Sağlık

Türkiye'de Yılda 27 Bin Kadın Meme Kanseri Oluyor!

Sağlık İl Müdürlüğünden yapılan açıklamada, "Dünyada, kadınlarda yeni tanı konulan kanserlerin yüzde 23’8’ini oluşturarak ilk sırada yer almakta, yılda yaklaşık 2,3 milyon kadının hayatını etkilemektedir. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır” denildi.

Türkiye'de Yılda 27 Bin Kadın Meme Kanseri Oluyor!
05-10-2024 13:13
SİVAS

Elif ELMALI

Sağlık İl Müdürlüğü yaptığı yazılı açıklama ile meme kanserine dikkat çekti.

Açıklamada; Meme kanseri; genellikle memedeki süt salgılayan bezlerin (lobül) veya süt taşıyan kanalların (duktus) kötü huylu tümörleridir. Daha az sıklıkla memedeki yağ veya bağ dokusunda da gelişebilir. Dünya Sağlık Örgütü Uluslararası Kanser Araştırmaları Ajansı verilerine göre, dünyada, kadınlarda yeni tanı konulan kanserlerin yüzde 23’8’ini oluşturarak ilk sırada yer almakta, yılda yaklaşık 2,3 milyon kadının hayatını etkilemektedir. Ülkemizde ise yılda yaklaşık 27 bin kadına meme kanseri teşhisi konulmaktadır” denildi.

Dünyada olduğu gibi ülkemizde de farkındalık etkinlikleri düzenlenerek meme kanserine, taramalarla erken tanı konulmasının önemine ve önlenmesine dikkat çekildiği belirtilen açıklamanın devamında “Diğer kanser türlerinde olduğu gibi meme kanseri ile mücadelede de önde gelen strateji taramalar yapılarak hastalığı erken evrede yakalamaktır. Buradan hareketle Bakanlığımız ülke düzeyinde yürütülen kanser tarama programları başlatmış olup bu programların neticesinde meme kanserinde de erken tanı oranlarımızda büyük artış sağlanmıştır. En son ulusal kanser istatistiklerimize göre yeni tanı alan meme kanserlerinin yüzde 48,3’ü lokalize kanserler iken yüzde 10,5’i uzak organ tutulumlu kanserlerdir. Bu bağlamda kadınlarımızın, öncelikle meme kanserinin risk faktörleri, belirtileri, tanı ve tedavi yöntemleri konularında bilgilendirilmesi, kanserden korunacak sağlıklı yaşam koşullarına yönlendirilmesi önemlidir” denildi.

Meme kanserine neden olan risk faktörlerinin “tütün ve tütün ürünleri kullanmak”, “hiç doğum yapmamış veya geç doğum yapmış olmak”, “hiç bebek emzirmemiş olmak”, “menopoz sonrası iki yıldan uzun süreyle hormon ilacı kullanmak (HRT)”, “hareketsiz bir yaşam sürmek”, “fazla kilolu ya da şişman olmak”, “alkol kullanmak”, “yoğun meme dokusuna sahip olmak”, “erken adet görmek ve geç menapoza girmek”, “BRCA1, BRCA2 gibi belirli genlere sahip olmak” ve “göğüs kafesi bölgesine radyoterapi almış olmak” olarak sıralandığı açıklamada; “Bunların yanında kişinin tek memesinde kanser olması ya da ailesinde, özellikle anne ve kız kardeş gibi birinci derece akrabalarında meme kanseri görülmesi de meme kanseri görülme olasılığını artırmaktadır. Meme kanserinin kadınlarda görülme sıklığı erkeklerden 100 kat fazladır ve yaş ilerledikçe (40 yaş ve üzerinde) meme kanseri görülme riski ve sıklığı artmaktadır. Buradan hareketle; sebze ve meyveden zengin, uygun koşullarda hazırlanmış gıdaların tüketimi ile sağlıklı beslenme alışkanlıklarının yerleştirilmesi, fiziksel aktivitenin artırılması, sağlıklı kiloda olma, tütün ve tütün ürünleri ile alkol kullanmamak meme kanseri riskini azaltabilmektedir. Emzirmenin meme kanserinden koruduğuna dair çok sayıda çalışma bulunduğu için tüm annelerin bebeklerini en az 2 yıl süreyle emzirmeleri önerilmektedir” ifadelerine yer verildi.

“Meme kanserinin en sık rastlanan belirtisi; memede ağrısız, zamanla büyüyen bir yumrunun (kitlenin) ele gelmesi, hissedilmesidir” ifadesi kullanılan açıklanın devamında şu ifadelere yer verildi:

“Ayrıca ele gelen kitle olsa da olmasa da aşağıdaki belirtiler de meme kanserinde görülebilmektedir: Memenin bir kısmında veya tümünde şişlik, memede şekil değişikliği. Memede ya da meme ucunda ağrı. Meme derisinde kaşıntı ve yanmayla belirgin yangısal durum (ekzema, mayasıl). Memede portakal kabuğu görünümü. Tek taraflı meme ucunda akıntı (özellikle kanlı akıntı). Meme ya da meme ucu derisinde kızarıklık, kabuklaşma, kalınlaşma, çekilme, içe çöküntü. Koltuk altında kitle (bazen memede kitle hissedilmeden önce, kanser koltuk altında veya köprücük kemiğinin etrafında şişme veya kitleye neden olabilir). Meme kanserine erken dönemde tanı konması, tedavide başarıya ulaşma ve sağ kalım süresini artırmaktadır. Erken teşhiste en önemli faktör, kadınların bu konuda bilinçlenmesi ve taramalarını düzenli olarak yaptırmalarıdır. Meme kanseri tek bir hastalık olmakla birlikte, her hastada farklı özellikler ve bulgular olabilmektedir. Bu nedenle tedaviler, kişiye özel belirlenmektedir. Tedavi kararında; hastalığın yeri, evresi, hastanın yaşı ve diğer sağlık sorunlarının var olup olmaması gibi birden çok faktör etkilidir. Tedavide cerrahi, ilaç tedavisi (kemoterapi) ve ışın tedavisi (radyoterapi) gibi seçenekler uygulanmaktadır. Hastalık erken teşhis edildiğinde, tedavi ile hayatta kalma olasılığı yüzde 90 gibi oldukça yüksek oranlara ulaşmaktadır.  Kanser  farkındalık ayı için aşağıdaki temalar belirlenmiş olup yapılacak faaliyetlerde bu temaların öne çıkarılmasının faydalı olacağı mütalaa edilmektedir.”

 


Editor : Elif Elmalı
SİZİN DÜŞÜNCELERİNİZ?
BUNLAR DA İLGİNİZİ ÇEKEBİLİR
ÇOK OKUNAN HABERLER