HAYRULLAH AĞKAŞ
İşletme sahibi Necmeddin Sadıkoğlu, Safran Çiçeği´nin sadece Safranbolu ilçesinde yetiştiğini ve ilçenin de adını bu çiçekten aldığını söyledi. Safran çiçeğinin çok zahmetli bir bakımı ve toplanması işlemi olduğunu belirten Sadıkoğlu, Safran çiçeğinden üretilen kolonyalarının dünyanın başka bir yerinde eşi ve benzeri olmadığını ifade etti.
EŞSİZ KOKUYU
SİVAS´A GETİRDİ
Aslen Sivaslı olduğunu ancak geçmişte bir süre Karabük´ün Safranbolu ilçesinde ikamet ettiğini kaydeden Sadıkoğlu, burada Safran Çiçeği işletmecileriyle yakın dostluklar kurduğunu söyledi. Şuanda Sivas´a ikamet ettiğini belirten Necmeddin Sadıkoğlu, Safranbolu´daki bu eşsiz kokuyu Sivas´a getirmek istediğini belirtti.
Bu kolonyaların Safranbolu ilçesi haricinde dünyanın hiçbir yerinde bulunmadığını kaydeden Sadıkoğlu, "Safranbolu´da kaldığım sürede çok şahit olmuştum. Özellikle yurt dışından gelen turistler bir yıllık kolonya ihtiyaçlarını oradan karşılıyorlardı. Hatta birçok turistin aldıkları kolonyaları bitecek ve bir daha aynısını bulamayacağım korkusuyla kullanamadığına bile şahitlik ettim. Bu ürünleri Türkiye´nin ve dünyanın birçok yerinden talep edenler var. Ancak ürünün orijinalliğini koruması adına ürün hiçbir yere verilmemiş. İkili ilişkilerimizden dolayı Safran Çiçeği Kolonyalarının ikinci mağazasını Sivas´ta açtık. Tüm Sivas halkını Paşabey Mahallesi Arap Şeyh Caddesi Ulu Camii mevkiindeki mağazamıza bekliyoruz.
SAFRANDAN BİRÇOK
ÜRÜN ELDE EDİLİYOR
Safran Çiçeği´nden elde edilen ürünler hakkında bilgi veren Sadıkoğlu, ilk olarak kolonya üretiminin yapıldığını belirtti. Diğer kolonyalardan farklı olarak bu ürünün kokusunun saatlerce kalıcılığını koruduğunu ifade eden Necmeddin Sadıkoğlu, "Bu nedenle de herkes tarafından tercih ediliyor" dedi.
Sadıkoğlu, safran çiçeğinden kolonya başta olmak üzere parfüm, doğal aromalı sabunlar, traş kolonyası, oda ve araç parfümü, hediye seti, safran bitkisi ve kozmetik ürünlerinin bulunduğunu belirtti. Kolonya Dünyası serisinde Erguvan, Üzüm, Hazan, Deniz, Yeşil Elma ve Safranbolu lokumu çeşitlerinin bulunduğunu kaydeden Sadıkoğlu 12 çeşit sabun üretildiğini kaydetti.
LOKUM KOKULU
KOLONYA
Karabük´ün Safranbolu ilçesinde Türkiye´de ilk kez Safranbolu´da yetişen Safran çiçeğinden kolonya yapan Can Kuş, bu sefer de Safranbolu´nun incisi olan yöreye has lokumun kokusunu kolonya şişelerine taşıdı.
Dünya´nın en kaliteli Safran bitkisi sadece Safranbolu ilçesinde yetişirken, hem bu bitkinin ekim alanlarını genişletmek, hem de ürün yelpazesini genişletmek adına 2008 yılında ilçede yetişen safran çiçeğinden Türkiye´de ilk defa kolonya yapılmış.
Kolonyanın yerli ve yabancı turistler tarafından tercih edilen bir ürün olması üzerine yine 75 yıldır Safranbolu´da üretilen dünyada isim yapmış Safranbolu lokumunun has kokusu da kolonyaya taşınmış.
150 BİN ADET ÇİÇEKTEN
1 KG SAFRAN ELDE EDİLİYOR
Safranbolu´da bu yıl bu yıl yaklaşık 5 milyon çiçekten 35 kilogram safran elde edilmesi hedefleniyor. Kozmetik, gıda, ilaç endüstrisi gibi sektörlerde kullanılan "safran" bitkisinde üretim hedefi, adını verdiği Karabük´ün Safranbolu ilçesinde bu yıl 35 kilogram olarak belirlendi.
Ortalama 150 bin çiçekten sadece 1 kilogram elde edildiği için "mucize bitki" diye adlandırılan, dünyanın en pahalı bitkilerinden safrandan, geçen yıl ilçedeki 14 köyde 44 üretici tarafından 47 dekarlık alandan yaklaşık 27 kilogram hasat elde edildi.
Her yıl ağustos ayında soğanı dikilen, 30 santimetreye kadar uzayabilen, mor renkli, güzel kokulu çiçekler açtıktan sonra ekim ayında toplanan safranın üretiminin artırılması için yapılan çalışmalar sürdürülüyor. İlçede bu yıl yaklaşık 5 milyon çiçekten 35 kilogram ürün alınması hedefleniyor.
SAFRAN NEDİR?
Safranbolu´ya adını veren Safran; dünyanın en değerli bitkilerinden biridir. Ülkemiz sınırları içerisinde sadece Safranbolu´da yetiştirilebilen safran soğanla üreyen, mor taç yapraklarıyla sarılmış ve üçer tane sarı ve kırmızı liflerden oluşan bir çiçektir. Ağustos ayının sonunda tek tek ekilen soğanlar, Ekim ayının sonunda çiçek açmaya başlamaktadır. Çiçekler açtıktan sonra her gün özenle toplanmaktadır. Bu noktada çok önemli bir ayrıntı vardır. Bu da; Safranların tek tek elle toplanmasıdır. Hiçbir makine kullanılmadan toplanması nedeniyle Safranbolu Safranı değerine değer katmaktadır. Toplanan safranların mor taç yaprakları ayrılarak içlerindeki sarı ve kırmızı lifler biriktirilmektedir. Bu lifler son olarak bir kurutma işlemine tabi tutularak kullanıma hazır hala gelmiştir. Bu haliyle safran kendi ağırlığın yüz bin katı ağırlığındaki sıvıyı sarı rengine çevirebilmektedir. Yani 1gr safran su dolu 100 litrelik havuzun içerisindeki tüm suyu sapsarı yapmaktadır.
SAFRANIN FAYDALARI
Safran karaciğer rahatsızlıklarına iyi gelmekte, hücre yenileyici ve sakinleştirici özelliğe sahiptir. Safran ayrıca hücre yenileyicidir. Sindirime iyi gelir. Sinirleri yatıştırmaya iyi gelir. Vücudu rahatlatır. Cinsel gücü artırır. Zekayı kuvvetlendirir. İyi bir uyarıcı etkiye sahiptir. Kalp ve damar açmaya iyi gelir. Kanser hastalıklarının tedavisinde kullanılır.
SAFRANIN KULLANIM
ALANLARI
Zerde tatlısı ve safranlı pilav yapımında kullanılır. Çorbalarda kullanılır. Aşure yapımında kullanılır. Kutsal yazı ve hat sanatında kullanılır. Tavuk soslarında kullanılır. Bala karıştırılıp yenilebilir. Çayı ve şerbeti yapılabilir. Kimya ve boya sanayinde kullanılır. Kek ve şekerleme yapımında kullanılır.
SAFRANIN TARİHÇESİ
Bazı literatür verilerine göre safranın vatanının Anadolu ve Doğu Akdeniz çevresi olduğu, bazı kaynaklara göre ise safranın Anadolu´ya Orta Asya´dan göç eden Türkler tarafından getirildiği belirtilmektedir. Homaros ve Hipocrates, safranın çağlar boyunca İran ve Hindistan´ın kesmiş bölgesinde yetiştirildiği kaydetmektedirler.
Moğollar safranı Çin´e Araplar İspanya´ya ve Haçlılar Batı Avrupa´ya tanıtmışlardır. Eski Yunan, Roma ve Mısır uygarlıklarında, safran boyama, parfüm, ilaç ve yemek pişirme gibi amaçlarla kullanmışlardır. Kleopatra´nın safrandan üretilmiş parfüm kullandığına ait kayıt düşülmüştür. Orta Doğu´da en az 400 yıldan beri aromatik tatlandırıcı, parfüm, boya, ilaç ve hatta bir aphrodisiacolarak kullanmak üzere, safran yetiştirilmiştir. Öyle olmuş ki zaman zaman altın ile eş değer tutulmuştur.
Safran, Hititliler döneminden beri Anadolu´da bilinen ve ilaç olarak kullanılan bir drogdur. Yunanlılar döneminde İzmir yöresinde yetiştirilmiştir. Osmanlılar döneminde önemini korumuş ve 1858 yılında 9.705 kg safran İngiltere´ye satılmıştır. 20. yüzyılın başlarından, iş gücü yetersizliği ve ekonomik güçlükler nedeniyle, ekimi ve üretimi çok gerilemiştir. 1913 yılında, yalnızca Safranbolu ve Şanlıurfa´da safran tarımı yapılmıştır. Bu dönemde elde edilen safran miktarı ise 500 kg´dır. Bu miktar, ülke gereksinimini karşılamadığı için 1923 yılından itibaren Avrupa ülkelerinden ithal edilmeye başlanmıştır.
Editor : Haberpanelim