Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) 2016 yılı ´Aile İstatistikler´ini açıkladı. Adrese Dayalı Nüfus Kayıt Sistemi (ADNKS) sonuçlarına göre; Türkiye´de 2012 yılında 3,7 olan ortalama hanehalkı büyüklüğü azalma eğilimi göstererek 2016 yılında 3,5 kişi olduğu görüldü. İllere göre incelendiğinde; 2016 yılında ortalama hanehalkı büyüklüğünün en yüksek olduğu il, 6,7 kişi ile Şırnak oldu. Şırnak ilini 5,9 kişi ile Hakkari, 5,8 kişi ile Şanlıurfa illeri izledi. Ortalama hanehalkı büyüklüğünün en düşük olduğu il ise 2,7 kişi ile Çanakkale oldu. Çanakkale ilini 2,8 kişi ile Eskişehir, Balıkesir ve Tunceli illeri izledi.
Tek kişilik hanehalkı oranı arttı
Çekirdek aile; yalnızca eşlerden veya eşler ve çocuklarından veya yalnız ebeveyn ve en az bir çocuktan oluşan aileler olarak tanımlanmaktadır. Bu tanım kapsamında, ADNKS sonuçlarına göre; Türkiye´de çekirdek ailelerden oluşan hanehalklarının oranı, 2014 yılında yüzde 67,4 iken 2016 yılında yüzde 66,4 oldu. Tek kişilik hanehalklarının oranının ise 2014 yılında yüzde 13,9 iken 2016 yılında yüzde 14,9´a yükseldiği görüldü. Birden fazla çekirdek aile veya en az bir çekirdek aile ile çekirdek aile üyesi olmayan en az bir kişiden oluşan aile olarak tanımlanan geniş ailelerden oluşan hanehalklarının oranı, 2014 yılında yüzde 16,7 iken 2016 yılında yüzde 16,3 oldu. Çekirdek aile bulunmayan hanehalklarının oranının ise 2014 yılında yüzde 2,1 iken 2016 yılında yüzde 2,4´e yükseldiği görüldü.
Tek kişilik hanehalkı oranının en yüksek olduğu il Tunceli oldu
Tek kişilik hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2016 yılında yüzde 24,9 ile Tunceli oldu. Tunceli ilini yüzde 22,8 ile Giresun ve yüzde 22,6 ile Eskişehir ve Gümüşhane izledi. Tek kişilik hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 8,3 ile Diyarbakır oldu. Diyarbakır ilini yüzde 8,7 ile Batman ve yüzde 8,8 ile Van izledi.
Çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il Kayseri oldu
Çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2016 yılında yüzde 72,6 ile Kayseri oldu. Kayseri ilini yüzde 71,9 ile Osmaniye ve yüzde 71,3 ile Ankara takip etti. Çekirdek aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 55,3 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 56,6 ile Kastamonu ve yüzde 57,2 ile Tunceli izledi.
Hanehalklarının yüzde 8,2´sini yalnız ebeveyn ve çocukları oluşturdu
Türkiye´de 2016 yılında toplam hanehalklarının yüzde 8,2´sini yalnız ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu. Daha detaylı incelendiğinde toplam hanehalklarının yüzde 1,7´sini baba ve çocuklardan oluşan hanehalkları, yüzde 6,5´ini ise anne ve çocuklardan oluşan hanehalkları oluşturdu.
Yalnız ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkı en fazla İzmir´de görüldü
Yalnız ebeveyn ve çocuklardan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller 2016 yılında yüzde 10 ile İzmir, yüzde 9,8 ile Adana ve yüzde 9,7 ile Malatya, en düşük olduğu iller ise yüzde 5,8 ile Bayburt, yüzde 5,9 ile Tokat, yüzde 6,2 ile Bitlis, Nevşehir, Burdur ve Yozgat oldu.Yalnız anne ve en az bir çocuğundan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 7,9 ile İzmir, yüzde 7,8 ile Adana ve yüzde 7,7 ile Bingöl ve Hatay, en düşük olduğu iller ise yüzde 4,5 ile Bayburt, yüzde 4,6 ile Ardahan ve yüzde 4,7 ile Tokat oldu. Yalnız baba ve en az bir çocuğundan oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu iller yüzde 2,6 ile Malatya, yüzde 2,5 ile Gümüşhane ve yüzde 2,4 ile Iğdır ve Kilis, en düşük olduğu iller ise yüzde 1,2 ile Nevşehir, Kayseri ve Tokat oldu.
Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il Şırnak oldu
Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en yüksek olduğu il, 2016 yılında yüzde 29,9 ile Şırnak oldu. Şırnak ilini yüzde 26,4 ile Hakkari ve yüzde 25,9 ile Batman izledi. Geniş aileden oluşan hanehalkı oranının en düşük olduğu il, yüzde 10,3 ile Çanakkale oldu. Çanakkale ilini yüzde 10,5 ile Eskişehir ve yüzde 11,2 ile Balıkesir izledi.
Kadınlar en çok ailelerinin izin vermemesi sebebiyle eğitimini yarıda bıraktı
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; eğitime devam etmek istemesine rağmen eğitimini yarıda bırakan 15 ve üzeri yaştaki bireylerin oranı yüzde 18,3 oldu. Eğitimini yarıda bırakan bireylerin yarıda bırakma nedenleri incelendiğinde; birinci sırada yüzde 45,5 ile ekonomik nedenlerin, ikinci sırada yüzde 22,7 ile ailenin izin vermemesinin, üçüncü sırada ise yüzde 12,3 ile eğitimde başarısızlığın yer aldığı görüldü. Eğitimini yarıda bırakan bireylerin eğitimini bırakma nedenleri cinsiyete göre incelendiğinde; erkeklerin en fazla yüzde 58,7 ile ekonomik nedenler, yüzde 16,6 ile eğitimde başarısızlık ve yüzde 7,5 ile ailenin izin vermemesi sebebiyle, kadınların ise en fazla yüzde 38,1 ile ailenin izin vermemesi, yüzde 32,3 ile ekonomik nedenler ve yüzde 9,5 ile evlenme/nişanlanma/anne olma/hamile kalma sebebiyle eğitimlerini yarıda bıraktıkları gözlendi.
Eşler birbirini en fazla aile ve akraba çevresinden buldu
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin eşleri ile nasıl tanıştıkları incelendiğinde, ülke genelinde bireylerin yüzde 49,8´inin eşleri ile aile ve akraba çevresinden, yüzde 28,2´sinin komşu ve mahalle çevresinden, yüzde 10,3´ünün ise eşleri ile arkadaş (okul ve iş dışı) çevresinden tanıştıkları görüldü. Bireylerin eşleri ile nasıl tanıştıkları cinsiyete göre incelendiğinde, erkeklerin yüzde 47,8´inin, kadınların ise yüzde 51,5´inin eşleri ile aile ve akraba çevresinde tanıştıkları görüldü. Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaşta olup evlilik deneyimi yaşamış bireylerin eşleri ile akraba olup olmadıkları incelendiğinde, bireylerin yüzde 23,2´sinin eşi ile akraba olduğu görüldü.
İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflaması (İBBS) 1´inci düzeye göre; akraba evliliklerinin en yaygın olduğu bölge yüzde 42,6 ile TRC Güneydoğu Anadolu (Gaziantep, Adıyaman, Kilis, Şanlıurfa, Diyarbakır, Mardin, Batman, Şırnak, Siirt) oldu. Akraba evliliklerinin en düşük oranda görüldüğü bölge ise yüzde 8,9 ile TR2 Batı Marmara (Tekirdağ, Edirne, Kırklareli, Balıkesir, Çanakkale) oldu.
Kadınlar ev düzeninde, erkekler ise tatil ve eğlence konusunda karar alıcı oldu
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; bazı belirlenmiş konularda alınacak kararları genellikle kimin aldığı, hanede bulunan 15 ve üzeri yaştaki bireyler için cinsiyete göre incelendiğinde, kadınların en yüksek oranda sırasıyla, yüzde 78,1 ile ev düzeninde, yüzde 58 ile alışveriş konularında ve yüzde 56,1 ile komşularla ilişkilerde karar alma önceliğinin olduğu görüldü. Erkekler ise yüzde 70,6 ile tatil ve eğlence konusunda, yüzde 65,9 ile ev seçiminde ve yüzde 59,7 ile akrabalarla ilişkiler konularında karar alıcı oldu.
Kadınlar hanehalkı ve aile bakımına erkeklerden 5 kat daha fazla zaman ayırdı
Zaman kullanım araştırması, 2014-2015 sonuçlarına göre; 15 ve daha yukarı yaştaki bireylerin hanehalkı ve aile bakımına harcadıkları zaman incelendiğinde, bireylerin bu faaliyete ayırdıkları sürenin bir günde ortalama 2 saat 45 dakika olduğu görüldü. Erkeklerin bu faaliyet için harcadıkları süre 53 dakika iken kadınlar için 4 saat 35 dakika oldu. Hanehalkı ve aile bakımına ayrılan zaman çalışma durumuna göre incelendiğinde; 15 ve daha yukarı yaşta çalışan bireylerin bu faaliyete günde ortalama 1 saat 34 dakika, çalışmayan bireylerin ise 3 saat 47 dakika ayırdığı görüldü. Hanehalkı ve aile bakımına ayrılan zaman çalışma durumuna ve cinsiyete göre incelendiğinde; çalışan erkeklerin bu faaliyete günde ortalama 46 dakika, çalışan kadınların ise 3 saat 31 dakika ayırdığı görüldü. Çalışmayan erkekler ise hanehalkı ve aile bakımına günde ortalama 1 saat 7 dakika ayırırken çalışmayan kadınlar 4 saat 59 dakika ayırdı.
Hanehalkı ve aile bakımına ayrılan sürenin yüzde 14,5´i çocuk bakımına ayrıldı
Zaman kullanım araştırması, 2014-2015 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaştaki bireylerin hanehalkı ve aile bakım faaliyetlerine harcadıkları zamanın dağılımı incelendiğinde, zamanın yüzde 14,5´inin çocuk bakımına ayrıldığı görüldü. Erkekler hanehalkı ve aile bakım faaliyetlerine ayırdıkları toplam sürenin yüzde 17,2´sini, kadınlar ise yüzde 14,1´ini çocuk bakımına ayırdı.
En fazla koruyucu aile İstanbul´da
Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığının verilerine göre; 8 Mayıs 2017 tarihi itibariyle Türkiye genelinde mevcut koruyucu aile sayısı 4 bin 242 oldu. Koruyucu aile sayısı illere göre incelendiğinde; en fazla koruyucu ailenin 386 aile ile İstanbul´da olduğu görüldü. İstanbul´u 310 aile ile İzmir, 254 aile ile Ankara, 160 aile ile Kayseri ve 140 aile ile Kocaeli illeri takip etti.
Bireylerin yüzde 53,5´i koruyucu aile olmayı istemedi
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaştaki bireylere koruyucu aile olmayı isteyip istemedikleri sorulduğunda, bireylerin yüzde 30,4´ü koruyucu aile olmayı istediğini, yüzde 53,5´i koruyucu aile olmayı istemediğini, yüzde 16,1´i ise koruyucu aile olma hakkında bir bilgisinin olmadığını beyan etti. Koruyucu aile olmayı isteyen erkeklerin oranı yüzde 28,2, kadınların oranı ise yüzde 32,6 oldu. Koruyucu aile olmayı istediğini beyan edenlerin oranı İBBS 1´inci düzeye göre incelendiğinde; koruyucu aile olmayı istediğini belirtenlerin oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 42,4 ile TR9 Doğu Karadeniz (Trabzon, Ordu, Giresun, Rize, Artvin, Gümüşhane), en düşük olduğu bölge ise yüzde 17,2 ile TRC Güneydoğu Anadolu oldu.
Akraba ve yakınlar en fazla dini bayramlarda ziyaret edildi
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 ve üzeri yaştaki bireylerin akraba ve yakınlarını seçilmiş bazı durumlarda hangi sıklıkla ziyaret ettikleri incelendiğinde, bireylerin akraba ve yakınlarını en fazla yüzde 65,4 ile dini bayramlarda bayramlaşma için ziyaret ettiği görüldü. Bayramlaşmadan sonra akraba ve yakınlar en fazla sırasıyla; yüzde 61,6 ile başsağlığı için, yüzde 59,3 ile düğün, nikah vb. törenlerde, yüzde 56,7 ile hasta ziyareti için, yüzde 49,5 ile bebeği olan yakınlar için bebek görmede, yüzde 47,5 ile kabir/mezarlık ziyaretinde, yüzde 46,9 ile askere gidenleri uğurlamada veya karşılamada, yüzde 46,8 ile hac veya umre ziyaretlerinde, yüzde 45,9 ile ev alan yakınları için ev görmede ziyaret ettikleri görüldü.
Bireyleri en fazla aileleri mutlu etti
Yaşam memnuniyeti araştırması sonuçlarına göre; 18 ve üzeri yaştaki bireyler arasında kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini belirtenlerin oranı 2016 yılında yüzde 70,2 oldu. Erkeklerin yüzde 76,3´ü kendilerini en fazla ailelerinin mutlu ettiğini ifade ederken, bu oranın kadınlar için yüzde 64,3 olduğu görüldü.
Bireylerin yüzde 74,4´ü ailelerinin mutlu olduğunu beyan etti
Aile yapısı araştırması, 2016 sonuçlarına göre; 15 yaş ve üzeri yaştaki bireylerin ailelerinin genel mutluluk durumunu nasıl değerlendirdikleri incelendiğinde, yüzde 74,4´ünün ailelerini mutlu olarak beyan ettiği, yüzde 20´sinin ailesinin mutluluk düzeyini orta bulduğu, yüzde 5,7´sinin ise ailesini mutsuz olarak beyan ettiği görüldü.
İBBS 1´inci düzeye göre incelendiğinde; ailesini mutlu bulduğunu belirtenlerin oranının en yüksek olduğu bölge yüzde 81,1 ile TR7 Orta Anadolu (Kırıkkale, Aksaray, Niğde, Nevşehir, Kırşehir, Kayseri, Sivas, Yozgat), en düşük olduğu bölge ise yüzde 64,9 ile TRC Güneydoğu Anadolu oldu.
Sabit hatlı telefon sahipliği azalırken cep telefonu sahipliği arttı
Hanehalkı bilişim teknolojileri kullanım araştırması sonuçlarına göre; hanelerde bilişim teknolojileri bulunma oranları incelendiğinde, hanelerde masaüstü bilgisayar bulunma oranının 2004 yılında yüzde 10 iken 2011 yılında yüzde 34,3´e yükseldiği, daha sonraki yıllarda ise düşüş eğilimi göstererek 2016 yılında yüzde 22,9 olduğu görüldü. Hanelerde taşınabilir bilgisayar (dizüstü, tablet, netbook vb.) bulunma oranı, 2004 yılında yüzde 0,9 iken daha sonraki yıllarda sürekli bir artış göstererek 2016 yılında yüzde 49 oldu. Hanelerde cep telefonu/akıllı telefon bulunma oranının 2004 yılında yüzde 53,7 iken 2016 yılında yüzde 96,9´a yükseldiği, sabit hatlı telefon bulunma oranının ise 2004 yılında yüzde 81,6 iken 2016 yılında yüzde 25,6´ya düştüğü görüldü. Hanelerde İnternet erişimi oranları incelendiğinde, 2004 yılında yüzde 7 olan İnternet erişim oranının 2016 yılında yüzde 76,3 olduğu görüldü.
Bireylerin yüzde 21,9´u yoksulluk sınırının altında
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; eşdeğer hanehalkı kullanılabilir fert medyan gelirinin yüzde 60´ı dikkate alınarak belirlenen yoksulluk sınırı incelendiğinde, yoksulluk sınırının altında yaşayan bireylerin oranının 2015 yılında yüzde 21,9 olduğu görüldü. Hanehalkı tipine göre yoksulluk oranı incelendiğinde ise tek ebeveynli ve en az bir çocuğu olan hanehalklarının yüzde 29,3´ünün hesaplanan göreli yoksulluk sınırının altında yaşadığı gözlendi. Bağımlı çocuk; 18 yaşından küçük olan veya 18-24 yaşında olup ekonomik açıdan pasif ve ebeveynlerinden en az biri ile yaşayan kişiler olarak tanımlanmaktadır. Bağımlı çocuğu olan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 26,7 iken bağımlı çocuğu olmayan hanehalklarının yoksulluk oranı yüzde 7,9 oldu.
Konuta ilişkin en önemli problem izolasyondan dolayı ısınma sorunu oldu
Gelir ve yaşam koşulları araştırması sonuçlarına göre; konutun mülkiyet durumları incelendiğinde; bireylerin yüzde 60,4´ünün oturduğu konutta ev sahibi olduğu, yüzde 23,3´ünün ise kiracı olduğu görüldü. Bireylerin yüzde 43´ünün 2015 yılında konutunda izolasyondan dolayı ısınma sorunu yaşadığı, yüzde 39´unun sızdıran çatı, nemli duvarlar, çürümüş pencere çerçevesi vb. nedenlerle sorun yaşadığı ve yüzde 24,2´sinin trafik veya endüstrinin neden olduğu hava kirliliği, çevre kirliliği veya diğer çevresel sorunlar yaşadığı görüldü. (İHA)
Editor : Haberpanelim