Gündem

Sivaslı Profesör Yazdı: "Narin Cinayeti İnsanlığın Ölümüdür"

Sivas Cumhuriyet Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vehbi Ünal, Narin cinayetini  sosyolojik açıdan değerlendirdi. Ünal, “Toplumsal Bozulma Açısından Narin Güran Cinayetinin Sosyolojik Değerlendirilmesi” başlıklı yazısında “Yaşanılan bu cinayet ister toplumsal bozulma isterse toplumsal çürüme deyiniz fark etmez her hâlükârda insanlığın çürümesi ve ölümüdür" diye yazdı.

Sivaslı Profesör Yazdı: "Narin Cinayeti İnsanlığın Ölümüdür"
04-10-2024 10:04
SİVAS

Burcu CELLAT

Sivas Cumhuriyet Üniversites Edebiyat Fakültesi Dekanı Prof. Dr. Vehbi Ünal, Türkiye’yi yasa boğan Narin cinayetini  sosyolojik açıdan değerlendirdi. Ünal, Sivas İrade Gazetesi için kaleme aldığı “Toplumsal Bozulma Açısından Narin Güran Cinayetinin Sosyolojik Değerlendirilmesi” başlıklı yazıda çarpıcı tespitlerde bulundu.

Ünal, şu ifadelere yer verdi:

“Geçen hafta yaşadığımız Diyarbakır’da Narin olayı, Tekirdağ’da cinsel istismara maruz bırakılan 2 yaşındaki bebeğin durumu ve İstanbul Beyoğlu’nda madde bağımlısı bir gencin annesini öldürüp iki gün annesinin cesedi ile beraber yaşaması tüm toplumu ciddi şekilde sarstı ve nereye gidiyoruz diye kendimizi sorgulamaya başladık. Toplumda büyük yankı uyandıran ve medyada geniş yer bulan yaşadığımız üç olayın her biri ayrı ayrı değerlendirilmesi gereken bir konu olmasına rağmen biz bu yazıda Diyarbakır’da esrarengiz bir şekilde katledilen Narin cinayetini değerlendireceğiz.

Her üç olayda da içeriğinden ziyade yaşanılan durumun toplumsal bozulmanın boyutunu göstermesi açısından dikkat çekicidir. Narin olayını sosyolojik açıdan değerlendirdiğimizde toplumsal bozulmanın ve çürümenin ne boyuta ulaştığını göstermektedir. Toplumsal bozulma, toplumun işleyişinde yaşanan ahlaki, sosyal ve kültürel değerlerdeki genel bir çözülmeyi ifade eder. Toplumsal düzeni sağlayan değerlerin, normların ve kuralların giderek zayıflaması, toplumda uyumsuzluk ve düzensizlik oluşturur. Toplumsal çürüme ise daha derin bir çözülmeyi gösterir. Çürüme, bir toplumun temel yapı taşlarının – örneğin adalet, güven, eğitim, ahlak gibi – erozyona uğramasıdır. Toplum olarak ahlâk, edep ve hayâ gibi kutsal değerlerin erozyona uğradığı, aile kurumunun yozlaştığı ve toplumsal çürümenin daha derinden hissedildiği, insanı değerlerin yerle bir edildiği ve yerine yeni değerlerin konulamadığı anomik bir dönemde yaşıyoruz. Unutmayalım ki toplumsal çürümenin bedeli ağırdır.

YAZININ DEVAMINI OKUMAK İÇİN TIKLAYINIZ...


Editor : Burcu CELLAT
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER