azınlığa düştüğünü ve meşruiyetini yitirdiğini söyleyen Karasu, “Hodri meydan! Getirin sandığı, halk bu uygulamalarınıza ne diyor, hep beraber görelim” dedi.

Sivas’tan İktidara Rest: Ulaş Karasu TBMM Kürsüsünden Meydan Okudu
01-12-2024 10:25
SİVAS

Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkan Yardımcısı ve Sivas Milletvekili Ulaş Karasu, Türkiye Büyük Millet Meclisi (TBMM) Genel Kurulunda “Köy Kanunu ile Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılmasına Dair Kanun Teklifi”   hakkında konuştu.

AKLINIZI BAŞINIZA ALIN!

Görüşülen kanun teklifinin 9. maddesi üzerine söz aldığını belirten Karasu, “Arkadaşlar, bu maddeyle Çevre ve Şehircilik Bakanlığına geniş yetkiler tanınıyor. Sayın Murat Kurum 31 Mart seçimlerinde gitti İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı adayı oldu, İstanbullular Sayın Murat Kurum'a gereken cevabı verdiler. Şimdi, Sayın Murat Kurum ‘Bakanlık aracılığıyla Cumhuriyet Halk Partili belediyeleri nasıl çalıştırmam?’ diye onlarla ilgili kanun tekliflerini bürokratları aracılığıyla yapıyor, TBMM’ye gönderiyor. İstanbullular Sayın Murat Kurum'a 1 milyon fark attırdılar Ekrem İmamoğlu'yla. Evet, Murat Kurum'un son 6 aylık icraatlarına bakıyoruz; CHP'li belediyeleri çalıştırmamak, onların önüne set olmak, vatandaşın faydasına olan projeleri engellemek. Arkadaşlar, aklınızı başınıza alınız, 2019 seçimlerinde büyükşehir belediye meclislerinde çoğunluğu sağlayamadığımız illerde belediye meclisleri aracılığıyla bu tarz uygulamaları yapmak istediniz, halkımız son seçimde belediye meclislerinde de çoğunluğu bize verdi, şimdi bunu yargı sopası ve kanunlarla yapmak istiyorsunuz. Oysa, siz, 31 Martta azınlığa düşmüş, meşruiyetini yitirmiş bir iktidarsınız” dedi.

YETKİYİ TEK ELDE TOPLAMAYA ÇALIŞAN BİR İKTİDARSINIZ

İktidara meydan okuyan Karasu, “Hodri meydan! Getirin sandığı, halk bu uygulamalarınıza ne diyor, hep beraber görelim. Kreşleri kapatmak istiyorsunuz, toplumsal tepkiyi görünce ‘Biz kreş demedik, anaokulu dedik.’ diyerek anında kıvırıyorsunuz. Dün yine başka bir adım attınız, belediyelere bağlı kuruluşların da SGK ve maliye borçlarının genel bütçeden gelen paydan kesilebileceğini Cumhurbaşkanı kararnamesiyle Resmî Gazete'de yayınladınız. Bu yaptığınız Türk Ticaret Kanunu'na, Amme Alacakları ile İflas Kanunu'na aykırı. Hukuk tanımazlıkta artık sınır tanımıyorsunuz ama ne yaparsanız yapın daha fazla kreş yapacağız, daha fazla kent lokantası açacağız, sizin bir bardak süte muhtaç ettiğiniz çocuklara süt götürmeye, temizleyemediğiniz okulları temizlemeye devam edeceğiz. Bu teklif önümüze geldiğinde ‘Burada birçok teknik konu var; 12 madde Anayasa Mahkemesi tarafından iptal edilmiş maddeler, gelin, bu kanun teklifini adamakıllı tartışalım, hukuksal destek alalım, tarafların görüşünü alalım.’ dedik, yine dinlemediniz, ben yaparım anlayışıyla kanunu getirdiniz. Siz, TMMOB'a bağlı odalarla bu kanun teklifi üzerinde hiçbir görüş alışverişinde bulundunuz mu? Bulunmadınız ama tutuyorsunuz, mühendislik ve mimarlık meslek kuruluşlarının mevzuatını düzenleme yetkisini de Bakanlığa almak istiyorsunuz. Niçin arkadaşlar? Biraz Anayasa okuyan bir kişi bu düzenlemenin Anayasa'ya aykırı olduğunu bilir. Meslek kuruluşları, merkezî idare hiyerarşisinde yer almayan, yargı organları denetiminde kendi üyelerince belirlenen, yetkili organları eliyle karar alan ve uygulayan ayrı tüzel kişiliğe haiz yapılardır. Zaten Anayasa Mahkemesi de bu doğrultuda karar vermiştir. Ne demiştir Mahkeme: ‘Bu bağlamda, meslek kuruluşları idari özerkliklerinin sonucu olarak kendi seçilmiş organlarıyla merkezî yönetimin müdahalesi olmaksızın serbestçe karar alıp uygulayabilirler. Özerklik, kesin ve yürütülebilir karar alabilme yetkisine sahip olabilmeyi de içerir.’ Yani Anayasa Mahkemesi Anayasa’nın 127'nci maddesinde düzenlenen vesayet yetkisinden farklı olduğunu, Anayasa’nın 135'inci maddesindeki merkezî idarenin meslek kuruluşları üzerindeki vesayet yetkisinin kanunla düzenlenmesi gerektiğini ama bunun sadece idari ve mali denetimle sınırlı kalabileceğine karar vermiştir. Bu sebeple de Anayasa'da yürütme organının değil devletin denetimi öngörülmüştür. Hâlâ yetkileri tek elde toplamaya çalışıyorsunuz. 2002'de geldiğinizde yetkiyi yerele devretmekten, bürokratik vesayetten kurtulmaktan bahsediyordunuz. Şimdi, her geçen gün otoriterleşen, yetkiyi tek elde toplamaya çalışan bir iktidarsınız. Derdiniz ne? Bu kurumların kamu yararına çalışmasının önüne geçmek istiyorsunuz. Her zaman halktan ve haktan yana olan mühendislerin, mimarların, meslek örgütlerinin de size biat etmesini istiyorsunuz. Bu kanun teklifinin kapağındaki 2 isimden birisi iktisatçı, diğeri diş hekimi. Bütün mesleklere saygı duyuyoruz ama bu 2 ismin ve altına imza atan milletvekillerinin mühendislik ve mimarlık mesleğine itibar kaybettirmelerine de izin vermeyeceğiz. Ülkenin yolunu köprüsünü yapan, karda, kışta mücadele eden meslektaşlarım size boyun eğmeyecektir. Bir düzenleme yapmak istiyorsanız hodri meydan, gelin, mühendislerin ve mimarların özlük haklarını, maaşlarını yükseltelim arkadaşlar” dedi.

 


Editor : Hayrullah Ağkaş
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER